Konu Başlığı: Hükümler maslahatlarla talîl edilmiştir Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Şubat 2011, 14:53:36 Hükümler, Maslahatlarla Ta’lîl Edilmiştir: İnsanlardan öyleleri vardır ki, bunlar hükümlerin kısmen maslahatlarla muallel olduğunu, amellere karşılık olarak verilen sevap ya da cezanın, onların nefsi olgunlaştıracak ya da ifsad edecek halet-i rûhiyeden çıkmış olmasına bağlı olduğunu bilirler. Nitekim Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Dikkat!... Bedende bir et parçası vardır ki, bu düzelirse bütün beden düzelir; bozulursa, bütün beden bozulur. Dikkat!... O kalptir.” [107] Ancak bunlar, bu ilim dalının tedvin edilip, esas ve ayrıntılarının düzene sokulmasını aklen ve şer’an imkânsız görürler ve buna gerekçe olarak da şu itiraz noktalarını sıralarlar: a) Bu ilmin meseleleri çok kapalı ve ağdalıdır (aklî gerekçe). b) Selef, Rasûlullah’a (s.a.) olan yakınlıklarına ve ilimlerinin çokluğuna rağmen böyle bir yola başvurmamışlardır. Madem ki onlar bunu yapmamışlardır; öyle ise bu ilimle uğraşmanın terki konusunda sanki ittifakları vardır (şer’î gerekçe). c) Bu ilmin tedvininde elde edilecek bir fayda yoktur; zira şeriatla amel etmek, onun içerdiği maslahatları bilmeye bağlı değildir. Bütün bunlar da yukarıdakiler gibi yanlış düşüncelerdir. Şöyle ki: Bazı Meselelerin Hikmetleri Gizlidir: İtirazcı “Bu ilmin meseleleri çok kapalı ve ağdalıdır.” sözüyle eğer bu dalda asla tedvin yapılamaz demeyi kastediyorsa, meselelerin kapalı ve zor olması bu sonucu gerektirmez. Nasıl olabilir ki, meselâ Tevhid ve Allah’ın sıfatları ilmine dair meseleler, anlaşılması ve kavranması daha zor ve çetrefilli bahislerdir. Buna rağmen Allah Teâlâ, kullarından dilediği kimselere onu kolaylaştırmıştır. Hemen her ilim, ilk bakışta onda araştırma yapmak imkânsız, sınırlarına vâkıf olmak muhal gibi görünür. Ancak gerekli araçlarıyla birlikte temrin yapılmaya başlanır, esaslarının kavranması için adım adım ilerlenirse, çok sürmez o ilim genel hatlarıyla kavranılır, ilkelerinin ortaya konması ve bunlar üzerine ayrıntıların ve ilgili bahislerin düzenlenmesi kolaylaşır. Eğer itirazcı sözüyle mücerred işin zorluğunu kastediyorsa, bu doğrudur. Ancak bazı âlimlerin diğer bazılarına üstünlüğü işte bu zoru başarabilmeleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Yüce amaçlara ulaşmak, korkulu ve sıkıntılı yolculuklarla mümkündür. İlimlere hâkim olmak, akılların zora koşulması ve derin tefekkürlerin yapılması ile mümkün olur. [107] Buhârî, îmân, 39, Büyü, 2; Müslim, Müsâkât, 107-108; Ebû Dâvûd, Büyü, 3 ; Tirmizî, Büyü, 1. |