๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Ocak 2011, 18:23:18



Konu Başlığı: Dua kazayı geri çevirir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Ocak 2011, 18:23:18
Dua, Kazayı Geri Çevirir:

 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Kazayı (kaderi) ancak dua çevirir.[825]

Burada kazadan maksat, misâl âleminde yaratılmış olan surettir ki bu, kevn alemindeki olayın varlık sebebi olmaktadır. Bu manada kaza, diğer mahlûkât mesabesindedir; dolayısıyla mahv ve isbatı kabul eder.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz dua, inmiş ve henüz inmemiş şeylere karşı fayda verir. [826]

Dua, eğer henüz kevn âlemine inmemiş bir şeye karşı durur­sa, o şey yok olur ve yeryüzünde olayın meydana gelmesi için se­bep olmaktan çıkar. Eğer inmiş olayı karşılarsa, o takdirde de Al­lah'ın rahmetinin, onun acı ve ızdıraplarım hafifletme, huzursuz­luğunu giderme şeklinde tecellî etmesini sağlar. [827]

 
Bollukta Dua:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Kimi, sıkıntı anlarında Allah'ın duasını kabul etmesi sevin-dirirse, o bolluk anında çokça dua etsin! [828]

Çünkü dua, ancak arzusunu ısrarla ortaya koyan, azmini top­layan ve başına gelecek musibetler henüz gelmeden önce bu doğ­rultuda nefsini eğiten kişiden kabul edilir.

Ellerin kaldırılması ve onların dua bitiminde yüze sürülmesi ise, arzunun dışa vuran şeklidir, hey'et-i nefsâniyye ile ona uygun düşecek beden halinin birbirini desteklemesi, nefsin niyaz haline karşı uyarılmasıdır. [829]


Dua, Rahmet Kapısını Açar: 
       
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:     

"Kimin için bir dua kapısı açılırsa, onun için rahmet kapıları açıl­mıştır.[830]

Bir kimse, nasıl dua edileceğini bilir, kalbinin derinliklerin­den gelen büyük bir arzu ile niyazda bulunur, icabetin hangi surette tezahür edeceğini bilir ve kendini huzurda hissederek sü­rekli dua eder ve nefsini bu hale alıştırırsa, onun için dünyada iken bir rahmet kapısı açılır ve her sıkıntıdan dolayı yardım görür. Ölüp, hataları her bir tarafını kuşatıp, dünyevî hey'âta ait bir per­de tarafından büründüğü zaman, daha önceden alışık olduğu gibi halisane Allah'a teveccüh eder ve hemen duası kabul edilir; içinde bulunduğu halden tereyağından kıl çekilir gibi kolayca terte­miz sıyrılır çıkar. [831]



[825] Ahmed, 5/277.

[826] Tirmizî, De'avât, 101.

[827] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/232.

[828] Kenzu'l-ummâl, 2/3220.

[829] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/232.

[830] Tirmizî, De'avât, 101.

[831] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/232-233.