๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Şubat 2011, 14:03:56



Konu Başlığı: İman kalp ile tasdik dil ile ikrardır
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Şubat 2011, 14:03:56
İman Kalp İle Tasdik, Dil İle İkrardır;

 

Şöyle ki: Bütün iyiliklerin, taatlerin başı tevhiddir, peygam­beri tasdik ve ilâhı şeriatlara boyun eğip teslim olmaktır.

Rasûlullah’ın (s.a.) peygamberliği herkese şamildi ve insanlar Allah’ın dinine bölük bölük giriyorlardı. Bu durumda onun çağırı­şına uyanlarla, uymayıp muhalefette bulunanların arasını ayırma­da kıstas olacak açık bir belirti (alâmet) olması gerekiyordu ve İs­lâm ahkâmı işte bunun üzerine kurulacak, insanlar onunla sorgulanacaklardı. Eğer bu alâmet konulmamış olsaydı, peygamberin çağırışına uyanlarla uymayanlar arasını ayırma kolay olmayacak, bu ancak uzun beraberlik (mümârase) sonucunda olabilecek, o da, yine bazı karinelere dayanılarak elde edilecek zannî bir ayırım ola­caktı, insanların müslümanlığına hükmetme konusunda ihtilâfa düşülecekti. Böyle bir durumda aşikâr olduğu üzere birçok hüküm zayi olacaktı. İşte bütün bu sakıncalar dikkate alındığında, gönüllü ve içten gelen bir arzuyla kalpte bulunan inancı dışa vurmak için dil ile ikrar gibi bir aracın bulunamayacağı görülecektir.

 

İbadet Olarak Namaz, Oruç, Zekât Ve Haccın Seçilişi:
 


Daha önce de ele aldığımız gibi insanoğlunun mutluluğu, âhiret hayatında kurtuluşa erebilmesi, dört huya [866] bağlıdır.

Taharet şartıyla birlikte emrolunan namaz, huşu (ihbât) ve temizlik huylarının oluşmasına zemin hazırlayıcı bir mahiyet ar­zetmektedir.

Şartlarına riayet edilerek verilecek zekât, semahat ve adalet sıfatlarının oluşmasında etkin olacaktır.

Daha önce de zikrettiğimiz gibi, nefsi kontrol altına alabil­mek, böylece yolunu kesecek tabiî perdeleri önünden kaldırmak için mutlaka bir tür ibadet olmalıydı. Bu amacı gerçekleştirmek için oruç gibisi yoktur.

Yine daha önce belirttiğimiz gibi, bütün şeriatların en temel noktası Allah’ın nişanelerine (şeâir) saygı göstermek, onları yü­celtmekti. Bunlar dörttü [867] ve biri de Ka’be idi. Ka’be’ye saygı gös­terilmesi de hac ile olur.

Yine önceden de belirttiğimiz gibi temel kabul edilen bu iba­detler, başka herhangi bir şeye ihtiyaç göstermeyecek faydalar içermekte, diğerleri ise bu özelliği taşımamaktadır.

 
Günahlar:
 

Şeriat nazarında günahlar iki kısımdır:

i. Küçük günahlar (segâir),

ii. Büyük günahlar (kebâir).

 

İ. Büyük Günahlar:
 

Hayvani, vahşî ya da şeytanî bir güdüyle işlenilen; hakka gi­den yolu tıkamak, Allah’ın nişanelerine saygısızlık etmek, zarurî olan ihtiyaçların karşılanması için meşru kabul edilen yollara mu­halefet etmek manası taşıyan, insanlara büyük zararı dokunan fi­illerdir. Bu fiilleri irtikap edenler, bütün bunların yanında Allah Teâlâ tarafından konulmuş olan şeriatı takmamak gibi bir tavır sergilerler. Çünkü şeriat, bu gibi davranışları pek ağır bir dille yasaklamış, işleyenlerin şiddetli cezaya çarptırılacaklarını belirtmiş ve onları işlemeyi bir tür dinden çıkmak gibi bir şey saymıştır.



[867] Kur'ân, Ka'be, Peygamber ve namaz. (Ç)




Konu Başlığı: Ynt: İman kalp ile tasdik dil ile ikrardır
Gönderen: Ekvan üzerinde 04 Şubat 2011, 14:52:26


     Bu fiilleri irtikap edenler, bütün bunların yanında ALLAH Teâlâ tarafından konulmuş olan şeriatı takmamak gibi bir tavır sergilerler. Çünkü şeriat, bu gibi davranışları pek ağır bir dille yasaklamış, işleyenlerin şiddetli cezaya çarptırılacaklarını belirtmiş ve onları işlemeyi bir tür dinden çıkmak gibi bir şey saymıştır.

     Evet günahın küçük olması değil,karşı geldiğiniz ZAT' ın c.c. büyük olmasıdır günahı günah kılan..