๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Ocak 2011, 15:24:40



Konu Başlığı: Gaybet hali
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Ocak 2011, 15:24:40
Gaybet Hali:


Nefsin hallerinden biri de "gaybet"tir, Gaybet, nefsin şehevî arzularını unutması, onlardan habersiz olmasıdır. Âmir b. Abdul­lah şöyle demiştir: "Gördüğüm kadın mı, duvar mı hiç fark et­mem."

el-Evzâî'ye, [1130]Mavi gözlü cariyeni çarşıda gördük," demişler, "Mavi gözlü mü o?" diye cevap vermiş. [1131]

 
Mahk (Uzun Süre Yeme Ve İçmeden Kesilme) Hali:
 

Nefsin bir diğer hali, normalin üzerinde bir süre boyunca ye­me ve içmeden kesilmesidir. Bu, nefsin akıl tarafına meyli, aklın da Allah Teâlâ'nın nuruyla dolması sonucu olur ve onun bu hali, yeme ve içme yerine geçer. Rasûlullah'ın, "Hanginiz benim gibi olabilir? Şüphesiz ben gecelerim de Rabbim beni doyurur ve içirir; (siz ise öyle değilsiniz ki). [1132] hadisi bu manayı ifade eder. [1133]

 
Kalp, Akıl İle Nefis Arasında Bir Yerdedir:
 


Bil ki: Kalp, akıl ile nefis arasında bir yerdedir. Bazen müsa­mahalı davranılır ve makamların çoğu ya da tamamı kalbe nisbet edilebilir. Bu tür kullanılış doğrultusunda pek çok âyet ve hadis bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ince nokta unutulmamalıdır. [1134]

 
İman Nurunun, Nefsin Hayvanı Dürtüsüne Karşı Koyması:
 

Bil ki: İman nurunun, hayvânî nefsin ve sebul[1135]kalbin dür­tülerinden her bir türüne karşı koyması, ayrı bir isimle anılır. Ra-sûlullah (s.a.), bunlardan her birinin ismine ve vasfına dikkat çek­miş bulunmaktadır.

Akılda, rahmanı havâtırın (telkinler) oluşumu için bir meleke hasıl olduğunda, nefiste de bu havâtırı kabule hazır bir meleke meydana geldiğinde, bu bir makam olur

Buna göre iman nurunun feveran ve isyan dürtüsüne karşı koyma melekesine, "masiyete karşı sabır" adı verilir ve bunun yeri kalptir.

Tembellik ve uyuşukluk dürtüsüne karşı koyma melekesine, "ictihâd=çalışma" ve "tâat üzere sabır" adı verilir.

Serî sınırları Önemsemeyerek aşma, ya da onların zıdlarına meyletme dürtüsüne karşı koyma melekesine, "takva" denir.

Bazen "takva" kelimesi, üç letâifın bütün makamlarını ifade etmek için kullanılabilir. Hatta onlardan doğan fiiller için de kul­lanıldığı olur. "O kitap, takva sahipleri için bir hidayet kaynağı ve yol göstericidir. O takva sahipleri ki, gayba inanırlar, namaz kı­larlar[1136]âyeti bu son kullanılış doğrultusunda gelmiştir.

Hırs dürtüsüne karşı koyma melekesine, "kanâat" denir.

Acele etme dürtüsüne karşı koyma melekesine, "teenni" de­nir.

Öfke dürtüsüne karşı koyma melekesine, "hilim" denir ve bu­nun yeri kalptir.

Cinsel şehvet dürtüsüne karşı koyma melekesine, "iffet" de­nir.

Lügat parçalama, kötü söz etme dürtüsüne karşı koyma me­lekesine, "susma", "dili tutma" denir.

Üstünlük taslama ve kendini gösterme dürtüsüne karşı koy­ma melekesine, "hamal = kendini göstermeme" denir.

Sevgi, buğz ve diğer duygularla ilgili dürtülere karşı koyma melekesine, "istikâmet" denir.

Bunların dışında daha pek çok dürtü vardır ve onlara karşı koyma melekelerinin ayrı ayrı adlan bulunmaktadır. Bütün bun­lar, bu kitabın "Ahlâk" bahsinde ayrı ayrı ele alınacaktır. İnşâallahu Teâlâ! [1137]



[1131] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/314.

[1132] Müslim, Sıyâm, 57.

[1133] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/314.

[1134] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/315.

[1135] Kalbin vahşî hayvanlara has saldırgan özellikleri.(Ç)

[1136] Bakara 2/2-5.

[1137] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/315-316.