๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2011, 19:42:21



Konu Başlığı: Birbiriyle bağlantılı olan hükümler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2011, 19:42:21
12) Birbiriyle Bağlantılı Olan Hükümler

 
Allah Teâlâ, Peygamberini İnsanlara Hak Ve Hakikati Açıklaması İçin Göndermiştir:
 

Allah Teâlâ, şöyle buyurur:

“Senden önce de, kendilerine vafıyettiğimiz erkeklerden baş­kasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir (ilim) ehline sorun. (Peygamberler) apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler), İnsanlara, kendilerine indirileni açıklamak için sana da bu Kur’ân’ı indirdik. Umulur ki düşünüp anlarlar.” [533]

Bil ki: Allah Teâlâ, peygamberim insanlara aşağıdaki esasları açıklamak üzere göndermiştir:

a) İbadetler. Bunları işleyeceklerdir.

b) Günahlar. Bunlardan kaçınacaklardır.

c) İhtiyaçların karşılanması için başvurulabilecek meşru yol­lar. Bunlara da riayet edilecektir.

Vahyin gerektirmiş ya da işarette bulunmuş olduğu şeylerin insanlara öğretilmesi de, peygamberin açıklama (beyan) görevi arasında bulunmaktadır.

Bunlar öyle esaslardır ki, Rasûlullah’ın (s.a.) hadislerinin bü­yük çoğunluğuna mesnet teşkil eder. Biz burada bu esaslardan ço­ğunu maddeler halinde zikredeceğiz:

 

1. Hükümlerin Sünnetullah Doğrultusunda Oluşması:
 

Sünnetullah, müsebbeblerin sebepleri üzerine kurulması şek­linde cereyan etmektedir. Böylece Allah’ın üstün hikmet ve sonsuz kereminin neticesi olarak gözetilen maslahat gerçekleşecektir. Hal böyle olunca, yaratılış özelliklerini değiştirmeye kalkışmak bir şer olacak, bozgunculuk için çalışmak sayılacak, Mele-i a’lâ’nın nefretini gerektiren bir davranış biçimi kabul edilecektir. Allah, insanı toprakta oluşan kurtçukların meydana gelişi gibi yaratmamış, onun oluşumunu zor ve uzun bir sürece bağlamıştır. Bu itibarla O’nun yüce hikmeti, insan türünün bekasına, dahası onların bü­tün yeryüzüne yayılmalarına ve çoğalmalarına hükmetmiş, bu da, onların içlerine üreme kabiliyeti konulmasını gerekli kılmıştır. Al­lah Teâlâ, neslin çoğaltılması doğrultusunda talep göstermiş, in­sanların içine kendilerini bürüyen bir şehvet gücü yerleştirmiştir. Böylece Allah Teâlâ, yüce hikmetinin gerektirdiği sonucu doğura­cak bir ortamı hazırlamıştır. Allah Teâlâ, peygamberini bu sırra muttali kılıp, işin iç yüzünü ona apaçık gösterince, Rasûlullah’ın (s.a.), insanların üreme amacına ters düşen, bu yolu tıkayan, ya da bu sonuca ulaştırmak için araç olarak kullanılan şehevî güçlerin ihmali ya da amacından saptırılması ve yerli yerinde kullanılma­ması manası taşıyan davranışları yasaklaması gerekli bir hal al­mıştır. Dolayısıyla Rasûlullah (s.a.), kısırlaştırılmayı, livatayı  [534] yasaklamış, azli [535] mekruh görmüştür.



[533] Nahl: 16/43-44.

[534] Cinsî ilişkide arkadan yanaşma şekli. Daha çok Lut kavminde görülen bir davranış bozukluğu olduğu için ona nisbetle bu ad verilmiştir. (Ç)

[535] Azil, cinsi ilişki sırasında erkeğin boşalacağı anda eşinden ayrılarak er­lik suyunu dışarı dökmesidir. (Ç)