๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 15:27:49



Konu Başlığı: Eşlerin mirasçı olmasının hikmeti
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 15:27:49
Eşlerin Mirasçı Olmasının Hikmeti:


Koca, mirastan pay alır. Çünkü karısının ve onun malının üzerinde zilyedliği vardır. Malın elinden çıkarılması onu üzer.

Hem koca malını ona emanet eder, elinde olan şeyleri ona güvenir. Bunun sonucunda koca, hanımının geride bıraktığı malın hepsinin ya da bir kısmının gerçekte kendisinin olduğunu düşünür.

Zevce ise hizmet, yardımlaşma ve rıfk hakkını alır. Bu du­rumda kocanın payı, zevcenin payı üzerine üstün kılınır. Bu, "Al­lah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve erkekler mallarından harcama yaptıkları için, erkekler kadınla­rın yöneticisi ve koruyuçuşudur[1342]âyetinin gereğidir.

Çocukların bulunması halinde, onların paylarını çok azaltma­mak gerekir. Bilindiği gibi üstünlüğün dikkate alınması çoğu kez payın katlanması şeklindedir. Bu itibarla çocukların alacaklarını azaltmamak için eşlerin payları ikiye bölünür.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Eğer bir erkek veya kadının, ana babası ve çocuktan bulun-madiği halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir er­kek, yahut bir kız kardeşi varsa, her birine altıda bir düşer. Bun­dan fazla iseler üçte bire ortaktırlar. [1343]

Bu âyet, icmâ ile anne bir kardeşler hakkındadır. Ölenin ba­bası ve çocuğu bulunmayınca rıfk hakkı için eğer aralarında ana var iseyarı ayrılır. Yardım ve himaye hakkı olmak üzere de di­ğer yarı ayrılır. Aralarında anne olmazsa, anne bir kardeşler için üçte iki ayrılır, öbürlerine de üçte bir bırakılır.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Senden fetva isterler. De ki: Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkında hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu ol­mayan bir kimse ölür de, onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığı­nın yarısı bunundur. Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona varis olur. Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşleri­nin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise; erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır. [1344]

Bu âyet, icmâ ile babanın çocukları yani ana baba bir kardeş­lerle, baba bir kardeşler hakkındadır.

Kelâle; babası ve çocuğu olmayandır. Âyetteki "çocuğu olmayan bir kimse" ifadesi, kelâlenin hakikatini kısmen açıklamakta­dır.

Bu konuda söylenecek söz şudur: Soyağacının dikey çizgisin­de kimse bulunmazsa, o zaman çocuklara en çok benzeyenler onla­rın yerine ikâme olunur. Bunlar da erkek ve kızkardeşlerdir.[1345]


Asabe:

 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Belirlenmiş miras paylarını sahiplerine verin! Kalanı, en ya­kın erkeğindir.[1346]

İnsanların birbirlerine mirasçı olmalarında esas, iki mana idi ve onları daha önce zikretmiştik. Sevgi ve rıfk hakkı sadece yakın yakınlıkta dikkate alınıyordu; anne ve kardeşler gibi, diğerlerinde dikkate alınmıyordu. İş, bu sayılanları Öteye aştığı zaman, miras hakkının ölünün yerine geçme ve ona yardımcı olma manasının dikkate alınarak belirlenmesi gerekiyordu. Bu da, Ölünün kabile­sinden, onun nesebinden olan, onun şerefini taşıyan bir kimsedir ve varis olacaklar en yakından başlarak sıraya konulur. [1347]

 
Din Farklılığı, Mirasa Manidir:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Müslüman kâfire, kâfir de müslümana mirasçı olamaz. [1348]

Bu hüküm, müslümanla kâfir arasında dayanışma ve yardım­laşmanın önünü almak için konulmuştur. Çünkü müslümanın kâfirle birlikteliği, dinini ifsad eder. Nikâh ile ilgili olarak Allah Teâlâ'mn, "Onlar, cehenneme çağırırlar. [1349] buyruğu da bu manayı ifade eder. [1350]



[1342] Nisa 4/34.

[1343] Nisa 4/12.

[1344] Nisa 4/176.

[1345] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/374-376.

[1346] Buhârî, Ferâiz, 5, 7, 9, 15; Müslim, Ferâiz, 2, 3.

[1347] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/376.

[1348] Buhârî, Ferâiz, 26; Müslim, Ferâiz, 1.

[1349] Bakara 2/221.

[1350] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/376.