๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Eylül 2011, 18:19:14



Konu Başlığı: Kuranı Kerîmi Vahyini İki Kısmına Delâleti
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Eylül 2011, 18:19:14
B. Kur'an-ı Kerîmi» Vahyini İki Kısmına Delâleti[351]



 
Kur'an-ı Kerim, iki tür vahyin .varlığına delâlet etmektedir; vahy-i metiûv ve vahy-i gapr-a mettûv

Ahkamın bir kısmı  (Kur'an) bağımsız'bir şekilde vahy-i gayr-i metiûve vaz'dlunmuştur.

Acaba Cenab-ı Hakk'ın Peygamberi-ne indirdiği vahiy, sa­dece Kur'an-ı Kerim'den mî ibarettir, ;yoksa bununla benler Peygamber'e vahyedüen ancak Kuran gibi tilâvet olunmayan (gayr-i metlûu) bir vahiy de mi var?

Şüphesiz doğru olan yaklaşım ikinci şıkta belirtilen yakla­şımdır. Zira Kur'an-ı Kerim'İn kendisi bu tür vahyin varlığına açıkça delâlet etmektedir. Şimdi buna delâlet eden ayetlerden bazı Örnekler vereîim.[352]

 
Örnek-1
 

"İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yöneknekte olduklan kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De H: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.

İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Rasûlün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık. Sen (arzulayıp şu anda) yönelmediğin kıbleyi (ka'beyî) biz ancak Peygambere uyanları, ökçeleri üzerinde gerisin geriye dönenlerden ayırd et­mek için kıble yaptık. Bu, Allah'ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi' ede­cek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir.

(Ey Muhammedi) Biz, senin yüzünün göğe doğru çevril­mekte olduğunu (yücelerden haber beklemekte olduğunu) gö­rüyoruz. İşte şimdi seni razı olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir.[353]

Bu ayetler iki önemli konuyu içermektedir:

a- Müslümanların ilk sıralarda yönelmekte olduklan bir kıb­lesi bulunmaktaydı. Sonra Peygamber (S.A.V.) başka bir kıble­ye yönelmekle emfolundu. Peygamber, birinci kıbleyi sevdiği ve temenni edip gözetlediği halde İkinci olan Beytu'l-Mukaddes'e yöneliyordu. Bu, ancak Peygamberin Allah'tan gelen ilahî bir emirle hareket etmesi durumunda mümkün olabilir. Nitekim Bakara-142. ayet te buna işaret etmektedir.

b- Birinci kıble de -ikinci kıble de olduğu gibi- Cenab-ı Hakk tarafından belirlenmiş ve farz kılınmıştır.

"Senin (arzulayıp da şu anda) yönelmediğin kıbleyi (kabeyi) biz ancak Peygambere uyanları, ökçeleri üzerinde gerisin geriye dönenlerden ayırdetmek için kıble yaptık. [354]

Görüldüğü gibi Cenab-ı Hakk, bu ayetle birinci kıbleyi be­lirleme işini kendisine izafe etmiştir.

Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda birinci kıblenin belirlenme­siyle ilgili tek bir ayet-i kerimeye rastlamamaktayız. Binaenaleyh bu emir, vahy-i gayr-i metlûv ile nazil olmuş bir emirdir. Bun­dan dolayı bu hususu Kur'an-ı Kerim'de bulamamaktayız.[355]



[352] Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet, Rağbet Yayınları: 143.

[353] Bakara, 142-144

[354] Bakara, 143

[355] Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet, Rağbet Yayınları: 143-144.