Konu Başlığı: Allah ın sıfatları hakkında tefekkür Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Ocak 2011, 17:45:40 2. Allah'ın Sıfatları Hakkında Tefekkür: Tefekkürün ikinci türü, ilim, kudret, rahmet, ihata (kuşatma)... gibi Allah Teâlâ'nın sıfatları üzerinde düşünmektir. Ehl-i sülük buna "murakabe" adını verir. Bu tefekkürün dayanağı, "İhsan, sanki O'nu görüyormuşsun gibi Allah'a kulluk etmendir; her ne kadar sen O'nu görmüyorsan da, O seni görüyor.[878] "Allah'ı gözet[879]ki; O'nu karşında bulasın! [880] gibi hadislerdir. Bu tür tefekkürün güç yetirebilenler için yapılış şekli şöyledir: Önce şu âyetlerden biri okunur: "Her nerede olursanız, o sizinle beraberdir. [881] "Sen hiçbir işte bulunmazsın; Kur'ân'dan bir şey okumazsın ve siz hiçbir iş yapmazsınız ki, ona daldığınız zaman biz üstünüzde şahit olmayalım. Çünkü ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak ve gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki, apaçık kitapta bulunmasın. [882] "Göklerde ve yerde olanları, Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. [883] "Ve biz ona şah damarından daha yakınız. [884] "Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır. Onun için gaybı ancak O bilir. O, karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir Kitaptadır. [885] "İyi bil ki O, her şeyi kuşatmıştır. [886] "Ve O, kullarının üstünde yegane kudret ve tasarruf sahibidir. [887] "Ve O, her şeye kadirdir.[888] Yahut şu hadislerden biri okunur: "Bil ki, bütün ümmet sana bir tür fayda vermek için toplan-salar, Allah'ın sana yazmış olduğunun Ötesinde fayda veremezler. Onlar sana bir şekilde zarar vermek için toplansalar, Allah'ın sana yazmış olduğunun ötesinde zarar veremezler. Kalemler kaldırılmış, sayfalar kurumuştur. [889] "Allah Teâlâ'nın yüz rahmeti vardır, onlardan sadece bir tanesini yeryüzüne indirmiş, doksan dokuzunu da kullarına merhamet etmek üzere kıyamet gününe bırakmıştır. [890] Sonra kişi, bu âyetlerin manalarını, teşbih ve cihet (yön) isnadına kaçmadan tasavvur eder; dahası sadece Allah Teâlâ'yı bu sıfatlarla muttasıf görmeye çalışır. Tasavvuru zayıfladığında, âyeti tekrar okur ve yeniden tasavvura koyulur. Bunun için, büyük ve küçük abdest sebebiyle sıkışık olma; aç, öfkeli ve uykulu bulunma gibi haller sebebiyle kalbinin meşgul olmayacağı, aksine tam huzurlu olacağı bir anı seçer. [891] 3. Allah Teâlâ'nın İnsanı Hayrete Düşüren Fiilleri Üzerinde Tefekkür: Tefekkürün diğer bir türü, Allah Teâlâ'nın insanı hayret ve dehşete düşüren fiilleri üzerinde düşünmektir. Bunun dayanağı daşu âyettir: "Allah'ı ananlar ve göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünenler: 'Rabbimiz! Sen bunu boşa yaratmadın,' derler. [892] Bunun yapılış şekli şöyledir: Kişi, yağmurun yağmasını, otların bitmesini ve benzeri tabiat olaylarını düşünür ve kendisini, Allah'a minnet duygusu içerisinde kaybeder. [893] [879] Yani Allah'ın emirlerini gözet, onlarla amel et. Eğer bunu yaparsan, Allah'ı yardımcın bulursun, [880] Ahmed, 1/293. [881] Hadîd57/4. [882] Yûnus 10/61. [883] Mücâdele 58/7 [884] Kâf 50/16. [885] En'âm 6/59. [886] Fussilet 41/54 [887] En'âm 6/61. [888] Mâide 5/120. [889] Tirmizî, Kayâmet, 59; Ahmed, 1/293, 303. [890] bkz. Müslim, Tevbe, 17-21. [891] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/252-253. [892] Âl-iİmrân 3/191. [893] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/253. |