> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Hicaz dan dönüşü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicaz dan dönüşü  (Okunma Sayısı 1470 defa)
16 Şubat 2011, 22:48:33
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 16 Şubat 2011, 22:48:33 »



Hicaz’dan Dönüşü:

 

Şâh Veliyyullah, Haremeyn-i Şerîfeyn’de çok müsait bir or­tam bulmuştu. Hadis ilminde derinleşme, orada İslâmî ilimleri okutma, onları yayma, bu uğurda hizmet etme fırsatı doğmuştu. Dünyanın her bir yanından gelen ilim adamları ve talebelerle bu­luşmak imkânı vardı. Sonra Allah’ın kutsal evine mücavir, Rasûlullah’ın (s.a.) yanıbaşında bir hayat sürecekti. Öbür taraftan Hin­distan’da tam bir kararsızlık vardı, İslâm devleti sallanıyordu, ya­bancı güçler her gün artan bir hızla ülkeyi istilaya başlamışlardı. Bütün bunlar, Hindistan’ı terketmek ve Hicaz’da ikamet etmek için güçlü sebeplerdi. Buna rağmen o, Hindistan’a dönmeye karar verdi. Bu dönüşte, Allah’ın takdir buyurduğu büyük hayırlar sak­lıydı. Zira bu, tecdid ve büyük içtihad başarısı şeklinde kendisini göstermişti.

Şâh Veliyyullah, Hindistan’da hizmeti, sadece kendisi için ön­görmüyor, bütün ileri gelen dostları için de aynı şeyi düşünüyor, onlardan, Hindistan’ı her türlü faaliyetlerinin, ilmî ve dinî hizmet­lerinin merkezi yapmalarını istiyordu.

 

Şah Veliyyullah Dihlevî’nin Hadis-i Şerîf Okutmaya Başlaması:
 

Şâh Veliyyullah, Hindistan’a döndükten sonra babasının medresesi Rahîmiyye’de hadis okutmaya başladı. Eski hocalık işi­ne daha büyük bir şevk, daha derin bir ilim, daha fazla bir tecrübe ile yeniden koyuldu. Kısa zamanda talebeleri çoğalıp, babasının evi (medresesi) onları almaz olunca, daha geniş bir yer arzuladı. Onun bu arzusu sultan Muhammed Şah’a ulaştı ve o kendisine, medrese yapması için büyük bir bina verdi. Durum bununla da kalmadı, sultan üstada olan saygısını göstermek, gayretlerini tak­dir ve tebcil etmek amacıyla medresenin açılışına bizzat katıldı. Bu medrese “Dâru’1-ulûm” adıyla tanındı. Bu ilim yuvasının, Hind ilmî hayatında çok büyük bir yeri olmuştur. Zira buradan çok seç­kin âlimler yetişmiş ve onların ilimlerinin aydınlığı bütün Hind kıtasının her köşesini aydınlatmıştır. Medresenin bir de mescidi var­dı. Şâh Veliyyullah’ın hayatında pek çok veli zat, orada itikâfa gi­rerlerdi. Bu medrese ilk hali üzere, 1857 ihtilaline kadar kaldı. İh­tilal günlerinde yağmalandı ve yıkıldı, insanlar, kerestelerine va­rıncaya kadar alıp götürdüler. Bir zamanlar Arap-Acem pek çok talebenin kaldığı, ilim ve feyz aldığı bu medrese artık harabe hali­ne gelmişti.

 

Şah Abdulaziz’in Dilinden Babası İmam Dihlevî’nin Bazı Âdetleri Ve Genel Yaklaşımı:
 

Oğlu Şah Abdulaziz’in anlattığına göre Şah Veliyyullah Dihlevî, hafızası güçlüydü, sahip olduğu ilimler ve üstün faziletler yanında zamanını tanzim etmede, vakitlere riayet etmede emsal­sizdi. Güneş doğduktan sonra yerine oturur, öğleye kadar hiç hare­ket etmeden otururdu. Az hastalanırdı. Kendisi çocukluğundan be­ri, nezih tabiatlıydı ve temizliğe düşkündü. Sûfî şiirlerini pek az okur, ara sıra bir iki beyt okuduğu olurdu.

Her ilim dalıyla ilgili olmak üzere kabiliyetli birini yetiştirir ve o ilim dalıyla ilgili öğrencileri ona havale ederdi. Kendisi ise daha çok irşad, hakikat ve marifetlerin (hikmet-i teşrî’) beyanı ve ka­leme alınması, tedvin edilmesiyle meşgul olurdu. Sürekli hadis okur ve okuturdu. Mükaşefe yoluyla elde ettiği hakikatleri hemen yazdırırdı. [3]

Şah Veliyyullah Dihlevî, hayatı boyunca ortayolcu, uzlaştırıcı, birleştirici ve mutedil bir yaklaşımın temsilcisi olmuştur. Sahih olarak nakledilegelen naklî ilimler ile aklî ilimler arasını; fıkıh ile hadis arasını telif etmeye çalışmış; içtihad ve taklid konusunda, mezheplere karşı yaklaşımında mutedil bir tavır göstermiştir. Bü­tün bunların yanında ilimle tasavvufu mezcetmeye, vahdet-i vücut ve vahdet-i şühûd gibi antitezleri bile uzlaştırmaya gayret etmiş, böylece hep dengeyi aramaya çalışmıştır. Bu haliyle onu, İslâmî modernizmin kurucusu saymak mümkündür. O zamanına göre çok ileri düşünen, ıslahatçı bir mütefekkir idi. İslâm’ın sosyo-ekonomik ve dinî-ahlâkî yapısını yeniden bir bütün olarak ele alma ça­basını göstermiş, hilafete ve nazarî içtihadlarm uygulamasına bü­yük değer vermiştir.

 

Şah Veliyyullah Dihlevinin Ölümü:

 

Her bir anı kıymetli, Allah’ın yüce dinine hizmet uğruna har­canmış, İslâm ve müslümanların yararına adanmış, sünnetin ih­yası, Kitap ve sünnetin neşri için çalışılmış, eğitim ve öğretimle doldurulmuş değerli bir hayat, nihayet 1176 yılının başlarında Muharrem ayının yirmi dokuzunda cumartesi günü öğle vakti (21 Ağustos 1762) altmış iki yıllık bir ömürden sonra noktalanmıştı.

“O, bûd İmâm-ı A’zam-ı dîn = O, dinin İmam-ı A’zamıydı.” ve “Hay veliyy-i rüzgâr reft = Ah! Zamanın velisi gitti.” sözleriyle ve­fatına tarih düşülmüştür.

 

Defni Ve Mezarı:
 

Şâh Veliyyullah Dihlevî, Menhedîler denen mahallede Dehli kapısının sol tarafında bulunan kabristana defnedildi. Şâh Veliyyullah’ın dört oğlu ile babası Şah Abdurrahim’in mezarları da bu kabristanda bulunmaktadır.

 

III- Şah Veliyyullah’ inİlmî Hayatı, Islâh Ve TecdîdFaaliyeti
 

Şah Veliyyullah Dihlevî, Hindistan’ın yetiştirmiş olduğu İs­lâm âlimleri arasında en büyük simalardan biridir. O, din ilimleri­ni ihya etmiş olması sebebiyle “Hindistan’ın Gazzâli’si” diye anılır, bid’at ve sapıklıklara karşı savaş açmış açması sebebiyle de İbn Teymiyye mevkiinde birisi görülür. O, ilimlerde bir deniz gibiydi, bunun yanında çok açık ve net bir bakış açısı ve değerlendirmeye sahipti; din namına ileri sürülen şeyler arasından aslı esası olan­ları alır, sonradan sokulmuş olanları ayıklar ve atardı. Arapça ve Farsça’yı çok iyi kullanırdı. Her iki dille de pek çok eser vermiştir. Telifte bulunduğu her konunun hakkını vermiş, üstün bir başarı göstermiştir.

Şâh Veliyyullah, büyük bir ıslah ve tecdid faaliyeti gösterme­ye muvaffak olmuştur. O, dinin gerçek bir şekilde anlaşılması, peygamberi ilimlerin yayılması, İslâmî düşüncede yeniden canlan­ma, zindeleşme, İslâm ümmetini derleyip toparlama uğrunda çok geniş çerçeveli bir faaliyet göstermiştir. Onun faaliyet alanını şu başlıklar altında ele almak mümkündür..



[3] Melfûzâtu'ş-Şeyh Abdulaziz, s. 11, 40, 42, 43.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicaz dan dönüşü
« Posted on: 20 Nisan 2024, 11:24:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicaz dan dönüşü rüya tabiri,Hicaz dan dönüşü mekke canlı, Hicaz dan dönüşü kabe canlı yayın, Hicaz dan dönüşü Üç boyutlu kuran oku Hicaz dan dönüşü kuran ı kerim, Hicaz dan dönüşü peygamber kıssaları,Hicaz dan dönüşü ilitam ders soruları, Hicaz dan dönüşüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes