> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet >  Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller  (Okunma Sayısı 799 defa)
19 Eylül 2011, 18:07:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Eylül 2011, 18:07:28 »



IV. Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabe Tatbikatından Deliller Ve Sünnete Başvurmadan Kuranla Amel Etmenin İmkansızlığı

 

Sahabe, dinî hükümleri bazan Kur'an-ı Kerim'den alıyordu. Ancak çoğu kez Kur'an ayetleri uzak bir şekilde mücmel olarak ve takyîcfe gitmeden mutlak bir şekilde nazil oluyordu. Mesla Kur'an'da namazı emreden ayetler mücmel olarak varid olmuştur. Bu ayetlerde namazın rekat sayısı, şekli ve vakti açıklanmış değildir. Keza zekatı emreden ayetler de mutlak olarak nazil olmuştur. Zekatın hangi mallarda vacip ol­duğu, vacip olduğu malın alt sınırı ve hangi miktar ve şartlarda vacip olduğu beyan edilmemiştir.

Kur'an-ı Kerim'de varid olan ahkamın çoğu bu kabildendir. Bunları izah eden şart ve rükünlere bakmadan, bunlarla amel etmek mümkün değildir. Bu açıklayıcı bilgiler Kur'an'da yer al­mamaktadır.

Kur'an, bu emirlerle ilgili detaylı bilgi edinmek ve amel et­mek için Peygamber (S.A.V.)'i referans gösterir.

"İnsanlara, kendilerine indirileni beyan etmen için ve dü­şünüp anlasınlar diye sana bu zikri (Kur'an'ı) indirdik[389] gibi pekçok ayet bu manaya delalet etmektedir.

Allah Rasûlü (S.A.V.) de ayetteki "tebyin"i kendi sözleri şeklinde tefsir etmiştir.

"Benim namaz kıldığım şekilde namaz kılınız. [390]

"Hac ibadetlerinizi benden alınız. [391]

Kur'an-ı Kerim, insanlar arasında vuku bulan bütün an­laşmazlıklarda -Peygamber (S.A.V.)'in hükmünde İfadeye kavu­şan- ilahî hükme başvurmalannı gerekli görmektedir.

"Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hük-medesin diye sana kitabı hak ile indirdik. [392]

"Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içle­rinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullen-medikçe iman etmiş olmazlar. [393]

Cenab-ı Hakk, ilahî hükümler haricinde başka hükümlere başvurmaktan sakındırmış ve bunu şirk addetmiştir.

"Tağuta inanmamalan kendilerine emrolunduğu halde, tağutıîn önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Halbuki, şeytan on-lan büsbütün saptırmak istiyor. [394]

"Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren or­taklan mı var? [395]

Bir başka ayet-i kerimede Cenab-ı Hakk, Allah'ı bırakıp ra­hiplerin ve hahamların vaz'ettiği dine uyan müşrikler hakkında şöyle buyurmaktadır:

"[Onlar] Allah'ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını), rahiple­rini ve Meryem oğlu Mesih'i rabbler edindiler.[396]

Zira onlar, din adamlarının helal kıldıklarını helal, haram kıldıklarını haram sayıyorlardı.

Cenab-ı Hakk, müslümanların bütün anlaşmazlıklarda ilahî şeriata başvurmaları gerektiğini belirtmektedir. Söz konusu an-laşmazlıklann muamelât, mîras, vasiyet, evlenme veya ceza hu­kukuyla ilgili olması sonucu değiştirmez.

Öte yandan kesin olarak biliyoruz ki, Kur'an'da bu konu­lara ilişkin ayetler, konuya dair hükümlerden pek azına yetebi­lecek orandadır. Bunun da ötesinde bunların önemli bir kısmı detaylandırılmaya ihtiyaç duyan mücmel ayetlerden oluşmak­tadır. Bu nedenle Cenab-ı Hakk, Kur'anî vecibeleri yaşayabil­meleri için mükellef kimseleri Kur'an ahkâmının tafsilatını öğ­renmek üzere kendi Rasûlü'ne havale etmiştir. Ona tabi olmayı vacip kılmış; ona yapılacak itaati kendisine itaatla özdeşleştir­miştir.

"Ey iman edenler, Allah'a ve Rasûlü'ne itaat ediniz. [397] "Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler İçin güzel bir örnektir. [398]

"De ki eğer Allah'ı seviyorsanız, bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. [399]

"Kim Rasûl'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevi­rene gelince seni onların başına bekçi göndermedik. [400]Peygamber (S.A.V.) de aynı muhtevayı bir önceki bölümde bir kısmını naklettiğimiz hadisleriyle teyid buyurmuştur.

Dolayısıyla müslümanın ilahî emir ve nehiyleri yaşayabil­mek için Peygamber (S.A.V.)'in sünnetine başvurmaktan başka bir çaresi yoktur.

Burada sünnetin hücciyetini ispatlayan başka bir delil daha ortaya çıkmaktadır: Sünnete başvurmadan Kur'an'la amel et­menin imkansızlığı.[401]

Allah Rasûlünün çevresinde bulunan sahabîler, konuyu böyle anlamış ve konuya böyle inanmışlardır. Onlar, Peygam-ber'in emir ve nehiylerine bağlanmış ibadât, muamelât ve diğer bütün işlerde onu izlemişlerdir. Ancak Peygamberin şahsına münhasır olduğunu bildikleri hususları müstesna tutmuşlardır. Bu bağlılık öyle bir düzeye varmıştı ki sebebini bilmeden veya illet ve hikmetini sormadan Peygamber'in yaptıklannı yapıyor ve terkettiklerini de terkediyorlardı.

İbni Ömer anlatıyor: "Allah Rasûlü (S.A.V.) altından bir yü­zük edindi. Bunun üzerine insanlar da altın yüzük edinmeye başladı. Sonra Allah Rasûlü (S.A.V.) 'Ben artık bunu ebediyen takmayacağım' diyerek onu attı. Bunun üzerine insanlar da yü­züklerini attılar. [402]

Ebu Said el-Hudrî şöyle der: Allah Rasûlü (S.A.V.) asha-bıyla namaz kıldığı bir esnada ansızın nalînlerini çıkanp soluna bıraktı. Diğerleri bunu görünce onlar da nalinlerini çıkarıp attı­lar. Allah Rasûlü (S.A.V.) namazı bitirince "sizi nalinleri çıkarıp atmaya sevkeden neydi?" diye sordu. Ashab "senin nalinleri çı­karıp attığını görünce biz de nalinlerimizi çıkarıp attık."diye ce­vap verdi. Allah Rasûlü (S.A.V.) şöyle buyurdu: "Cibril gelip nalinlerîmde pislik veya rahatsız edici bir şeyin olduğunu söy­ledi.[403]

Sahabenin Peygamber'e ait söz ve davranıştan izleme ar­zusu o kadar ileriydi ki, bazılan nöbetleşerek gün aşın Peygam­ber'in meclisine devam etmeye çalışıyordu. Mesela Ömer b. el-Hattab, Buharî'nin kendisinden aktardığı bir rivayette şöyle der: "Ben ve Ensardan bir komşum Benî Umeyye b. Zeyd denen semtte idik. Nöbetleşerek Peygamber (S.A.V.)'in yanına varı­yorduk. Biı gün o gidiyordu, bir gün ben. Ben gittiğimde o gü­ne ait haberleri naklederdim. O gittiğinde aynısını o yapardı. [404]

Aynı şekilde Medine'den uzak olan kabileler İslamî hü­kümleri öğrenip, kavimlerine tebliğ etmek ve onları irşad etmek üzere bazı elemanlarını Peygamber (S.A.V.)'e gönderiyorlardı. Hatta sahabeden bîri sadece nazil olan bir meseleyi veya şer'î bir hükmü sormak için uzun mesafeler katedip Allah Rasûlü'ne gelebiliyordu.

Ukbe b. el-Haris'ten nakledildiğine göre kadının biri Ukbe İle hanımını emzirdiğini söyler. Bunun üzerine Mekke'de otur­makta olan Ukbe, bineğine atlayıp Medine'ye doğru yola çıkar. Allah Rasûlü (S.A.V.)'ne vanp: "süt kardeşiyle bilmeden evlenip daha sonra emziren kadının haber vermesiyle bunu öğrenen ki­şi hakkında Allah'ın hükmü nedir?" diye sorar. Allah Rasûlü (S.A.V.) bunun, verilen bir haber olduğunu [ve gereğiyle amel etmek gerektiğini] söyleyerek cevap verir. Ukbe'nin bu kadın­dan aynlması üzerine kadın başka biriyle evlenir. [405]

Öte yandan kadınlar, Allah Rasûlü'nün eşlerine, zaman zaman da Allah Rasûlü'ne gidip gelmek suretiyle ve sormak is­tedikleri hususlan sorarak dinlerini öğreniyorlardı. Kadına açık-Ça söyîenemeyen bir durum olduğunda Peygamber (S.A.V.) zevcelerinden birini sözkonusu meseleyi açıklamakla görevlen­dirirdi. Hayızdan nasıl temizlenilmesi gerektiğini anlatan Hz. Aişe hadisini buna örnek olarak zikredebiliriz.[406]

İşte, en hayırlı dönemin insanlarının sünnet-i mutahharaya gösterdiği hassasiyet bu tarzdaydı. Sahabe, Peygamber (S.A.V.)'e tam olarak itaat edip onun emir ve nehiylerine uy­muş, onun hükmüne teslim olup onun davranış ve hayat tar­zına bağlı kalmış ve onun sünnetini öğretme konusunda son de­rece istekli ve hırslı davranmıştır.

Bu hassasiyet Peygamberin hayatıyla sınırlı kalmamış, ve­fatından sonra da devam etmiştir. Bunun devam ettiğini göste­ren birkaç örnek vermek yerinde olacaktır: [407]

 
A. Peygamber (S.A.V.)'in Sünneti ve Ebubekr es-Sıddık (r.a.)
 

Kabîse b. Züeyb anlatıyor: Ninenin biri Hz. Ebubekir'e ge­lip mirastan pay istedi. Hz. Ebubekr "Allah'ın Kitabı'nda sana ait bir pay yoktur. Peygamberin sünnetinde de senin duru­munla ilgili bir şey bilmiyorum. Sen dön git. Ben bunu insan­lardan sorayım" deyip konuyu insanlara sordu. Muğire kalkıp şöyle dedi: "Ben Allah Rasûlü (S.A.V.)'nün nineye altıda bir verdiğine şahit oldum." Hz. Ebubekr: "Bu konuda sana eşlik edecek kimse var mı?" diye sordu. Bunun üzerine Ensar'dan Muhammed b. Seleme kalkıp Muğîre b. Şu'be'nin söyledikle­rine benzer şeyler söyledi. Hz. Ebubekr, söylenen hükmü uy­gulayıp nineye altıda bir pay verdi. [408]

Hz. Ebubekir' "Peygamberin sünnetinde seninle ilgili bir şey bilmiyorum" demesi ve Peygamber (S.A.V.)'in nineye altıda bir verdiğini öğrendikten sonra onun da nineye altıda bir vermesi sünnetin Hz.Ebubekr nezdindeki hüccet değerini ispat açısından yeterli bir örnektir.

Buharî, Müslim ve Ebu Davud'un naklettiği bir rivayette Hz. Ebubekir şöyle buyurmaktadır: "Allah Rasûlü (S.A.V.)'nün kendisiyle amel ettiği hiçbir şeyi terketmedim. Peygamberin e-mirlerinden herhangi birini terketme durumunda haktan aynlıp sapmaktan korkarım." [409]





[389] Nahl, 44

[390] Buharı, Ezan, 18, hadis nr: 631; Fethu'1-Bârî, 3/11

[391] Müslim, Hac, 51, hadis nr: 3124

[392] Nisa, 105

[393] Nisa, 65

[394] Nisa, 60

[395] Şura, 21

[396] Tevbe, 31

[397] Enfal, 20

[398] Ahzap, 21

[399] Al-i İmran, 31

[400] Nisa, 80

[401] Bu açıklamalar ışığında "Ayetlerde emredilen Peygamber (S.A.V)'e itaâtian maksat Kur'an'da yer alan ilahî emirlere itaattir." şeklindeki iddia­nın geçersizliği de anlaşılmış olma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller
« Posted on: 27 Nisan 2024, 03:48:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller rüya tabiri, Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller mekke canlı, Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller kabe canlı yayın, Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller Üç boyutlu kuran oku Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller kuran ı kerim, Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller peygamber kıssaları, Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller ilitam ders soruları, Sünnetin Hüccet Oluşuyla İlgili Sahabeden Deliller önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes