> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Hidaye Tercümesi > İtikaf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İtikaf  (Okunma Sayısı 1746 defa)
06 Mayıs 2010, 14:57:50
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 06 Mayıs 2010, 14:57:50 »



Hidaye Tercümesi / İtikaf


K u d u r i (İtikâf müstahaptır) diye kaydediyorsa da, doğru­su şudur ki Sünnet-i müekkededir. Zira rivayet olunmaktadır ki Pey­gamber Efendimiz (Aleyhi´s-salâtü ve´s-selâm) her yıl ramazanın son on gününde itikâfa girerdi. Bu ise itikâfın sünnet olduğunu gösterir. (İtikâf: oruçlu olarak ve itikâf niyetile bir cami veya mescitte bir süre durup çıkmamaktır.) İtikâf, lugatta bir yere kapanıp dur­mak demek olduğu için, cami veya mescitte durmak itikâfın rüknü olup bir cami veya mescitte durmaksızın itikâf olamaz. Oruçlu ol­mak ise _biz Hanefilere göre-itikâfın sıhhati için şarttır. İmam-ı Şafii: -Oruç başhbaşına bir ibadet olduğu için başka bir ibadet için şart oiamaz» demiştir. Biz ise; -Oruçsuz itikâf olamaz» ([1]) hadisine dayanıyoruz. Zira bir şey hakkında menkul bir nass bulu­nunca o şey hakkında kıyasa mahal olamaz. Sonra, oruçlu olmak vacip olan itikâfın sıhhati için bütün riva­yetlere göre şarttır. Sünnet olan itikâf için şart olması"ise, yalnız Hasan tbn-i Ziyad´ın İmam Ebû Hanife´den rivayetine göredir, ki buna göre hiç bir itikâf bir günden az olamaz. K u du r i´ nin rivayetine göre ise -ki îmam Muham-m e d´ in görüşü de bu yoldadır- sünnet olan itikâf az bir süre için de olabilir ve onun sıhhati için oruçlu olmak şart değildir. Çün­kü sünnet olan her ibadette kolaylık esastır. Nitekim ayakta dura­bilen kimse için farz namazlan oturarak kılmak caiz olmadığı hal­de, nafile namazlan oturarak kılması caizdir.

Sonra K u d u r i´ nin rivayetine göre sünnet olan itikâfa başlayıp da onu yanda kesen kimseye kazası lâzım gelmez. Zira sün­net olan itikâfın belirli bir süresi olmadığı için, onu kesmek bozmak demek değildir. Hasan îbn-i Ziyad´m rivayetine göre ise, hiçbir itikâf bir günden az olmadığı için yanda kesilen itikâ­fın kazası gerekir.

Şu da bilinmelidir ki, içinde cemaatla namaz kılınmayan mescit veya namazgahta itikâfa girilemez. Zira H ü z e y f e (Radıyal-lâhü anh) : -Cemaata açık olan camiler dışında İtikâf olamaz- ([2]) demiştir. îmam Ebü Hanif e´ den: «İtikâf, namazlan beklemek ibadeti olduğu için ancak içinde beş vakit namaz kılınan camilerde olur- diye söylediği rivayet olunmuştur. Kadın ise, evin­deki namazgahta da itikâfa girebilir. Çünkü kadının namaz yeri evin­deki namazgah olduğu için orada namazlan bekleyebilir.

(İtikâfta olan kimse -abdest bozmak veya cuma namazını kıl­mak dışında- herhangi bir iş için itikâfa girdiği yerden dışan çı­kamaz.) Abdestini bozmak için ise çıkabilir. Zira H z. A i ş e´ nin

rivayetine göre Peygamber Efendimiz (Aleyhi´s-salâtü ve´s-selâm) iti­kâfa girdiği yerden ancak abdestini bozmak istediği zaman çıkar­dı. ([3]) Çünkü abdest bozma ihtiyacı tabii bir ihtiyaç olup mutla­ka vaki olduğu için müstesna bir durumdur. Cuma namazım kıl­mak için de çıkılabilir. Zira cuma namazını kılmak da, kişinin en önemli ve mutlaka vaki olan bir ihtiyacıdır. îmam-ı Şafii: -Cuma namazı için çıkmak itikâfı bozar. Zira cuma namazının kılındığı bir camide itikâfa girebilirdi- demiş­tir. Biz diyoruz ki: Her cami veya mescitte itikâfa giritebildiğine göre bu kimsenin cuma namazı kılınmayan camide girdiği itikâf sa­hihtir. Cuma namazını kılmak da zorunlu ve mutlaka vaki olan bir ihtiyaçtır. Ancak şu var ki öğle namazının vakti girmeden çıkamaz. Çünkü cuma namazı kendisine ancak özle vakti girdikten sonra va­cip lur. Fakat cuma namazının kılındığı cami, eğer kişi öğleden ön­ce çıkmazsa cuma namazına yetişemiyeceği kadar uzak olursa.o za­man hem cuma namazına ve hem de ondan önceki ve sonraki ta-hiyyetülmescid ve revatib sünnetlere yetişebilecek kadar önceden çı­kabilir. Çünkü sünnet de farzın tabileri olduğu için onun hükmün-dedirler. Şayet kişi cuma namazının kılındığı camide bundan daha fazla kalırsa, orası da cami olduğu için itikâfı bozulmaz. Fakat müs-tahap değildir. Çünkü başlangıçta bir camide itikâfa girmeyi yük­lendiği için bir zorunluk bulunmadıkça iki camide itikâfmı tamam­laması uygun değildir.

îmam Ebû Hanife´ye göre (eğer itikâfta olan kim­se, az bir zaman için dahi olsa, camiden çıkarsa itikâfı bozulur.) Kıyas da bunu gerektirir. Zira yukarıda da açıklandığı gibi itikâf herhangi bir mescit veya camiye kapanıp durmaktır. Diğer iki İmam ise : -Eğer kişinin dışarıda geçen vakti yarım günden az olursa iti­kâfı bozulmaz- demişlerdir ve bunda zaruret bulunduğu için istih-san da bu yoldadır. (İtikâfta olan kimse .itikâfa girdiği yerde yer, içer ve yatar.) Zira Peygamber Efendimiz (Aleyhi´s-salâtü ve´s-selâm) itikâfta iken hep mescitte kalır, mescitte yer içer ve yatardı. Kaldı ki, camide yi­yip içmek ve yatmak caiz olduğuna göre bunlar için camiden çık­maya gerek yoktur. (İtikâfta olan kimsenin -alıp sattığı eşyayı camiye sokmamak şartı ile- camide eşya alıp satmasında sakınca yoktur.) Çünkü eğer bu işleri kendisine görecek bir kimsesi bulunmazsa kendisi görme­ye mecburdur. Fakat camileri dünya işlerinden korumak gerektiğin­den alım satım için eşyayı camiye sokmak mekruhtur. îtikâfta ol­mayan kimse için ise, camiye sokmasa bile camide eşya alıp sat­mak mekruhtur. Zira Peygamber Efendimiz (Aleyhi´s-salâtü ve´s-se­lâm) «Camilerinizi çocuklarınızdan, delilerinizden ve alım satımlarınızdan koruyunuz» ([4]) buyurmuştur.(İtikâfta olan kimse iyilikten başka bir şey konuşamaz ve) büs­bütün susup hiç konuşmamak dinimizde ibadet olmadığı için (susup hiç konuşmaması mekruhtur.) Ancak günah olan herhangi bir sö­zü ağzına almaması gerekir. (İtikâfta olan kimse için cinsel ilişkide bulunmak haramdır.) Zi­ra Cenâb-ı Hak: «Siz mescitlerde itikâfta iken kadınlara yaklaşmayın» ([5]) buyur­muştur.

(İtikâfta olan kimseye) cinsel ilişkiye sürüklediği için (kadın­lara dokunmak ve kadın Öpmek de haramdır.) Nasıl ki kadınlara dokunmak ve kadın öpmek, ihramda olan kimselere de bunun için haramdır. Çünkü cinsel ilîşki ihramda olan kimseler için de haram­dır. Fakat oruçlu olan kimse için de cinsel ilişkide bulunmak caiz olmadığı halde, ona kadınlara dokunmak ve kadın öpmek haram de­ğildir. Çünkü oruçlu iken cinsel ilişkide bulunmak haram olmayıp cinsel İlişkide bulunmamak orucun rüknüdür. Bunun için oruçlu olan kimse cinsel ilişkide bulunamıyorsa da, eğer kendine güvenirse ka­dınlara dokunmak ve onlan öpmek gibi cinsel ilişkiye sürükleyici şeyleri yapmasında sakınca yoktur.. (İtikâfta olan kimse -ister gece, ister gündüz, ister bilerek, is­ter unutarak olsun- cinsel ilişkide bulunduğu takdirde itikâfı bo­zulur.) Çünkü itikâf oruç gibi gündüze mahsus olmayıp geceleyin de olur. Sonra itikâfta olan kimse, itikâfta olduğunu unutması da çok az vaki olduğu için böyle bir hal vukuunda mazur sayılmaz. (Herhangi bir kadınla tenasül uzvu dışında cinsel ilişkide bulu­nup da inzal olan veyahut kadını öpüp veya ona dokunup inzal olan kimsenin de itikâfı bozulur.) Çünkü bu eylemlerin hepsi, inzal ile sonuçlanınca cinsel ilişkinin hükmüne girerler. Nitekim inzal ile so­nuçlanınca bunlarla oruç da bozulur. Fakat eğer kişi inzal olmaz­sa -cinsel ilişkinin hükmüne girmedikleri için- her ne kadar ha­ram ise de bunlarla itikâf bozulmaz. Zira ibadet ancak cinsel ilişki ile bozulur. Bunun içindir ki inzal olmazsa bunlarla oruç da bozul­maz.

(Eğer bir kimse birkaç gün (örneğin bir hafta, on gün) itikâfa girmeyi adarsa adadığı günlerin gecelerini de itikâfta geçirmesi ge­rekir.) Çünkü «bir hafta», -on gün» ve benzeri deyimler çoğul oldukları için günlerin arasındaki gecelere de şamildirler. Nitekim bir başkasina -Bir haftadır seni göremiyorum- dediği zaman onun bu sözü «bü haftadır seni ne gece ne gündüz göremiyorum» demektir. (ve eğer bu kimse «aralıksız olarak» diye peşpeşe itikâfa girmeyi şart koşmasa bile, adadığı günleri aralıksız olarak itikâfta geçirme­si lâzım gelir.) Çünkü ister gece, ister gündüz olsun her zaman iti­kâfa girilebildiği için itikâfın temelinde ittisal, yani bitişiklik var­dır. Oruç se, yalnız gündüzleri tutulduğu için eğer kişi «aralıksız olarak- demeden «şu kadar gün oruç tutacağım- diye nezrederse o kadar günü peşpeşe oruç tutması gerekmez. (Bununla birlikte eğer kişi -ben bîr hafta veya on gün itikâfa gireceğim» dediği zaman, bu­nunla yalnız gündüzleri kasdederse) gün kelimesi gündüz mânâsın­da hakikat olduğu için (kastı sahihtir.) (Eğer bir kimse -. «İki gün itikâfa gireceğim- derse, iki gün ge-celerile birlikte itikâfta kalması gerekir.) Çünkü -iki gün» deyimi her ne kadar çoğul değilse de birden fazla olduğu için çoğul hük­münde olup ondan iki gün iki gece anlaşılmaktadır. (İmam Ebû Yûsuf ise: -Birinci gece dahil değildir.) Zira ´iki gün» deyimi çoğul olmadığı için ondan yalnız «iki gündüz- diye an­laşılır. Ancak ikinci gece, iik gündüzün arasında olduğu ve itikâfın gereği olarak da iki gündüzü biribirinden ayırmamak gerektiği için geceyi de itikâfta geçirmek gerekir» (demiştir.)[6]





--------------------------------------------------------------------------------

[1] Darekutnl sh. 247. Beyhafci cilt 4 sh. 317

[2] Taberani. Nasb-Ürraye C. 1 S. 490

[3] Müslim 1/142. Ebü Davud 1/341, Tirmizi 1/99, İbn-i Mâce 1/128. Bu-

hari 1/272

[4] İbn-i Mâce 1/55

[5] Bakara ; Ayet 187

[6] Şeyhü´l-Îslâm Burhanüddîn Ebu´l-Hasan Ali b. Ebû Bekir Merginânî, Hidaye Tercümesi, Kahraman Yayınları: 1/285-290.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İtikaf
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:58:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İtikaf rüya tabiri,İtikaf mekke canlı, İtikaf kabe canlı yayın, İtikaf Üç boyutlu kuran oku İtikaf kuran ı kerim, İtikaf peygamber kıssaları,İtikaf ilitam ders soruları, İtikafönlisans arapça,
Logged
03 Eylül 2016, 14:12:21
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 03 Eylül 2016, 14:12:21 »

Esselamu aleykum.Peygamber efendimizin sunnetine uyup onun yolunda gidip itifak yapip ruhunu ve bedenini imanla besleyip allahin rahmetine kavusan kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes