Konu Başlığı: Hakkında had cezası konulan günahlar Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Ocak 2011, 14:42:24 Hakkında Had Cezası Konulan Günahlar/ Suçlar: Bu özellikteki günah/suçları şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Zina: Bu, şehvetin başa vurması ve kadınların güzelliğine karşı arzu duyulmasından kaynaklanır. Zina, cinsel bir arzu ve tatmini sağlarken, bunun yanında aile için büyük bir namus meselesi ve yıkım olur. İnsanların, aidiyet olmaksızın bir kadınla ilişkiye girmeleri, insanî cibilletin değiştirilmesi demektir. Zina, insanlar arasında vuruşmaların, savaşların sebebidir. Zinada, genelde tarafların rızalarının bulunması gerekir ve ancak çok az kimsenin görebileceği gizli yerlerde yapılır. Eğer böyle bir suça, can yakıcı şiddetli bir ceza verilmeyecek olursa, o zaman caydırıcılık sağlanamaz. 2. Hırsızlık: İnsan bazen uygun bir kazanç yolu bulamaz ve hırsızlık yolunu tutabilir. Çalmak, hırsızların nefsânî haz aldığı bir fiildir. İnsanların görmeyecekleri bir şekilde yapılır. Gasb ise, hırsızlık gibi haddi gerektirici bir suç sayılmaz. Çünkü gasb, şeriat tarafından kabul edilmeyen bir şüpheye ve kişinin kendi kuruntusunca haklılığına dayanır. Bu özelliğiyle gasb, insanlar arasında carî muamelelerden sayılır ve herkesin gözü önünde cereyan eder. Dolayısıyla o, haddi mucip bir suç sayılmamıştır. 3. Yol kesme: Mazlumun, böyle bir durumda kendisini ve malım koruması imkânı yoktur. Dağ başında olacağından, müslü-manlardan yardım isteme imkânı da olmaz. Dolayısıyla yol kesiciler için konulacak cezanın artırılması gerekir ki, caydırıcılık sağlanabilsin. 4. içki içme: İçkiye karşı nefislerde aşırı bir tutku olur, içilmesi halinde ise yeryüzünde fesat çıkar, akıl gider. Oysa ki, dünya ve âhirete yönelik bütün maslahatlar ancak akılla gerçekleşir. 5. Kazf: İffete iftira: İftiraya uğrayan kimse, arlanır ve son derece ızdırap duyar. İftira atanı öldürme ya da başka bir yolla bu tür davranıştan engelleyemez. Çünkü öldürecek olsa kendisini öldürürler; dövecek olsa, kendisini döverler. Dolayısıyla bu gibi durumların önünü almak için caydırıcı bir müeyyidenin konulmasına ihtiyaç vardır. [245] Had Türleri: Şer'an belirlenmiş had cezaları şunlardır: i. Öldürmek. Bu en üst düzeyde caydırıcı bir müeyyide olmaktadır. Bunun üstünde daha bir ceza yoktur. ii. Kesmek: Bununla bedene şiddetli bir acı verilir ve bunun sonucunda bir organ artık işlevini yapamaz hale gelir. Öyle ki kişi, artık Ömür boyu yalnız başına geçimini sürdüremez. Bu bir müsledir ve aynı zamanda eseri herkes tarafından görülecek ve hiçbir şekilde sona ermeyecek bir arlanmayı gerektirecek bir haldir. Böyle bir müeyyideye ihtiyaç şundandır: Nefisler ancak iki yönden etkilenirler: a) Hayvânîlikte iyice azgın halde bulunan nefisler -sığır ve deve gibi- ancak bedene acı vermekle yola gelirler. b) Makam ve mevki tutkusuna sahip nefisler ise, arlanmayı gerektirici bir duruma düşmekten, bedenî acılardan daha çok kaçınırlar. Bu durumda hadlerde her iki yönün de dikkate alınması gerekir. iii. Dövmek ve arlanmayı gerektirici bir şey yapmak. Bu da sürgün, şahitliğini kabul etmeme ya da azarlama gibi bir şey olur. [246] Önceki Şeriatlarda Cezalar: Bizden önceki şeriatlarda, öldürme suçuna kısas, zinaya recm, hırsızlığa ise el kesme hükmü bulunuyordu. Bu üç ceza üzerinde, bütün semavî şeriatlar müştereklik arzediyor, peygamberlerin ve ümmetlerin büyük çoğunluğu bunlar üzerinde icmâ halinde bulunuyordu. Böyle bir hükmün terkedilmemesi ve ona dört elle sarılınması gerekir. Ancak İslâm şeriatı, bu cezalarda bir takım tasarruflarda bulunmuş ve her biri için gerekli caydırıcı müeyyideyi iki derece üzere kılmıştır: i. Son derece şiddetli olan müeyyideler. Bunların, en büyük suçlara karşı tutulması gerekir. ii. Birinci derecenin daha altında olan müeyyideler. Bunların da, daha aşağı derecede olan günahlara karşı tutulması gerekir. [247] İslâm Şeriatında Belirlenen Cezalar: Buna göre öldürme fiiline karşılık olarak kısas ve diyet hükmü konulmuştur. Bu konuda asıl, "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas yazıldı. (...) Ancak kim kardeşi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra iyiye uymak, öldürülenin İbn Abbâs (r.a.), Öncekilerin şeriatında sadece kısasın olduğunu, diyetin ise olmadığını söylemiştir. Zina hakkında celd (sopa) cezası vardır. Yahudiler, güçlerim kaybedip de recim cezasını uygulamaya güçleri yetmez hale gelince, zina eden erkek ve kadının yüzlerini karalayıp, eşeğe ya da deveye ters yüz şeklinde bindirip sokak sokak dolaştırıp teşhir etmeyi icat etmişlerdi. Bu onların şeriatlarında bir tahrif oluyordu. Bizim için, bizden öncekilere ait olan semavî şeriat hükümleriyle kendilerinden icad ettikleri uygulamalar bir araya getirilmiştir ki, bu bizim için son derece müşfik davranıldığmı göstermektedir. Hırsızlık suçunda, ceza ve çaldığının iki katı tazmin hükmü vardır. İftira, içki içme gibi bazı zulüm türlerini de zina üzerine hamledip, onlar hakkında da aynı şekilde sopa cezası öngörülmüştür. Çünkü bunlar da, sözü edilen günahlar mesabesindedir. Bununla birlikte yol kesme suçu için ceza artırılmıştır. [248] [245] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/501-502. [246] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/502-503. [247] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/503. [248] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/503-504. |