๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 05 Şubat 2011, 16:34:53



Konu Başlığı: Hz. Ömer in hükümleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Şubat 2011, 16:34:53
Hz. Ömer’in Hükümleri;


Hz. Ömer’in (r.a.) takip ettiği yol, diğerlerininkinden farklıy­dı. O, konu hakkında sahabeye danışır, onlarla tartışır ve konu­nun iyice aydınlanmasını ve herkesin tatmin olmasını sağlardı. Bu itibarla onun verdiği hüküm ve fetvaların büyük çoğunluğu, doğu­da- batıda İslâm âleminin her yerinde büyük bir kabul görmüş ve onlara uyulmuştur. İbrahim (en-Nahaî’n)in, Hz, Ömer’in (r.a.) ve­fatı üzere söylediği:

“İlmin onda dokuzu gitti.” sözü, yine İbn Mes’ûd’un (r.a.):

“Ömer, bir yol tuttuğu zaman, biz onu kolay bu­lurduk.” demesi bu hususu açıkça ortaya koymaktadır.

 

Hz. Ali’nin Hükümleri:
 

Hz. Ali (r.a.), genelde danışmazdı. Hükümlerinin büyük ço­ğunluğu Kûfe’de idi ve onun hüküm ve fetvalarını mahdut sayıda insanlar almışlardır.

 

İbn Mes’ûd Ve İbn Abbâs’ın Hükümleri:
 

İbn Mes’ûd (r.a.), Kûfe’de idi. Onun ilmini, genelde bu bölgede yaşayan insanlar almışlardır. İbn Abbâs [666] (r.a.) ise, ilklerden yani büyük sahâbîlerden sonra ictihâd etmeye başlamış ve birçok hü­kümde öncekilerle ters düşmüştür. Bu konularda kendisine Mekkeli tabileri uymuş, diğer sahâbîlerden farklı düşündüğü ve tek kaldığı görüşleri ümmetin çoğunluğu tarafından kabul görmemiş­tir.

 

İstidlal Yolunun Diğer Temsilcileri:

 

Bu dördün dışında kalanlar ise, delâlet yoluyla çıkarılmış olan hüküirîleri nakletmekte idiler. Ancak bu nakil sırasında, rü­kün ve şartı, âdâb ve sünnetten ayırt etmemekteydiler. Haberlerin tearuzu, delillerin karşı karşıya gelmesi halinde ise kendilerine ait herhangi bir sözleri yoktu. Bunların istisnası olarak İbn Ömer [667], Hz. Âişe, Zeyd b. Sâbit’i (r. anhum) görmekteyiz. Bu yolun Medine’deki tabiîn nesli temsilcileri yedi fakîhtir [668]. Özellikle Medine’de Îbnu’l-Müseyyeb, Mekke’de Atâ b. Ebî Rebâh, Kûfe’de İbrahim (en-Nehaî), Şüreyh ve eş-Şa’bî, Basra’da el-Hasen zikre değer.

Her iki yolun da bazı mahzurları vardır ve birinin kusurları ancak diğeri ile telafi edilebilir. Bu itibarla, bu iki yoldan birinin diğerinden müstağni olması düşünülemez.





[666] Abdullah b. Abbâs: Rasûlullah'ın (s.a.) amcasının oğludur. Hıbru'1-ümme (ümmetin deryası) diye anihrdı. İlim ve hadisçe sahabenin en büyüklerindendi. Tâifte, H. 86 yılında yetmiş bir yaşında iken vefat et­miştir.

[667] Abdullah b. Ömer b. el-Hattâb. Mekke'de küçükken babası ile birlikte müslüman olmuştur. Bedir ve Uhud'dan sonra gazalara katılmıştır. İbn Ömer, ilim ve amel yönünden müslümanların imamlarından biriydi, Çok fetva verenlerdendi. Sahabe arasında meydana gelen savaşlara bu­laşmamıştı. Kendisi Rasûlullah'tan (s.a.) hadis rivayet etmiş, büyük sahabîler de kendisinden rivayette bulunmuşlardır. Rasûlullah'tan (s.a.) sonra, altmış sene yaşamış ve ömrünü fetva vermekle geçirmiştir. H. 73 yılında vefat etmiştir.

[668] Fukaha-i seb'a (yedi fakîh) şunlardır: Saîd b. el-Müseyyeb, Urve b. ez-Zübeyr, el-Kâsım b. Muhammed, Hârice b. Zeyd, Ebû Bekir. b. Abdur-rahman, Süleyman b. Yesâr, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe. (Ç)