๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 15:19:15



Konu Başlığı: İstenilen kadına bakmak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 15:19:15
İstenilen Kadına Bakmak:


Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Biriniz, kadına talip olduğunda, ona bakmak imkânt bulur­sa bunu yapsın. Çünkü bu, aralarında sevgi ve ülfetin doğmasını sağlar. [1381]

"Onu gördün mü? Çünkü Ensâr kadınlarının gözünde bir şey olur. [1382]

Dünür olunan kadına bakmanın müstehap oluşu, evliliğin bi­linçli bir şekilde verilen kararla yapılmasını sağlar. Bu şekilde ya­pılan evlilik, pişmanlıktan daha uzak olur, Şayet sonuçlanır ve eş­ler birbirine uyum sağlayamaz, buna rağmen red de edemezse kimseye bir diyeceği olmaz. Baştan beğenmeyip vazgeçmesi halin­de ise telafisi kolay olur. Beğenmesi halinde evlilik; arzu, iştiyak ve sevgi üzere gerçekleşir. Hikmet sahibi kişi, bir işin sonunu dü­şünmeden, zararını hayırını hesaba katmadan onun içine kör gibi dalmaz. [1383]

 
Yabancı Kadına Duyulan Arzunun Giderilmesi:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz kadın, şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gi­der. Bir kadın birinizin hoşuna gider de gönlüne girerse, hemen kendi karısına giderek onunla ilişkide bulunsun. Çünkü bu, nef-sindeki şeyi giderir. [1384]

Cinsel arzu şehveti, en büyük şehvettir, kalbi en çok etkisi al­tına alandır; insanı pek büyük tehlikelere sokar. Kadına bakmak, bu şehveti tahrik eder. Rasûlullah'ın (s.a.), "Şüphesiz kadın, şey­tan suretinde gelir, şeytan suretinde gider." buyurması bu manayı

ifade eder. Kim bir kadına bakar, onu beğenir, kadın kalbinde yer eder ve ona karşı arzu duyarsa, hikmet, onun o hal üzere kalma­masını gerektirir. Çünkü zaman içerisinde o kadına karşı olan ar­zusu giderek artar ve aşka dönüşür, kalbini tamamen bürür, arzu­larının esiri kılar. Her şeyin bir imdadı vardır; ondan güç kazanır; her şeye karşı alınacak bir de önlem olur. Kadınlara karşı olan arzuyu körükleyen şey, meni kabının dolması ve buharlarının beyine vurmasıdır. Bunu azaltmak için alınacak önlem de bu kabı boşalt­maktır. Hem cinsel ilişki, kalbini meşgul eder ve kişiyi kalbinde duyduğu düşüncelerden uzaklaştırır, kalbini yöneldiği şeyden baş­ka yana çevirir. Bir dert, iyice yer etmeden tedavi edildiği zaman, en ufak bir çaba ile izale edilir. [1385]

 
Başkasının İstediği Kadını İstememek:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"İnsan, kardeşinin dünürlük yaptığı kadına talip olmaz; ta ki ya nikâhlar, ya da terkeder.[1386]

Bu yasağın sebebi şudur: Bir adam, bir kadına talip olduğu, kadın da ona meylettiği zaman, yuvasını kurabilmesi için bir yol belirmiş olur. Bu esnada başkasının araya girerek, tam işlerini yo­luna koyacağı bir sırada kendisini hayal kırıklığına uğratması, ona karşı bir kötülük, haksızlık ve zulüm olur. [1387]

 
Kadın, Bir Başka Kadının Boşanmasını İsteyemez:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Kadın, kızkardeşinin kabını boşaltmak için onun boşanma­sını isteyemez. Çünkü, kendisinin kısmeti ne ise o olur. [1388]

Bunun sırrı şudur: Bir kadının, evli bir kadının boşanmasını istemesi, onun kısmetinin elinden alınması, yoluna girmiş geçimi­nin bozulması demektir. Şehir düzenini bozan en büyük fesatlar­dan biri, insanların, başkalarına ait geçim yollarını ellerinden al­maya kalkışmalarıdır. Allah Teâlâ katında razı olunan davranış şekli, herkesin kendi maişetini, başkasının geçim düzenini bozucu işlere tevessül etmeden kendi kısmetini elde etmeye çalışmasıdır. [1389]




[1381] bkz. Ebû Dâvûd, Nikâh, 18; Tirmizî, Nikâh, 5; Ahmed, 3/334.

[1382] Ensârdan bir kadınla evlenen ve ona bakmayan zata söylemiştir, bkz. Müslim, Nikâh, 74. (Ç)

[1383] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/386.

[1384] Müslim, Nikâh, 9.

[1385] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/386-387.

[1386] Buhârî, Nikâh, 45; Müslim, Nikâh, 49-52.

[1387] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/387.

[1388] Buhârî, Nikâh, 53; Müslim, Nikâh, 38; Ebû Dâvûd, Talâk, 2.

[1389] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/387.