๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2011, 13:37:21



Konu Başlığı: İslâm bayramları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2011, 13:37:21
İslâm Bayramları:


1. Fıtır (Ramazan) bayramı:

Bu bayramlardan ilki, fıtır ya da Ramazan bayramıdır. Bir ay boyunca tutulan oruç ibadetinin bittiği, fıtır sadakasının verildiği gün kutlanır. Bu bayramda herkesi, kendilerine zor gelen oruç iba­detini tamamlamış olmanın verdiği tabiî bir sevinç bürür. Bunun yanında, fakirlerin fıtır sadakalarım almaları onları da sevindirir. Kişinin, Allah Teâlâ'nın kendilerine farz kılmış olduğu önemli bir ibadeti yerine getirmiş olması, geçen seneden bu tarafa bir sene boyunca, Allah'ın kendisine ve çoluk çocuğuna sağlık ve afiyet ver­miş olması, aklı başında olan herkes için sevinmeyi gerektiren bir nimettir. [315]


2. Kurban Bayramı:

 

İkincisi, Hz. İbrahim'in (s.a.), oğlu İsmail'i (s.a.) kurban et­mek istediği, Allah Teâlâ'nın da büyük bir koç göndererek onu kurtardığı günün yıldönümünde kutlanır. Bu bayram, hanîf İslâm dininin önderleri olan peygamberlerin anılarım tazelemek, Allah uğruna canı ve malı feda etmek, bu yolda sabır ve metanet göster­mek konusunda onları örnek almak anlamları taşır. Ayrıca kurban bayramı, hacılara benzeme, onların yaşadıkları dinî havaya arzu duyma anlamına da gelir. Bu yüzden bayramda tekbîr alınması sünnet kılınmıştır. Allah Teâlâ da, "Size hidayet ettiği için, Allah'ı tazim etmenizi ister.[316] buyurur. Yani, Allah Teâlâ'nın, sizi oruç tutmaya muvaffak kılmasına bir şükür ifadesi olmak üzere tekbir getirin, demektir. [317]

 
Bayramda Sünnet Ya Da Müstehap Olan Bazı Şeyler:                                                    
 

Bu yüzden kurban kesmek, Mina günlerinde tekbir getirmek[318] sünnet[319] olmuştur. Kurban kesmeye niyet eden kim­senin tıraş olmaması müstehap kılınmıştır. Bayram namazı ve hutbe sünnet[320] kılınmış, böylece müslümanların bir araya gelme­lerinin, Allah'ı zikirden ve dinî nişanelerin takdisinden hali kal­maması istenmiştir.             

Bunun yanında şer'î bir maksat daha gözetilmiştir. O da şu­dur: Her milletin bir gövde gösterisi olur; orada bütün fertleri bir araya gelir. Böylece güç ve kudretlerinin gözükmesi, çokluklarının görülmesi istenir. Bayramlar da böyledir. Bunun içindir ki, çocuk­lar, yaşlı-genç bütün kadınlar ve hatta hayızlı olanlar dahil herke­sin bayram yerine katılmaları müstehap kılınmıştır. Bunlar, na­maz kılınan yerden ayrı dururlar ve müslümanların dualarına ka­tılırlar. Bunun için Rasûlullah (s.a.), gelirken ve giderken ayrı ayrı yolları kullanır, her iki yolda, müslümanların güç ve kudretlerini göstermek üzere dizilenleri kutlardı.

Esasen bayram, süslenmek demek olduğundan, en güzel elbi­selerin giyilmesi, merasimlerin yapılması, gidip gelirken ayrı ayrı yolların kullanılması, namazgaha çıkılması müstehap olmuştur. [321]
 


[315] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/92.

[316] Bakara2/185.                 

[317] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/92.

[318] Teşrik tekbiri eri. (Ç)                                                                       

[319] Hanefi mezhebinde vacip.(Ç)

[320] Hanefi mezhebinde vacip.(Ç)

[321] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/92-93.