> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Nurul İzah > Zekat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zekat  (Okunma Sayısı 724 defa)
03 Mayıs 2010, 22:14:34
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 03 Mayıs 2010, 22:14:34 »



Nuru´l-İzah / Zekat

Zekâtın Mânâsı
Zekâtın Mâhiyeti ve Kimlere Farz Olduğu.
Zekâtın Edâ Edilebilmesi İçin Gerekli Şartlar.
Zekâtın Edasının Sahih Olabilmesinin Şartları
Zekâtı Verilmesi Gereken Şeyler.
Altın ve Gümüşün Nisabı
Sâime Hayvanlarda Zekâtın Vücûbunun Şartları
Devenin Zekâtı
Sığırın Zekâtı
Davarın Zekâtı
Atların Zekâtı
Ticarî Malların Zekâtı
Toprak Mahsûlleri ve Meyvelerin Zekâtı
Yer Altındaki Maden ve Definelerin Zekâtı
Zekât Verilecek Yerler.
Zekât Verilmesi Uygun Olmayan Yerler.


ZEKAT


Zekâtın Mânâsı


Zekât, Arap dilinde iki mânâya gelir: Bunlardan birisi temiztir. Nitekim ALLAH Teâlâ´nın:

"Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlar-1 n) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin." (Tevbe, 103) meâlin-d âyet-i celîlesinde zikri geçen "tüzekkîhim kelimesi bu mânâda kullanılmıştır. Bu kelimenin ikinci mânâsı, fazla-l şma ve artıştır. Meselâ, "bitki artıp fazlalaştı" mânâsına gelen| îke´zzer´u ifâdesindeki "zekâ kelimesi de binada kullanılmıştır.

Şer´î yönden ise zekât; "Şer´an maldan ayrılan muayyen biı 3mı Haşimî kabilesine mensup bulunmayan ve bunların âzâdlısı saayan faMr bir Muslümana vermek"tir.



Zekâtın Mâhiyeti ve Kimlere Farz Olduğu
|


Zekât, kendisinde şu beş şart bulunan herkese farzdır:

(1) müslüman olmak,

(2) hür ve

(3) erginlik çağında bulunmak,

(4) ak­başında olmak ve

(5) elinde sâime hayvanlardan,[1] ziraî .ahsûllerden yahut nakit para veya ticarî eşyaların buna eşdeğer anlarından nisab miktarı bulunmak.



Zekâtın Edâ Edilebilmesi İçin Gerekli Şartlar


Zekâtın eda edilebilmesi için, nisâb miktarına ulaşmış aslî lülkün üzerinden bir yıl geçmesi şarttır.



Zekâtın Edasının Sahih Olabilmesinin Şartları


Zekâtın sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi için, zekât eren kimsenin, ya fakire verirken yahut da kendisine farz olan oiktarı malından ayırırken zekâta niyet etmesi şarttır. (Ancak) »unun zekât olduğunu zekâtı alanın bilmesi şart değildir.



Zekâtı Verilmesi Gereken Şeyler
!


Beş türlü şeyin zekâtı verilmelidir; Birincisi, nakit, yani al­tın ve gümüşün; İkincisi, sâime malların ki bunlar deve, sığır ve davar olup bunda ulemânın ittifakı vardır; bir de, Ebû Hanîfe´ye göre atların zekâtı; üçüncüsü, ticaret metâının; dördüncüsü, hu­bubat, meyve vs. gibi toprak mahsûllerinin ve beşinci olarak da yer altında bulunan maden ve define gibi değerli şeylerin zekâtı.



Altın ve Gümüşün Nisabı



(1) Yirmi miskale[2] ulaşmadıkça altın ve iki yüz dirheme[3] ulaşmadıkça da gümüş için zekât verilmez.

(2) Altın yirmi miskale ulaşınca onda birinin dörtte birini,[4] ki bu yarım mıskal eder, ver­mek gerekir. Sonra yirmi miskalin üzerindeki her dört miskal için onda bir miskal (verilir).

(3) Gümüş, iki yüz dirheme ulaşınca onda birinin dörtte birini, ki bu beş dirhemdir, vermek gerekir.

(4) Son­ra iki yüz dirhemin üzerindeki her kırk dirhem için bir dirhem ve­rilir ki, bu Ebû Hanîfe´nin görüşüdür. Ebû Yûsuf ve Muhammed, ise şöyle demiştir: «Nisab miktarının üstündeki her fazlalık için onda birin dörtte biri verilmelidir, isterse nisabın üstündeki bu | miktar az olsun.»



Sâime Hayvanlarda Zekâtın Vücûbunun Şartları


Sâime hayvanlarda zekâtın vücûbu için üç şart gereklidir:

Birincisi; bu hayvanlar sahibinin elinde iken üzerlerinden bir yıl geçmesi gerekir. İkincisi; (bu hayvanların) nisâb miktarın­da bulunmaları ve üçüncü olarak da; bu hayvanların bir yıl veya daha fazla bir müddet için mubah (ve meşru) olan bir otlakta otla­tılmış olmaları gerekir. Sahibinin özel otlaklarında otlatılan, ya­hut satın alınan yemlerle beslenilen hayvanlar için zekât gerekmez.

Devenin Zekâtı


(I) Sayıları beşten az olan sâime develer için zekât yoktur.

(2) âdetleri beşe ulaşır ve üzerlerinden de bir sene geçerse (zekât olarak) bir koyun verilir ve sayılâVı ona varıncaya kadar böyle devam îder.

(3) Sayıları onu bulunca, iki koyun verilir ve on beş deveye kadar böyle uygulanır.

(4) Sayılan on beşe ulaşınca üç koyun veri­lir, ta ki yirmi sayısını buluncaya kadar.

(5) Develerin sayısı yir­miyi bulunca dört koyun verilir, yirmi beşe kadar böyle devam eder.

(6) Sayıları yirmi beşi bulunca, bir yaşını tamamlayan ve ikinci yaşına girmiş bulunan bir dişi deve verilir.

(7) Develerin sa­yısı otuz altıya varınca, iki senesini tamamlayıp üçüncü senesine ; girmiş bulunan bir dişi deve verilir.

(8) Sayıları kırk altıya varınca, üç yaşını bitirip dörde girmiş olan bir dişi deve;

(9) altmış bire vardığında ise dört yaşını bitirip beşe girmiş bir dişi deve;

(10) sayılan yetmiş altıya ulaşınca, iki yaşını tamamlayıp üçe basmış iki dişi deve verilir.

(II) Sayılan doksan bir olunca, üç yaşını tamamlayıp dörde, girmiş iki dişi deve verilir, ki bu, yüz yirmiye kadar böyle devamı eder.

(12) Bu sayının (yüz yirminin) üstüne çıkan her beş deve içini bir koyun verilir ve bu, yüz kırk beşe kadar devam eder.

(13) Sayı lan yüz kırk beşe varan develer için, üç yaşını doldurup dörde bas mış iki dişi deve ile bir yaşını bitirip ikiye basmış bir dişi deve ve-f rilir ve bu uygulama develerin sayısı yüz elliye vanncaya kada devam eder.

(14) Yüz elli olunca, üç yaşını doldurup dörde girmiş olan üç dişi deve verilir.

(15) Bu sayının (yüz elli devenin) üzerindeki her beş deve için bir koyun verilir ve bu uygulama, develer yüz yetmiş beş oluncaya kadar devam eder.

(16) Yüz yetmiş beş olunca, üç ya­şım bitirip dörde girmiş olan üç dişi deve ile bir yaşını bitirip ikiye girmiş bir dişi deve verilir, sayılan yüz seksen altıya varıncaya ka­dar bu uygulamaya devam edilir.

(17) Sayılan bu rakama (yüz seksen altıya) ulaşınca, üç yaşı­nı bitirip dörde girmiş üç dişi deve ile iki yaşını tamamlayıp üçe basmış bir dişi deve verilir ve develerin sayılan yüz doksan altıya varıncaya kadar bu uygulamaya devam edilir.

(18) Sayılan bu ra­kamı (yüz doksan altıyı) bulunca, üç yaşını doldurup dörde girmiş bulunan dört dişi deve verilir ve bu, develerin sayısı iki yüze vacaya kadar devam eder.

(19) Sonra bu iki yüzün üstündeki he deve için, yüz elli deveden sonraki ellişer deveye uygulanan ic .atın aynısı tatbik olunur.



Sığırın Zekâtı


(1) Otuzun altındaki sâime sığırlar için zekât yoktur.

(2) Sığırların sayısı otuza ulaşır ve üzerlerinden de bir yıl geçerse, zekât arak bir yaşını doldurup iki yaşma basmış bir buzağı verilir ve ıı uygulama, sığır sayısı kırka ulaşıncaya kadar devam eder;

(3) lyıları kırka ulaşınca, iki yaşını doldurup üçe basmış bir dana ve-.lir ve bu uygulama sığırların sayısı yetmişe ulaşıncaya kadar devam eder.

(4) Sayılan yetmişi bulunca, bir yaşını doldurup iki ya­ma basmış bir buzağı ile iki yaşım doldurup üçe basmış bir dana erilir ve bu uygulama sığırların sayısı seksene varıncaya kadar evam eder.

(5) Sayıları seksen olunca, iki yaşım doldurup üçe asmış olan iki dana verilir. Bundan sonraki her on sığır için bir aşım bitirip ikiye basan bir buzağı ve sonraki her kırk için de iki aşım bitirmiş ve üçe basmış bir dana verilir.



Davarın Zekâtı
.

(1) Kırktan az olan sâime davarlar için zekât verilmez.

(2) Davarların adedi kırka ulaşır ve üzerinden de bir yıl geçerse, sekât olarak bir koyun verilir. Davarların sayısı yüz yirmi bire varıncaya kadar bu hüküm geçerlidir.

(3) Davarlar yüz yirmi bir o-unca, iki koyun verilir ve sayılan iki yüz bir bir oluncaya kadar 3u uygulamaya devam edilir.

(4) İki yüz bir olunca, üç koyun veri­lir ve bu hüküm davarların sayısı dört yüze varıncaya kadar geçer­lidir.

(5) Sayıları dört yüz olunca, dört koyun verilir. Sonra dört yüz koyunun üzerindeki her yüz koyun için bir koyun verilir.

Koyun ve keçi arasında herhangi bir fark yoktur. Bir yaşın altındakilere zekât düşmez.



Atların Zekâtı


Ebû Hanîfe (Radıyallahu anh) atlar için şu beş şartın tahak­kuku halinde zekât verilebileceğini öne sürmüştür:

Birincisi
, atların kıymetinin altın veya gümüşün nisabı ka-lar olması; ikincisi, atların sâime olması; üçüncüsü üzerlerinden )ir yıl geçmesi; dördüncüsü erkek ve dişi olmaları gerekir. Eğer i ıtlar, sadece erkek iseler bunlara zekât düşmez. Şayet atların ta­bamı kısrak ise bu hususta iki rivayet vardır. Beşinci şart ise, at-iar sahibi tarafından üretilmek ve çoğaltılmak üzere bulundurul­malıdır. Binmek ve yük taşımak üzere bulundurulan atlara zekât düşmez.[5]Ebû Yûsuf ve Muhammed ise, atların her türlüsüne zekâtın düşmeyeceği görüşünded...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zekat
« Posted on: 29 Mart 2024, 04:23:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zekat rüya tabiri,Zekat mekke canlı, Zekat kabe canlı yayın, Zekat Üç boyutlu kuran oku Zekat kuran ı kerim, Zekat peygamber kıssaları,Zekat ilitam ders soruları, Zekatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes