๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 12 Şubat 2011, 16:02:20



Konu Başlığı: Amellerin karşılığının nasıl verileceği
Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Şubat 2011, 16:02:20
2- AMELLERİN KARŞILIĞININ HAYATTA VE ÖLDÜKTEN SONRA NASIL VERİLECEĞİ


1) Amellerin Karşılığının Dünyada İken Verilmesi


Amel, Karşılığı Gerekli Kılar:
 


Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.” [226]

“Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve Rablerinden onlara indirileni (Kur’ân’ı) hakkıyla uygulasalardı, şüphesiz hem üstlerinden, hem de ayaklarının altından yerlerdi (yeraltı ve yerüstü nimetlerinden istifade ederek refah içerisinde yaşarlardı).” [227]

Allah Teâlâ’nın (Nûn sûresinde [228]) anlattığı bahçe sahipleri­nin, sadakadan kaçmaları sebebiyle başlarına gelenler erbabının malumudur.

Rasûlullah (s.a.):

“Gönlünüzde olanları açığa vursanız da gizleseniz de farketmez; Allah onunla sizi sorguya çeker...” [229]

“Kim bir kötülük işlerse, karşılığını görür.” [230] Ayetleri hak­kında şöyle buyurmuştur:

“Bu, Allah Teâlâ’nın, kulu, kendisine isabet eden humma (hastalık), musibet ve(ya) dikenle hatta gömleğinin yenine (cebine) koyduğu eşyasını kaybedip üzülmesi ve sonra astarının içinde bul­ması yoluyla cezalandırmasıdır. Bütün bunların sonucunda kul, külçe altının kıpkırmızı (yabancı maddelerden arınmış) bir halde körükten çıkması gibi günahlarından çıkar.” [231]

 

Melekî Güç Kâh Tebarüz Eder, Kâh Ayrılır:
 

Bil ki: Melekî güç, hayvanı güç içerisinde gizli kaldıktan son­ra tekrar tebarüz edebilir ve onunla beraber olduktan sonra ondan ayrılabilir. Bu ayrılma işi de:

a) Tabiî ölüm yoluyla olur. Bu durumda tabiî ki (hayvanı güç) gıdadan aldığı desteğini yitirir ve varlığı, yerini dolduran başka bir şey olmaksızın çözülür. Artık nefsi, açlık, tokluk, öfke gibi arızî haller etkileyemez. Bunun sonucunda nefis üzerine Kuds âleminin boyası iner.

b) Bazen de ihtiyarî ölüm yoluyla olur. Kişi, riyazet ve sürekli Kuds âlemine teveccühte bulunarak hayvanı gücünü kırmaya de­vam eder ve sonuçta üzerine melekî gücün bazı parıltıları doğma­ya başlar.

Her şey, kendi tabiatına uygun düşen amel ve haller karşısın­da açılır ve ferahlık duyar; tabiatına ters düşen şeyler sebebiyle de daralır ve sıkıntı duyar. Her elem ve lezzetin de, şeklini alacağı bir suret bulunur. Yakıcı hılt [232] mahmuzlama suretine bürünür; safranın hararetinden kaynaklanan eza, sıkıntı ve huzursuzluk şeklinde kendisini gösterir ve kişi rüyasında ateş ve alev görür; balgam sebebiyle maruz kalınan eza, soğuğu göğüsleme şeklinde belirir ve rüyada su ve kar görülür.

 

Melekî Gücün Tebarüz Etmesi:

 

Melekî güç tebarüz ettiği zaman, uyanık iken ya da uyku ha­linde rüyada -eğer temizlik ve huşu haline ulaşmışsa- ünsiyet, sevinç ve melekî güce uygun düşecek şâir suretler ortaya çıkar. İtidal haline zıt düşen hallerde ise, bu saydıklarımızın zıtları kendisini gösterir, horlayıcı ve tehdit içeren olaylar oluşur; öfke, avını parçalayan yırtıcı bir hayvan; cimrilik, sokan bir yılan suretinde ortaya çıkar.




[227] Mâide: 5/66.

[228] Bkz. Kalem/Nûn: 68/18-33.

[229] Bakara: 2/284.

[230] Nisa: 4/123.

[231] Buraya alınan hadiste eksiklik ve hatalar var. Bu yüzden hadisi Ahmed, Müsned, 6/218 (ve İbn Kesîr, 1/340) deki rivayeti esas alarak çevirdik. Hadisin baştarafı da şöyledir:

Ali b. Zeyd annesinden nakleder: Hz. Aişe'ye, "Gönlünüzde olanları açığa vursanız da gizleseniz de farketmez; Allah onunla sizi sorguya çeker..."; "Kim bir kötülük işlerse, karşılığını görür." âyetleri hakkında sordum. Şöyle dedi:

"Ben bunları Rasûlullah'a (s.a.) sorduğumdan beri bana bu konuda hiç kimse sormamıştı. Rasûlullah (s.a.) bana şöyle buyurmuştu:

 "Ey Aişe! Bu, Allah Teâlâ'nın, kulu, kendisine isabet eden humma..." (Ç)