> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet > Sözün Özü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sözün Özü  (Okunma Sayısı 633 defa)
18 Eylül 2011, 14:51:50
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Eylül 2011, 14:51:50 »



Sözün Özü

 

Hicrî ikinci yüzyılda az sayıda bazı kimseler, Sünnetin teşriî değerini inkara kalkıştılar. Bu tutumun temelinde cehalet yat­maktaydı.

Bunun haricinde mütevatir dışındaki hadisleri de İnkar e-den başka bir güruh daha türedi. Ancak bunlar da ikinci yüz­yıldan sonra inkıraza uğrayıp, ortadan kalktılar.

Çok sonraları -belki de baüh sömürgecilerin etkisiyle- bu akımlar tekrar ortaya çıktı. Bunlardan bir kısmı sadece cihad hadislerini inkar ederken, bazıları hadisleri tamamıyla (mütevatir, meşhur ve âhâd) hepsini inkar ettiler.

Herhalükarda modern akımların Sünneti inkarı hicrî ikinci yüzyıldaki inkardan farklı değildir. Modern inkarcıların selefle­rine ilave ettiği bir argüman bulunmamaktadır. Meşhur deyişle ifade etmek gerekirse "bu gün, ne kadar da düne benziyor.[590]

Çalışmamıza tabiî bir neticeyle son vermek istiyoruz. O da şudur: Allah'a ve Ahiret gününe inanan bir müslümanın Sün­netin hüccet değerini inkar etmesi mümkün değildir. Meğer ce­halet ya da şüphecilerin telkinleri sonucu meseleleri karıştırarak aldatılmış olsun.

Bu konuyu Dr. Abduganî Abdulhahk, Hücciyyetu's-Sünne adlı kitabında güzel bir şekilde tasvir edip özetlemektedir. Allah kendisine rahmet etsin ve Ümmet-i Muhammed namına onu en güzel şekilde mükafatlandırsın. Onun açıklamalarını sözümüze misk-i hitâm kıimak istiyoruz.

Şöyle diyor Abdulganî Abdulhalık:

"Kendilerini ilim adamı olarak lanse edip Sünneti bizatihi inkar eden bazı kimseler bulunmaktadır. Ancak bunların duru­munu inceleyip gerçek amaçjannı deşifre ettiğimizde üç tipten birine dahil olduklarını görürüz.

Bunların ilki, dinle alakası olmayan inançsız ve zındık kim­sedir. Bu tipler, İslam'ı yıkmak ve müslümanlan yok etmek amacıyla İslam'ın esasları etrafında şüphe uyandırmak için küf­rünü gizleyip müslüman olarak görünürler. Bunlar dine ve dinin esasını teşkil eden Kur'an'a açıkça saldıramadıkları için başka bir zaviyeden yani Sünnet cephesinden saldırıyorlar. Zira Sünnetin ortadan kalkmasıyla Kur'an anlaşılmaz hale gelir ve Kur'anî hükümler de işlevsiz kalır. Böylece Kur'an'ın varlığı, yokluğuna eşdeğer olur. Sonuçta Kur'anı, arzu ve isteklerine göre yorumlayıp tevil edebilecekleri bir oyuncak haline getir­meye çalışırlar. Onlar şu ayetlere bağlı görünmeye çalışarak Kur'an'ı anlayabileceklerini sanıyorlar.

"Biz Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.[591] "Biz Kitabı herşeyin açıklayıcısı olarak sana indirdik. [592] Bu ifadeler haktır fakat bunlarla batıl bir hedef amaçlan­maktadır. Kuran, şeriatın tamamını kapsar; şer'î bütün hüküm ve kanunlann esasıdır. Ancak bu husus, sözkonusu kimselerin hedeflediği batıl amacı yani Sünnetin hüccet değerini inkar et­me sonucunu doğurmaz.

İkincisi, küfrünü açıkça ilan edip maskesini çıkaran kimse­dir...

Üçüncüsü ise, hakka ve hakikate kavuşmayı uman inançlı, ancak aldatılmış kimsedir. Değişik temayüller aklını çelip onu farklı yönlere çeker. Dine bağlı, din konusunda duyarlı gibi gö­rünen ve dini savunma kisvesine bürünen dinsizler ve zındıkla­rın ileri gelenleri, keskin dilleriyle ve sahte dinî görüntüleriyle bozuk görüşlerini ve baül mezheplerini bu gibi zavallılara süslü gösterirler. Hüccet ve delil namına bir takım şeyler derleyip hakkı batılla kanştırırlar. Karşılarındakiler de onların dini koru­duklarını zannederek iyi niyetlerinden ötürü söylenenleri alırlar. Bunların sahih ve güçlü görüşler olduğuna inanarak insanları buna davet ederler. Bunların içerdiği hata ve dalâletin, doğur­duğu fitne ve fesadın farkında olmaksızın olanca gücüyle bun­ları savunur. Bundan dolayı "akıllı düşman, cahil dosttan daha İyidir." denilmiştir.

Şüphesiz bu gibi insanlann muhalefeti müçtehidlerin Sün­netin hüccet olduğu ve kendisiyle amel edilmesi gerektiği şek­lindeki icmaına halel getirmez. Nitekim bu konu, dinin bedâhetle bilinen {malûmun mine'd-din bi'z-zarûre) meseleleri ara­sında yer almıştır. Daha önce de belirtildiği gibi dinin bedîhî meselelerinden pek çoğu da bu konuya dayanmaktadır.[593]

Başarı Allah'tandır.

H. 29 Zilka'del418[594]





[591] En'âm, 38

[592] Nahl, 89

[593] Hücciyyetu's-Sünne, 343-345

[594] Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet, Rağbet Yayınları: 253-256.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sözün Özü
« Posted on: 23 Nisan 2024, 16:14:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sözün Özü rüya tabiri,Sözün Özü mekke canlı, Sözün Özü kabe canlı yayın, Sözün Özü Üç boyutlu kuran oku Sözün Özü kuran ı kerim, Sözün Özü peygamber kıssaları,Sözün Özü ilitam ders soruları, Sözün Özüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes