๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Ocak 2011, 18:45:43



Konu Başlığı: Ana bakar enızirir baba nafaka sağlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Ocak 2011, 18:45:43
Ana Bakar, Enızirir; Baba Nafaka Sağlar:

 

Ana için kolay olan ve yaratılış özelliğine uygun düşen görev, çocuğu emzirmesi ve belli bir yaşa gelinceye kadar onun bakımını yapmasıdır. Bu ana üzerine vaciptir.

Babaya uygun olan görev de, çocuğun nafakasını karşılamasıdır. Öbür taraftan çocuğun bakımı, anasını hapseder, onu yorar ve ayrıca geçimini temin için koşuşturmasına zaman ve imkân ver­mez. Bu durumda adalet ilkesi, ananın nafakasının da baba üzeri­ne olmasını gerektirir. [97]

 
Süt Emzirme İki Yıl Boyunca Devam Eder:
 

Bazı insanlar, çocuğu bir an evvel sütten kesmek isterler. Muhtemelen bu, çocuk için zararlı olur. Bu itibarla Allah Teâlâ, çocuğun selâmetini dikkate alarak emzirmeye bir süre koymuştur. Bu süre tam iki yıldır. Aralarında danışma suretiyle daha evvel kesilebileceği konusunda da ruhsat vermiştir. Çünkü çoğu halde çocuk, iki yıl dolmadan normal gıdalarla kendi karnını doyurabile­cek hale gelebilir. Ancak bu, takdiri gereken bir şeydir. Ana baba çocuk hakında en şefkatli ve merhametli kimselerdir, onun sağlık durumunu, huyunu herkesten iyi bilirler. Dolayısıyla kendi arala­rında istişare sonucu daha önceden sütten kesilmesine karar vere­bilirler.

Sonra her iki tarafın birbirine zarar vermesi haramdır. Çün­kü bu hal, karşılıklı dayanışma ve yardımlaşma ruhunu Öldürür. Bu itibarla, şayet annenin, zayıf ya da hasta olması gibi bir sebep­le emzirmeye müsait olmaması halinde, yahut anne ile baba arası­nın ayrılması halinde çocuğun bir başkası tarafından emzirilme­sinde bir sakınca olmaz. Bu durumda hakkın ifasına her iki tara­fın da katılması gerekir. [98]

 
Süt Bedeli:
 


Rasûlullah'a (s.a.), "Benden süt hakkını ne giderir?" diye sor­dular. Rasûlullah (s.a.) cevabında: "Gurre yani bir erkek ya da ka­dın köle.[99]buyurdu.

Bil ki: Süt anne, gerçek anneden sonra annedir. Gerçek anne­ye iyilik etmek gibi ona iyilik etmek de gerekir. Hatta Öyle ki Ra­sûlullah (s.a.), süt annesine ikram etmek için ridasım onun altına yaymış ve buyur etmiştir.

Süt anne, çok da olsa verilen hediyeyi az görebilir; emen de verdiği hediyeyi çok görebilir. Bu durumda bir karışıklık olur. İşte bu düşüncelerle Rasûlullah'tan (s.a.) buna bir sınır getirmesi is­tenmiş, o da sınır olarak bir "gurre" yani erkek ya da kadın köle koymuştur.

Şöyle ki: Süt anne, çocuğu tam şekillenme ve kıvamını alma safhasında emzirmek, kendi kendine yeterli oluncaya kadar onun bakımım yapmak ve bu uğurda bir sürü zahmete katlanmak sure­tiyle, onun boynunda yer eden bir hakka sahip olmuştur. Bu du­rumda, onun bu hakkına uygun olacak karşılık, ona organları me­sabesinde olan bir köle hediye etmesidir. Köle, kadının hizmetinde bulunacak ve işlerini görecektir; böylece bu, onun zamanla yaptığı­na bir karşılık olacaktır.

Belirlenen bu karşılık, icbârî olmayıp, müstehaptır. [100]   

 
Cimin, Kocadan Nafakanın Alınması:
 

Hİnd, Rasûlullah'a (s.a.) şöyle demiştir:

"Şüphesiz Ebû Süfyân cimri bir adamdır; malından izinsiz gizlice almadıkça bana bir şey vermez." Rasûlullah (s.a.) ona:

"Sana ve çocuğuna maruf ölçüde yetecek kadarını al.[101]

Zevcenin ve çocuğun nafakası için yeterli miktarın zabturapt altına alınması zordur. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.), bunu kadının diyanetine bırakmış ve maruf ölçüde almasını tekitli bir şekilde şart koşmuştur. Meselenin kadıya götürülmesinden söz etmemiş­tir; çünkü bu her zaman için kolay olmaz. [102]



[97] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/461.

[98] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/461-462.

[99] Ebû Dâvûd, Nikâh, 11; Tirmizî, Radâ', 6.

[100] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/462.

[101] bkz. Buhârî, Nafakât, 9, 14; Müslim, Akdiye, 7.

[102] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/463.