Konu Başlığı: Cemaatin özelliği Gönderen: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2011, 14:43:32 Cemaatin Özelliği: Müslümanların Allah'a teveccüh etmiş bir halde, korku ve ümit arasında bir halet-i ruhiye İçerisinde, yüzlerini O'na teslim etmiş olarak bir araya gelmeleri, bereketlerin inmesinde ve rahmetin yayılmasında acayip bir etkiye sahiptir. Nitekim daha önce istiskâ ve hacdan söz ederken buna temas etmiştik. Sonra Allah Teâlâ'nın bu ümmeti halketmesindeki maksadı, Allah'ın dininin en yüce olması, yeryüzünde İslâm dininden daha üstün başka bir dinin bulunmamasıdır. Bu amacın gerçekleşebilmesi, ancak halkın ve ileri gelenlerin, şehirlilerin, bâdiyede oturanların, büyük küçük herkesin, İslâm'ın en büyük nişanesi ve en yaygın olan ibadeti vesilesiyle, sık sık bir araya gelmelerine bağlıdır. [242] Şeriat, Birlik Ve Beraberliğe, Cemaat Olmaya Teşvikte Bulunmuştur. Bu saydığımız sebeplerden dolayı teşrî esnasında hikmet-i ilâhî cuma ve cemaat namazlarının konulmasını gerektirmiş, bu doğrultuda büyük teşvikler de bulunmuş, terkini ise şiddetli bir üslupla yasaklamıştır. Cemaatin toplanması iki şekilde olur: i. Mahalle halkının toplanması, ii. Şehir halkının toplanması. Mahalle halkının toplanması her namaz vakti için kolayca sağlanabilir. Şehir halkının toplanması ise, ancak hafta gibi bir süre aralığıyla mümkün olabilir. Birinci toplantılar, cemaatle namaz olmaktadır. Bu konuda Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Cemaat namazı, kişinin yalnız başına kıldığı namazdan yirmi yedi derece (bir rivayette de, yirmi beş derece) daha üstündür.[243] Rasûlullah (s.a.) açıkça ya da işaret yoluyla belirtmiştir ki, kişi abdest alır, abdestin hakkını verir, sonra mescide yönelir, bütün bunları sırf namaz kılma niyetiyle yaparsa, onun yürümesi namaz hükmündedir, attığı her adım günahlarına keffâret olur, müslü-manların birbirlerine olan duaları etraflarını kuşatır, namazı beklemekte ribât (Allah için nöbet beklemek) ve itikâf manası vardır. İşte cemaat namazının bu faziletlerini dikkate alan Rasûlullah (s.a.), kendi katında temessül eden çok ince bir nükteye binaen sözü edilen iki sayıdan biriyle cemaatin önemine dikkat çekmiştir. Daha önce bu konulara temas etmiştik; oraya bakınız. Ne sağından ne solundan, hiçbir yönünden bâtıla açık olmayan Hakk'da yersiz, hesapsız, hikmetsiz hiçbir şey yoktur. [244] Cemaatin Terki: Bu konuda Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Herhangi bir yerleşim biriminde ya da bâdiyede üç kişi bulunur da, aralarında cemaatle namaz kılınmazsa, şeytan onları yoldan çıkarmış demektir. Bu itibarla cemaat olmaya bakın. Çünkü kurt, sürüden ayrılanı yer. [245] Bence bu hadis, cemaati terkin, namazı ihmal etme kapısını aralayacağına işarettir. [246] Cemaat Müekket Sünnettir: Yine Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Canım elinde olana yemin ederim, düşündüm ki emredeyim de odan toplansın, sonra emredeyim de namaz için ezan okunsun, sonra bir adama emredeyim de insanlara imamlık yapsın, sonra namaza gelmeyen adamlara gideyim ve evlerini başlarına yakayım.[247] Derim ki: Aslında cemaat müekket sünnettir, terki halinde kınamayı gerektirir. Çünkü dinin nişanelerinden biridir. Şu kadar var ki Rasûlullah (s.a.), cemaate katılma konusunda isteksiz olan ve geri duran kimselerin, bu davranışlarındaki asıl sebebin İslâm'daki niyet zaafı olduğunu görmüş ve onların kalplerine korku vermek için, tepkisini şiddetli bir üslupla ortaya koymuştur. [248] [242] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/74. [243] bkz. Buharı, Ezan, 30; Müslim, Mesâcid, 245, 250. [244] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/74-75. [245] Ebû DâvÛd, Salât, 46; Ahmed, 5/196. [246] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/75. [247] Buhâri, Ezan, 29; Muvatta, Cemaat, 3. [248] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/75. |