๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 16:46:26



Konu Başlığı: Akitte koşulan şartlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Ocak 2011, 16:46:26
Akitte Koşulan Şartlar:


Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Allah'ın kitabında olmayan her şart, bâtıldır.[1243]                   

Hadisten murad, hakkında yasak olan ve Allah'ın hükmünde yeri olmayan şartlardır; yoksa mücerred Kur'ân'da bulunmayan şart demek değildir. [1244]


Velâ Hakkı Satılmaz:

 

Rasûlullah (s.a.), velâ hakkının satımını ve hibe edilmesini yasaklamıştır. Çünkü velâ, mevcut ve munzabıt bir mal değildir; sadece nesebe tâbi bir haktır. Nasıl ki nesep satılamazsa, velâ da satılamaz. [1245]

 
Nimet, Külfet Karşılığındadır:
 


Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "el-Harâcu bi'd-damân- Cereme kime semere onadır. [1246]  Niza, ancak semerenin, cereme karşılığında olmasına hükme-dilmesi halinde kalkar. Aldığı malı kusurlu olduğu için iade eden kimseden, bu esnada maldan yararlandığı şeyleri de iade etmesi istenecek olsa, tüketilen malın getirişinin ne kadar olduğunu belir­lemek çok zor olacaktı. Rasûlullah (s.a.), bu kuralı koymak sure­tiyle doğabilecek nizaların önünü almıştır. Aynen cahiliye döne­minde yapılan miras taksimlerini olduğu hal üzere ibka etmesi ve bu şekilde nizaların Önünü alması gibi. [1247]

 
Alış Veriş Sonunda Taraflar Arasında İhtilâf Çıkması:
 

Taraflar arasında ihtilâf çıkması halinde söz, satıcının sözü­dür. Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Taraflar arasında ihtilâf çıkar, mebî ellerinde mevcut olur, ellerinde bir beyyine de olmazsa; söz satıcının sözüdür, yahut her­kes aldığını geri verir. [1248]

Nizânın bu şekilde sona erdirilmesi şunun içindir: İlke, bir şe­yin kişinin mülkünden sahih bir akit ve karşılıklı rıza olmadan çıkmamasıdır. Arada tartışma bulunduğu zaman, ilkeye baş vur­mak gerekir. Mebi, satıcının kesin malıdır ve halihazır elindedir yahut sıhhati kesinleşmemiş olan akitten Önce elinde idi. Bu gibi durumlarda söz, mal sahibinin sözüdür. Ancak alıcı da bu durumda muhayyerdir. Zira bey' akdi, karşılıklı rıza esasına dayanır. [1249]



[1243] Buhârî, Mükâteb, 3; Şurût, 17.

[1244] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/347.

[1245] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/347.

[1246] Yani bir şeyin getirişi, o şey helak olduğu zaman kimin hesabından gidecekse, ona aittir. Hadis için bkz. Ebû Dâvûd, Büyü', 71.(Ç)

[1247] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/347.

[1248] bkz. îbn Mâce, Ticârât, 19.

[1249] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/347-348.