> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Cenaze bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cenaze bahsi  (Okunma Sayısı 1020 defa)
29 Ocak 2011, 16:25:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Ocak 2011, 16:25:39 »



CENAZE BAHSİ


Bil ki: Hasta ziyareti ve bakımının yapılması, üzerine okun­ması, ölmek üzere olan kimseye müşfik davranılması, ölünün tek­fin ve teçhiz işlerinin yapılması, defnedilmesi, onun için hayır ya­pılması, üzerine ağlanması, aile ve yakınlarının taziye edilmesi, kabir ziyaretinde bulunulması... bütün Arap uluslarınca yapıla-gelmekte olan işlerdi ve aynı şeyler bütün diğer uluslarda da şöyle ya da böyle vardı. Bunlar, normal mizaçta olan insanların onsuz edemeyecekleri âdetlerdir ve insanların bunları terketmeleri düşü­nülemez. Bu itibarla Rasûlullah (s.a.) gönderildiğinde, bu gibi ko­nularda mevcut bulunan âdetlere bakmış ve bunların (birçoğunu olduğu gibi kabul etmiş, bir kısmının) ıslâhına gitmiş, yanlış olan­ları da düzeltmeye çalışmıştır. [327]

 
Hasta Ziyareti Ve Gerekli Bakımı:
 

Bu gibi konularda geçerli olan maslahat ya hasta olan kişinin dünya ya da âhiret açısından bizzat kendisine, ya yine bu iki açı­dan biri yoluyla hastanın ailesine, ya da topluma yöneliktir.

Hasta, dünya hayatında, teselli edilmesi, kendisine müşfik davranılması yoluyla sıkıntısının hafifletilme sine, kendi başına yapmaktan aciz kaldığı hizmetlerinin görülmesine muhtaçtır. Bu­nun gerçekleşebilmesi için de, hasta ziyareti ve bakımının, din kardeşleri ve şehir halkı tarafından behemehal yerine getirilmesi gerekli dinî bir görev (sünnet) kılınması gerekir.

Ahireti hakkında da, sabırlı olmaya; başına gelen bela ve sı­kıntıları, aynen hastanın içmek zorunda kaldığı tadı acı, fakat so­nuçta yararlı olan ilaç mesabesinde görmeye muhtaçtır. Ki, bunun sonucunda dünya hayatına iyice dalıp perdelenmesin, Rabbinden uzak düşmesin. Aksine, ölümle birlikte günahlarının da çözülmesi ve yok olması sağlansın. Bunun gerçekleşebilmesi için de, mutlaka o kişinin sabrm faydaları, çekilen elemlerin yararları doğrultusun­da uyarılması gerekir.

Ölüm döşeğinde olan kimse, dünya hayatının son gününü, âhiret hayatının da ilk gününü yaşıyordur. Bu itibarla, onun Al­lah'ı anması ve O'na yönelmesi konusunda teşvik edilmesi, böylece ruhunun iman hali üzere çıkması ve bunun sonucunda da âhiret hayatında bunun semeresini görmesi temin edilmeye çalışılmadır.

Normal tabiatta bulunan bir insan, yaratılış itibariyle aile ve mal tutkusuna sahip olduğu gibi, hayatında ve ölümünden sonra insanlann kendisini hayırla yadetmeleri tutkusuna da sahiptir ve kötü taraflarının ortaya çıkmasını sevmez. Hatta her ulus içinden, en akıllı kimseler çıkarlar ve ünlerinin devam etmesi için kalıcı büyük eserler yaptırırlar, arkalarından "Ne cesurdu, ne kahra­mandı!" denmesi için kendilerini tehlikelere atarlar, "Hem dünya­sında, hem de ölümünden sonra büyük nasibi varmış" desinler di­ye, kendisine anıt mezar yapılmasını vasiyet ederler. Hatta bilge kişiler, "Ünü insanlar içinde yaşayan kimse, aslında ölü değildir." demişlerdir.

İşte bu telakki, tüm insanlarca paylaşılan cibillî bir duygu ol­duğundan, insanlar bu telakkiler üzerinde yaşayıp Öldüklerinden, onların bu telakkilerini doğrulamak ve vasiyetlerini yerine getir­mek, onlara ölümlerinden sonra bir tür iyilikte bulunmak manası kazanmıştır. [328]

 
Ölü İçin Dua Etmek Ve Tasaddukta Bulunmak:
 


Ruh, cesetten ayrıldığında (insanî ruh için) başka bir doğuş söz konusu olur. İlâhî ruhun feyzi onda kalan şeyden çok işlevli bir duyu gücü (hiss-i müşterek) vücuda getirir ve bu güç misâl âleminden bir yardımla işitme, görme ve konuşma yeteneğim bir­den sağlar. Bu haliyle, dünya hayatında sahip olduğu bilgileri, zanları üzere olmaya devam eder. Üzerine, üst âlemden azap göre­ceği ya da nimetleneceği bilgiler iner. Allah'ın sâlih kullarının himmetleri, Hazîre-i kuds'e yükselir. Onlar, ısrarla bir ölü hakkın­da dua ettiklerinde, yahut onun için büyük bir sadaka verdiklerin­de, bu Allah'ın tedbiriyle, Ölüye fayda verir ve o, hazîreden üzerine inmekte olan feyz ile birleşir. Bu da onun halinin iyileşmesini te­min eder. [329]




[327] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/97.

[328] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/97-98.

[329] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/98.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cenaze bahsi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:41:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cenaze bahsi rüya tabiri,Cenaze bahsi mekke canlı, Cenaze bahsi kabe canlı yayın, Cenaze bahsi Üç boyutlu kuran oku Cenaze bahsi kuran ı kerim, Cenaze bahsi peygamber kıssaları,Cenaze bahsi ilitam ders soruları, Cenaze bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes