Konu Başlığı: Heder olan öldürme ve yaralamalar Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Ocak 2011, 14:47:09 Heder Olan Öldürme Ve Yaralamalar: Bazı öldürme ve yaralamalar vardır ki, hederdir. Bunun iki sebebi vardır: i. Ya kişiye dokunacak bir zararın önlenmesi için işlenmiştir. Bu konunun delili şu hadistir: Birisi şöyle bir soru sormuştur: 'Ta Rasûlallah! Bir adam gelse de malımı almak istese ne buyurursun?" Rasûlullah (s.a.) ona: "Malını ona verme!" buyurdu. Adam: "Benimle vuruşursa ne buyurursun?" dedi. Rasûlullah (s.a.): "Onunla vuruş!" buyurdu. Adam: "Ya beni öldürürse ne buyurursun?" dedi. Rasûlullah (s.a.) "O zaman sen şehit olursun. buyurdu. Adam: "Ya ben onu öldürürsem ne buyurursun?" dedi. Rasûlullah (s.a.): "O cehennemdedir." buyurdu.[220] Adamın biri, diğer birinin elini ısırmış, adam da elini onun ağzından hızlıca çekince ön dişi sökülmüş. Rasûlullah (s.a.), bu olayda dişi heder kılmıştır. [221] Kısaca, kişinin canına, organına, (ırzına) ya da malına saldırıda bulunan kimseye karşı koyması ve onun bu saldırısını bertaraf etmesi caizdir. Bunun için ne gerekiyorsa onu yapabilir. Eğer iş, öldürmeye kadar giderse, öldürene bir günah gerekmez. Saldırgan ruhlu kimseler çoğu kez, yeryüzünde zorbalığa kalkarlar. Eğer insanların onları ölümle bile olsa, bu tür saldırganlıklarından önleme hakları olmasaydı o zaman hayat yaşanılmaz hal alırdı. Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Şayet bir kimse senden izinsiz evini gözetlese ve sen ona bir taş fırlatıp da gözünü çıkarsan, sana hiçbir günah gerekmez. [222] ii. Ya da herhangi bir kimsenin tecavüz ve ihmali olmaksızın meydana gelmiştir. Bunlar semavî âfetler gibi kabul edilir. Bu konuda delil şu hadistir: "Hayvanın (yaralaması) hederdir. Maden hederdir. Kuyu hederdir. [223] Çünkü hayvanlar meralarda otlaması için salıverilir. Bu esnada birisine vurur da zarar verirse, bu sahibinin işi sayılmaz. Aynı şekilde (belirli şartları taşıyan) kuyuya düşme ya da madenin çökmesi gibi sebeplerle doğacak mal ve can kayıpları da hederdir (diyet Ödemek gerekmez). Daha sonra Rasûlullah (s.a.), insanların hata yoluyla mağdur olmamaları için ihtiyatlı davranmaları gerektiğini tembihlemiştir. Çünkü bu gibi işleri yapmada telef vardır. Bu cümleden olmak üzere bazı şeyleri yasaklamıştır. Bazı örnekler verelim: Fiske şeklinde taş atma hakkında şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz bu ne av avlar, ne düşman bozar. Ancak bunlar dişi kırar ve gözü çıkarır. [224] "Biriniz elinde ok olduğu halde bizim mescidimize veya pazar yerimize uğrarsa, müslümanlardan birine onlardan bir şey isabet etmemesi için avucuyla demirlerinden tutuversin![225] "Biriniz kardeşine silâhla işaret edemez. Çünkü bilmez, olabilir ki, şeytan elinden çıkarır da, bu sebeple ateşten bir çukura düşer. [226] "Kim bize karşı silâh taşırsa, o bizden değildir. [227] Rasûlullah (s.a.) ayrıca kılıcın kınından sıyrılmış olarak alınıp verilmesini[228] ve (bıçağın kayıp elini kesmemesi için) iki parmak arasında kayış dilinmesini[229] yasaklamıştır. [230] [220] Müslim, îmân, 225. [221] bkz. Ebû Dâvûd, Diyât, 24. [222] Buhârî, Diyât, 15, 23; Müslim, Edeb, 44. [223] Buhârî, Diyât, 28, 29; Müslim, Hudûd, 45; Ebû Dâvûd, Diyât, 27. [224] Müslim, Sayd, 56. [225] Müslim, Birr, 124. [226] Müslim, Birr, 126. [227] Müslim, îmân, 161. [228] Ebû DâvÛd, Cihâd, 66 (2588). [229] Ebû Dâvûd, Cihâd, 67 (2589). [230] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/494-496. |