Konu Başlığı: Kâfirlerden elde edilen mallar Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Ocak 2011, 17:58:21 Kâfirlerden Elde Edilen Mallar: Kâfirlerden elde edilen mallar iki kısımdır: i. Askerî müdahale sonucu olarak, savaş zorluklan göğüsle-nerek elde edilen mallar. Bunlar ganimettir. ii. Savaşsız elde edilen mallar; cizye, haraç, İslâm ülkesine giren kâfir tacirlerden alınan gümrük vergileri, sulh karşılığı olarak vermiş oldukları mallar, yahut korkudan kaçarak terkettikleri mallar gibi. Ganimet malları beşe bölünür ve beşte biri Allah Teâlâ'nın kitabında şu âyette zikretmiş olduğu yerlere harcanır. "Ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Rasûlüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir.[446] Rasûlullah'ın (s.a.) vefatından sonra, ona tahsis edilen pay, müslümanların genel maslahatlarına ayrılır ve önem sırasına göre harcanır. Rasûlullah'ın (s.a.) akrabalarına ait olan hisse, Hâşim oğullarıyla Muttalip oğullarına veriîir; zengin fakir, erkek kadm ayırımı yapılmaz. Kanaatimce devlet başkanı, verilecek miktarların tayininde muhayyerdir. Hz. Ömer (r.a.), beytülmal harcamaları arasında Rasûlullah'ın (s.a.) akrabalarına ayrılan payı artırır; onlardan borçlu olanları, evlenenleri ve ihtiyaç sahibi olanları özel olarak kollardı. Yetimlere ayrılacak olan pay, babası olmayan fakir küçüklere harcanır. Fakirlere ve yoksullara ait olan pay, sadece onlara harcanır. Bütün bunların harcanması devlet başkanının takdirine bırakılır; ayrılacak miktarların tespiti ve kimlere öncelik verileceği konusunda takdir yetkisi tamamen kendisine aittir. Maslahatı dikkate alarak yapacağı bu takdire göre onları harcar. Geriye kalan beşte dörtlük kısım, ganimete hak kazananlar arasında taksim edilir. Devlet başkanı önce ordunun durumunu gözden geçirir ve ganimetten kendilerine ödül verilmesini uygun gördüğü kimseler varsa Önce onlara bu ödüllerini verir. Ödül (neft) şu üç sebepten birine dayalı olarak verilir: i. Devlet başkanı dâru'l-harbe girmiş bulunur ve meselâ bir köye baskın yapması için bir müfreze gönderir. Humusu aldıktan sonra geride kalan malın dörtte birini yahut üçte birini onlara va-ad eder. Müfrezenin getirdiği malların beşte biri ayrılır ve geride kalan kısmın dörtte biri ya da üçte biri müfrezeye verilir. Geriye kalan kısım ise ganimet mallarına katılır. ii. Devlet başkanı, müslüm ani arın genel yararına olacak bir işi yapan her kim olursa ona verilmek üzere bir ödül (cu'l) koyar. Meselâ, "Kaleye kim tırmanırsa ona şu vardır."; "Her kim bir esir getirirse ona şu vardır"; "Kim bir askeri öldürürse, teçhizatı onundur." der. Eğer bunu müslümanların malından vermesi şartı koşarsa ondan verir. Ganimetten vermeyi şart koşmuşsa beşte dörtlük kısımdan verir. iii. Devlet başkanının, savaşçılardan bazısına gösterdiği yararlılıktan, güç ve kudretinden dolayı ayrıcalıklı kılması şeklinde olur. Nitekim Rasûlullah (s.a.), Zî Kared[447] gazvesinde Seleme b. Ekva'ın göstermiş olduğu büyük yarar sebebiyle, ona hem süvari hem de piyade payı vermiştir. Bence daha sahih olan görüş, teçhizata öldürenin sahip olabilmesi için, devlet başkanının bunu savaştan önce ilân etmesi ya da savaş sonrasında özel bağış şeklinde vermesi gerekir. [448] Savaşa Katılan Kadın, Çocuk Ve Zimmîlere Pay: Savaşa katılan ve hastaları tedavi eden, yemekleri hazırlayan, savaşçılara destek hizmeti veren kadınlara, keza devlet başkanının izniyle katılan kölelere, çocuklara ve zimmîlere -şayet savaşçılara yardımları dokunmuşsa- bir pay şeklinde olmasa bile, ganimetten bir şeyler verilmesi gerekir. Daha önce müslümanlardan birine ait bir mal, kâfirlerin eline geçmiş ve o mala tesadüfen müslüman askerler tekrar el koymuşsa, o malı karşılıksız olarak sahibine verir. [449] [446] Enfâl 8/41. [447] Medine'den iki gecelik uzaklıkta bir yer. Bu savaşta Abdurrahman el-Fezârî, Rasûlullah'ın (s.a.) arkasından baskın yapmış, Ebû Katâde'nin , elinde ve Seleme'nin gösterdiği çabayla öldürülmüştü. [448] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/555-557. [449] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/557 |