๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 15:16:33



Konu Başlığı: Cilbâb emri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 15:16:33
2. Cilbâb Emri:


Kadının, çıkarken üzerine üst elbisesini alması, ziynet ma­hallerini kocası ve mahremleri dışında kimseye göstermemesi is­tenmiştir. Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Mü'min erkeklere, gözlerini harama dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından ha­berdardır. [1396]

"Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Kendiliğinden görü­nen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler. Kocaları, ba­baları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mü'min kadınlar), ellerinin altında bu­lunan (köleleri), erkeklerden kadına ihtiyacı kalmamış (cinsel güç­ten kesilmiş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynet­lerini göster meşinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın di­ye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerlerine çekecek şekil­de yürümesinler). Ey mü'minler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. [1397]

Kadının tanınması için yüzün, bir şeyler tutmak için kullan­ması gereken ellerin örtülmemesine ruhsat verilmiştir. Bunun dı­şında kalan bütün bedeninin örtülmesi vacip kılınmıştır. Bundan kocası ve kendisine nikâhı düşmeyen yakın akrabaları ve sahip ol­duğu köleler istisna edilmiştir. Keza yaşlı kadınlara da üst elbisesi giyme mecburiyeti getirilmemiştir. [1398]

 
3. Halvet Yasağı:
 

Üçüncü olarak bir erkeğin, yabancı bir kadınla, kapalı bir yerde çekinecekleri bir kimse olmadan yalnız kalmaları yasaklan­mıştır.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Dikkat! Sakın bir adam, dul bir kadının yanında geceleme­sin; ancak nikahlısı veya mahremi olursa o başka![1399]

"Hiçbir adam, bir kadınla başbaşa kalmasın; çünkü üçüncü­leri şeytandır. [1400]

"Kocası yanında olmayan kadınların yanma girmeyin; çünkü şeytan insanoğlunun kan damarlarında dolaşır. [1401]

 
4. Avret Mahalline Bakmanın Haram Olması:
 

Dördüncü olarak, erkek olsun kadın olsun hiçbir kimsenin, erkek ya da kadın, başka birinin avret mahalline bakması haram kılınmıştır. Bundan sadece eşler müstesnadır.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Erkek, erkeğin avret yerine; kadın da kadının avret yerine bakamaz. [1402]

Avret yerine bakmak, şehveti tahrik eder. Kadınlar, kendi aralarında birbirlerine aşık olabilirler. Erkekler arasında da aynı durum meydana gelebilir. Hem, avret mahalline bakmayı terket-mekte bir güçlük de yoktur. Sonra avret yerinin örtülmesi, insan­lık gereğidir ve mutlaka yapılması gerekir. [1403]

 
5. Beraber Yatma Yasağı:
 

Beşinci olarak, ayın örtü altında çıplak olarak iki erkeğin ya da iki kadının yatması yasaklanmıştır. Bu konuda Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Bir elbisenin içinde erkek erkeğe yanaşarnaz. Kadın dahi bir elbisenin içinde kadına yanaşamaz. [1404]

 
Kadın, Kocasına Başka Bir Kadını Tavsif Edemez;
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:           

"Kadın, başka kadının vücuduna bakıp da kocasına onu an­latamaz. Bunun sonucunda koca, sanki ona bakıyormuş gibi olur. [1405]

Şehveti en çok tahrik eden ve arzuyu kamçılayan şey, yakın temas halidir. Bu sevicilik ve livata gibi eşcinselliğe sebep olur.

"Koca, sanki ona bakıyormuş gibi olur." ifadesinden maksat şudur: Kadının yakın teması, sevgisini içinde gizlemesine sebep olabilir. Aldığı lezzeti kocasının ya da bir yakının yanında anlatır. Bu, o erkeğin o kadına karşı arzu duymasına sebep olur. En büyük mefsedetlerden biri, bir kadının yabancı bir erkeğin yanında tavsif edilmesidir. Kadın tabiatlı Hît'in Rasûlullah'ın (s.a.) hanımlarının yanından çıkarılıp, bir daha onların yanına sokulmamasmın sebebi budur. [1406]


 

[1396] Nûr 24/30.

[1397] Nûr 24/31.

[1398] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/390-391.

[1399] Müslim, Selâm, 19.

[1400] Yani şeytan beraberlerinde olur ve her birini tahrik eder, onların zina­ya düşmelerine sebep olur. bkz. Tirmizî, Radâ', 16; Fiten, 7.   

[1401] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/391.

[1402] Kocası yanında bulunmayan kadınların özellikle zikredilmesi, onun cinsel ilişkiye aşırı derecede arzulu olması, arzusunun Önüne geçecek bir engelin bulunmaması yüzündendir. Tirmizî, Radâ', 17; Ahmed, 3/309.                                                                                 

[1403] Müslim, Hayz, 74; Ebû Dâvûd, Hammâm, 2.

Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/391.

[1404] Müslim, Hayz, 74

Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/392.

[1405] Buharı, Nikâh, 118.

[1406] Kadın tabiatlı Hît, evde Rasûlullah'ın (s.a.) yanında bulunuyormuş. Ümmü Seleme'nin kardeşine: