๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 02 Şubat 2011, 18:47:56



Konu Başlığı: Isrâ ve mirâc
Gönderen: Sümeyye üzerinde 02 Şubat 2011, 18:47:56

Isrâ Ve Mirâc:

 

Rasûlullah (s.a.) geceleyin Mescid-i Aksâ'ya yürütüldü, sonra oradan Sidre-yi müntehâ'ya ve oradan da Allah'ın dilediği yerlere götürüldü.

Bütün bunlar uyanık halde ve cesediyle olmuştu; ancak bu âlem-İ misâl ile âlem-i şühûd arasında berzah olan, yani her iki âlemin de hükümlerinin cereyan ettiği bir mekanda olmuştu. Bu­nun sonucu olarak da cesed üzerinde rûh hükümleri zahir olmuş, ruh ve ruhî manalar da cesedlere bürünmüş, temessül etmişti. Bu itibarla bu olayda, her vakıanın bir tabiri vardır Hazkîl, Mûsâ ve daha başka peygamberler (s.a.) için de bu tür olaylar zahir olmuş­tur. Aynı şekilde bu ümmetin velîleri için de benzeri olaylar vuku bulmuştur. Böylece onların Allah katındaki üstün yerlerinin, rüya­daki halleri gibi olması amaçlanmıştır.

Allah'u a'lem!        [288]                                .       


Göğsünün Yarılması:   
           
 

Göğsünün yarılması, iman ve hikmetle doldurulmasının haki­kati, melekî nurların galebesi, tabiat ateşinin söndürülmesi, yapı­sının Hazîre-i kuds'ten üzerine inecek olan feyizleri kabule hazır hale getirilmesidir. [289]

 
Burak'a Binmesi:
 

Burak'a binmesinin hakikati ise, nefs-i natıkasının, hayvanı kemâl hali olan neşeme üzerine hakim olmasıdır. Nasıl ki nefs-i natıkasına ait özellikler, hayvanı nefsi üzerine hâkim olmuş ve onu egemenliği altına almışsa,

Mescid-i Aksâ'ya yürütülmesi (isrâ), oranın Allah'ın nişanelerinin zuhur ettiği bir yer, Mele-i âlâ sâkinlerinin himmet­lerinin taalluk ettiği, peygamberlerin bakışlarının odak noktası ol­duğu bir mekan olmasındandır. Bu haliyle orası melekût âlemine açılan bir pencere mahiyetindedir. [290]


 
Peygamberlerle Buluşması:

 

Peygamberlerle buluşması ve aralarında birbirlerine karşı öğünmenin cereyan etmesi ise, Hazîre-i kuds ile olan ilişkileri açı­sından bir araya gelmeleri ve her birinin kendisine ait kemal özel­liklerinin ortaya çıkmasıdır. [291]




[288] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/652.

[289] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/652.

[290] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/653.

[291] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/653.