Konu Başlığı: İçine fare düşmüş yağın hükmü Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Ocak 2011, 17:42:53 İçine Fare Düşmüş Yağın Hükmü: Rasûlullah'a {s.a.), içine fare düşmüş ve ölmüş olan katı yağın hükmü sorulmuş, o şöyle buyurmuştur: "Onu ve etrafını atın ve yiyin. [502]Başka bir rivayette de şöyle buyurmuştur: "Farenin yağın içine düşmesi halinde, eğer yağ katı halde ise fareyi ve etrafını atın; eğer yağ sıvı halde ise, artık ona yaklaşmayın. [503] Cîfe (leş): Gerek cîfe ve gerekse onun etkisinin kendisinde açıkça görüldüğü şeyler, bütün dinlerde ve milletlerde pistir. Pis ile pis olnıayanın ayrılması mümkün olduğunda, pis olan kısım atılır ve temiz olanı yenir. Ayrılma imkânı bulunmuyorsa, hepsi haram olur.[504] Pislik Yiyen Hayvanların (Cellâle) Hükmü: Rasûlullah (s.a.), pislik (kazurat) yiyen hayvanların etlerinin ve sütlerinin yenmesini yasaklamıştır.[505] Çünkü pislik, bu hayvanların etlerine ve sütlerine siner, bütün bedeninde yer eder. Bu durumda onun et ve sütünün hükmü, necaset hükmüyle, ya da necasetle beslenen hayvanların hükmüyle aynı olur.[506] Helâl Olan İki Ölü Ve İki Kan: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Bize iki ölü ve iki kan helâl kılınmıştır, ölüler, balık ve çekirgedir. Kanlar ise, ciğer ve dalaktır. [507] Ciğer ve dalak, hayvanın diğer organları gibi iki organdır. Ancak kana çok benzerler. Bu itibarla Rasûlullah (s.a.) konu ile ilgili duyulabilecek şüpheyi gidermiştir. Balık ve çekirgede ise akıcı kan yoktur; bu itibarla onlar hakkında boğazlama şartı konulmamıştır. [508] Bazı Muzır Hayvanların Öldürülmesi: Rasûlullah (s.a.), kertişin (sânı abraş) öldürülmesini emretmiş ve onu "fâsık" olarak nitelemiş, onun Hz. İbrahim'in (s.a.) ateşine üflemiş olduğunu[509] belirtmiştir. Bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kertişi (sârn abraş) ilk vuruşta öldürürse, ona şu ve şu kadar sevap vardır. Ve her kim onu ikinci vuruşta öldürürse, birinciden aşağı olmak üzere şu kadar sevap vardır. Ve her kim onu üçüncü vuruşta öldürürse, ona da ikinciden aşağı olmak üzere şu kadar sevap vardır. [510] Bazı hayvanlar yaratılıştan muzırdır, ondan hep şeytanî fiil ve davranışlar sadır olur. Bunlar, şeytana benzerlik bakımından hayvanlar içinde en yakını, onun vesveselerine en açığı olur. Rasû-lullah (s.a.), kertişin (sânı abraş) onlardan olduğunu görmüş ve buna, onun tabiî yapısı itibariyle şeytanın vesvesesine uyarak Hz. İbrahim'in (s.a.) ateşine üflemiş olduğunu ifade ederek dikkat çekmiştir. Gerçi onun ateşe üflemesinin bir yararı olacağı yoktur, ama içindeki muzırlık onu buna sevketmektedir. Rasûlullah (s.a.), onun öldürülmesini iki sebepten dolayı teşvik etmiştir: 1. İnsana eza veren muzır yaratıkların öldürülmesi, böylece zararlarının ortadan kaldırılması. Bu, memleketteki zehirli ot ve ağaçların kesilmesi gibi müslümanların genel yararına olan bir şeye benzer. 2. Onu öldürmek, şeytanın askerlerinin azalması, vesvese yuvalar ortadan kaldırılması demektir. Bu ise, Allah ve mukarreb melekleri katında sevimli bir şeydir. İlk vuruşta öldürmenin, ikinci vuruşta öldürmeden daha sevaplı olması, birincide atış becerisinin bulunmasından ve hayra koşma anlamı taşımasındandır. Allah'u a'lem! [511] [502] Ebû Dâvûd, Afime, 47 (3841). [503] Ebû Dâvûd, Afime, 47 (3842). Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/576. [504] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/576-577. [505] Ebû Dâvûd, Afime, 24, 33, Eşribe, 14. [506] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/577. [507] İbn Mâce, Afime, 31. [508] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/577. [509] bkz. Buhârî, Enbiyâ, 8 (4/112). [510] Müslim, Selâm, 146. [511] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/577-578. |