Konu Başlığı: Dördüncü tabaka kitapları Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Şubat 2011, 16:22:20 Dördüncü Tabaka Kitapları: Musannifleri tarafından asırlar sonra, ilk iki tabakada bulunmayan hadislerin toplanmasına yönelik yapılan çalışmalardır. Bunlar daha önce çeşitli mecmua ve müsnedlerde yer alan ve daha sonraları bu musannifler tarafından kendilerine değer atfedilen, aslında muhaddislerce hadisleri yazılmayan kimselerden gelen rivayetlerdir. Bunlar: i. Laf ustaları vaizlerin, heva ve heveslerinin peşinden koşturanların, zayıf ravîlerin rivayetleri olabilir. ii. Yahut sahabe ve tabiîn sözleri veya İsrailî haberler veyahut da hukema ve nasihatçilerin sözlerinden olabilir, fakat ravîleri onları sehven veya kasten Rasûlullah’ın (s.a.) hadisleriyle karıştırmış olabilir. iii. Veya Kur’ân ya da sahih hadisin muhtemel manalarından biri olabilir; rivayet inceliklerinden haberi olmayan salih zevat, onu mana yoluyla rivayet eder ve böylece o muhtemel manayı merfu bir hadis şekline sokar. iv. Veyahut kitap ve sünnetin işaretinden anlaşılmış manalar olabilir ve ravi onu kasıtlı olarak müstakil bir hadis şeklîne sokar. v. Veya çeşitli hadislerde yer alan dağınık ifadeleri bir araya getirir ve onları aynı anda söylenmiş tek bir sözmüş gibi nakleder. Bu tür hadislerin genelde bulunduğu kitaplar şunlardır: İbn Hibbân’ın ed-Duafâ’sı, İbn Adiyy’in KâmiFi, Hatîb’in, Ebû Nuaym’ın, Cûzcânî’nin, İbn Asâkir’in, İbn en-Neccâr, Deylemî’nin kitapları... Hârzemî’nin Müsnedi de hemen hemen bu sınıfa girmektedir. Bu tabakada yer alan hadislerin en iyisi, (sıhhate) ihtimali bulunan zayıf hadislerdir. En kötüsü ise, mevzu ya da son derece münker olan maklûb hadislerdir. Bu tabakada yer alan hadisler, İbnu’l-Cevzî’nin [678] el-Mevzûât’ının malzemesini oluşturur. Beşinci Tabaka Kitapları: Bunlardan başka bir de beşinci tabakayı oluşturan hadisler vardır. Bunlar: i. Fukaha, sûfiyye ve tarihçiler arasında meşhur olmuş, fakat ilk dört tabaka içerisinde bir ash esası bulunmayan hadislerle, ii. Dini bütün olmayan fakat dili iyi bilen kimselerin cerhi mümkün olmayan sağlam bir isnadla, hadismiş gibi ileri sürdükleri Rasûlullah’tan (s.a.) sâdır olması imkanı bulunmayan belîğ sözlerden oluşur. Bunlar, İslâm’da büyük fitnelere sebep olmuşlardır. Fakat hadis ilminin yüksek otoriteleri bu türden olan rivayetleri mütabaat ve şevâhid üzerine arzetmekte, böylece üzerlerindeki perde kalkmakta ve sakatlıkları ortaya çıkmaktadır. Muteber Tabakalar: Birinci ve ikinci tabakayı teşkil eden hadis kitapları, muhaddislerin itimadını kazanmıştır. Onların itibar ettikleri ve hadisleri aldıkları kitaplar bunlardır. Üçüncü tabakaya gelince, onlar üzerinde durmak, gerekleriyle hükmetmek ancak hadis ricalini yakından tanıyan, hadis illetlerine vakıf olan büyük hadis üstadlârının girişebileceği bir şeydir. Bununla birlikte bunlardan mütâbeât ye şevâhid şeklinde istifade yoluna gidilebilir. “Allah Teâlâ, her şey için bir ölçü (mevki) kılmıştır.” [679] Dördüncü tabakadaki hadislere gelince, bunları toplamak, onlardan hüküm istinbatına girişmek son dönemlerde ortaya çıkmış bir tekellüften başka bir şey değildir. Baksanıza, Rafızî ve Mutezilî.., gibi ehl-i bid’at grupları, en küçük bir çaba göstermeden bu kitaplardan kendi mezheplerini destekleyecek deliller bulabilmektedirler. Bu da, bu tabakada yer alan kitapların ne derece güvenilmez olduğunu gösterir. Bu itibarla, hadis ulemâsıyla yapılacak tartışmalarda bu tabakadan olan hadis rivayetleriyle üstünlük sağlamaya kalkışmak bir anlam ifade etmez. Allah’u alem! [678] Abdurrahman b. el-Cevzî; Abbasîler döneminin ortalarında Bağdad'da yaşamış, Hanbelî mezhebine mensup fakih, tarihçi ve hatip biridir, (ö. 597/1200) [679] Talâk: 65/3. |