Konu Başlığı: Hırsızlık haddi Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Ocak 2011, 14:30:00 Hırsızlık Haddi: Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan (başkalarına) bir ibret olmak üzere ellerini kesin! Allah, izzet ve hikmet sahibidir.[279] Rasûlullah (s.a.), Allah Teâlâ'nın indirmiş olduğu şeyleri açıklayıcı olarak gönderilmiştir. Nitekim bu, "İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için sana da bu Kur'ân'ı indirdik. [280] âyetinde ifade edilmektedir. [281] Başkasının Malını Almanın Çeşitleri: Başkasına ait olan malın alınması çeşitli şekillerde olur. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: i. Hırsızlık, ii.Yol kesicilik, iii.Yankesicilik, iv.Hiyânet, v. Bulma, vi. Gasb, vii. Önemsenmeyerek terkedilen şeylerin alınması... Bu durumda şerî hükümleri açıklamakla görevli olan Rasûlullah'ın (s.a.) hırsızlığın hakikatini, diğerlerinden ayrılacak şekilde beyan etmesi gerekmiştir. Bunlar arasım ayırmanın yolu, bu isimlerin hırsızlıktan farklı olan hakikatlarına bakmaktır. İnsanların örfünde bunların ayrışması bu şekilde olur. Sonra hırsızlık munzabıt ve herkes tarafından bilinen özelliklerle zabturapt altına alınır. Böylece o, diğerlerinden ayrılır ve ondan kaçınma sağlanır. Yol kesme, yağmalama, eşkiyalık (hırâbe), mazlumlara nis-betle, kuvvete dayanmayı, müslüman toplumun imdada yetişeme-yeceği bir zaman ve mekânın seçimini bildiren isimlerdir. Yankesicilik, herkesin gözü önünde, kimseye çaktırmadan kapıp kaçmayı ifade eder. Hiyânette, daha önceden mevcut bulunan bir ortaklık ya da gösterilen bir kolaylık ve tasarrufa dair verilen izin manası vardır. Bulma (iltikât) ise, koruma altında olmayan malın alınmasıdır. Gasb, mazluma nisbetle harp-darp bulunmayan, ancak cedele ve meselenin yetkililere götürülemeyeceği, dolayısıyla da işin içyüzünün ortaya çıkmayacağı zannına dayalı olarak galebe çalma anlamı ifade eder. Önemsememe ve takva azlığı, örfen esirgenmeyen ve insanlar arasında dayanışma halinde kullanılan -su ve odun gibi şeylerhakkında olur. Bu itibarla Rasûlullah (s.a.), bu isimlerin hakikatlerini beyanla, onlardan kaçınma gereğini beyan eylemiştir. [282] [279] Mâide5/38. [280] Nahl 16/44. [281] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/513. [282] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/513-514. |