> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hayatüs Sahabe >  Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti  (Okunma Sayısı 1720 defa)
07 Eylül 2010, 09:25:22
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 07 Eylül 2010, 09:25:22 »



Hz.Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti
 
Hz. Ömer’in Bir Mektupla Sa’d b. Ebî Vakkas’a Halkı Üç Gün İslâm’â Davet Etmesini Söylemesi


- Hz. Ömer, Sa’d b. Ebî Vakkas’a şunları yazdı:

‘Ben daha önce sana savaşmadan önce insanları, üç gün İslâm’a davet etmen için bir mektup yazmıştım. Kim savaştan önce davetine icabet ederse o artık müslümanlardan birisidir. Müslümanlar için geçerli olan herşey onun için de aynen geçerlidir. Alınan ganimetlerden onun da bir payı vardır. Kim de bu çağrına savaştan veya hezimete uğradıktan sonra icabet edecek olursa onun malı müslümanlar için bir ganimettir. Çünkü müslümanlar bu malları onun İslâm’ı kabulünden önce ele geçirmişlerdir. İşte bunlar benim sana olan emirlerimdir.[1]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kenz, II/297 (Ebu Ubeyde’den o da Yezid b. Ebi Habib’den).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/207.



Selmân-ı Fârisî’nin Beyaz Köşk Gününden Önceki Üç Günde İnsanları Davet Etmesi


- Selmân-ı Fârisî komutası altındaki bir grup İslâm askeri Fars kasırlarından birini kuşattılar. Askerler Selmân-ı Fârisî’ye şöyle dediler:

‘Ey Ebâ Abdillah! Onlara saldırmayacak mıyız?’ Selmân

‘Önce bana fırsat veriniz, onları Hz. Peygamber’den işittiğim şekilde davet edeyim’ dedi. Daha sonra Selmân-ı Fârisî, Farslılara hitâben şunları söyledi:

‘Ben Fars asıllıyım, yani sizden birisiyim! Buna rağmen Arapların bana itaat ettiğini görmüyor musunuz?’ Eğer siz de müslüman olursanız lehte veya aleyhte bizim için geçerli olan şeylerin aynısı sizin için de geçerli olacaktır. Eğer müslüman olmaz ille de dininizde ısrar edecek olursanız sizi dininizde serbest bırakırız. Ancak bu durumda zillet içerisinde bizlere cizye vermek zorunda kalacaksınız’. Daha sonra Hz. Selmân Fars diliyle onlara birşeyler söyledi ve

‘Cizye verecek olursanız hiç de övülecek kimseler olmazsınız. Diğer taraftan vermeyecek olursanız sizinle eşit şartlar altında savaşırız’ dedi. Bunun üzerine Farslılar

‘Biz iman edip cizye verecek kimseler değiliz. Sizinle savaşacağız’ dediler. Müslümanlar Hz. Selmân’a müracaat ederek

‘Ey Ebâ Abdillah! Onlarla savaşmayacak mıyız?’ diye sordular. Selmân yine

‘Hayır!’ dedi. Selmân-ı Fârisî aynı şekilde onları üç gün İslâm’a davet etti. Sonra ‘Haydi, onlarla savaşınız!’ dedi. Bunun üzerine İslâm ordusu hücum ederek kaleyi fethettiler.[1]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Hilye, I/189 (Ebu’l-Bahteri’den); Nasbu’r-Raye, III/378 (İmam Ahmed, Müsned’inde, Hakim’se Müstedrek’te aynı manada aktarmışlardır); Kenz, II/298 (İbn Ebi Şeybe’den); İbn Cerir, IV/173 (O da Ebu’l-Bahteri’den).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/207-208.



Kadisiye Savaşında Numan b. Mukarrin ve Arkadaşlarının Rüstem’i Dine Davet Etmeleri


- Sa’d b. Ebî Vakkas içlerinde Numan b. Mukarrin, Furat b. Hayyan, Hanzele b. er-Rebî’ et Temîmî, Utârid b. Hâcib, Eş’as b. Kays, Muğîre b. Şûbe ve Amr b. Ma’dîkerb gibi kumandanların da bulunduğu bir grubu onu İslâm’a davet etmek üzere Rüstem’e gönderdi. Rüstem onlara

‘Sizi buralara kadar getiren şey nedir?’ diye sordu. Onlar da şöyle cevap verdiler:

‘ALLAH sizin memleketinizi bize vereceğine, kadınlarınızı ve çocuklarınızı esirlerimiz yapacağına ve mallarınızın da bizim olacağına dair söz vermiştir. İşte bundan dolayıdır ki buralara kadar geldik. Bütün alacağımızı bize vaaddettiğinden ötürü buraya geldik. Biz bunlarda zerre kadar tereddüt etmeyiz’. Gerçekten de Rüstem daha önce rüyasında gökten bir meleğin yere inerek Fars ordularının silahlarını mühürledikten sonra bunların hepsini Hz. Peygamber’e verdiğini, Hz. Peygamber’in de bu silahları Hz. Ömer’e verdiğini görmüştü.[1]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] İbn Kesir, Bidaye VII/38.

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/208.



Muğîre b. Şûbe’nin Rüstem’i ALLAH’a Davet Etmesi



Seyf (bin Amire et Tamimi) şeyhlerinden, yani hocalarından rivayet ediyor: İki ordu karşı karşıya geldiklerinde Fars kumandanı Rüstem, İslâm kumandanı Sa’d b. Ebî Vakkas’a bir elçi göndererek onun vasıtasıyla ‘Bana içinizden akıllı, sorularıma cevap verebilecek birisini gönder!’ demişti. Kumandan Sa’d b. Ebî Vakkas da ona Muğîre b. Şûbe’yi gönderdi. Muğîre, Rüstem’in yanına vardığında Rüstem ona şunları söyledi:

‘Siz bizim komşumuzsunuz. Size birçok iyilikler yaptık. Başkalarının size eziyette bulunmasına engel olduk. Memleketinize dönünüz. Ülkemize gelerek ticaret yapmanıza engel olmayacağız!’ Muğîre ise ona şu cevabı verdi:

“Biz dünyayı istemiyoruz. Bizim gayemiz ve isteğimiz âhirettir. ALLAH bize bir peygamber gönderdi ve ona şöyle buyurdu:

‘Benim dinime inanmayan kimselerin başına şu taifeyi musallat edeceğim. İmansızlardan, onların elleriyle intikam alacağım. Bana itaat ettikleri sürece ben de her zaman için onları gâlip getireceğim. Kim benim gönderdiğim hak dinden yüz çevirecek olursa o zelil olur. Kim de bu dine sımsıkı sarılırsa o da aziz olur!’ ”. Rüstem

‘Peki o din nasıl birşeydir?’ diye sordu. Muğîre bunu şöyle cevaplandırdı:

‘O dinin, kendisi olmadığında ayakta duramayacağı direği ALLAH’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in de O’nun Rasûlü olduğuna şahitlik edip Muhammed’in ALLAH katından getirmiş olduğu şeylerin hepsini kabul etmektir’. Bunun üzerine Rüstem

‘Bu ne güzel birşeydir’ dedi. Arkasından,

‘Peki başka birşey var mı?’ diye ekledi. Muğîre de

‘İnsanları kula kulluktan kurtarıp onların ALLAH’a ibadet etmelerini sağlamaktır’ dedi. ‘Bu da çok güzeldir; peki daha başka birşey var mıdır?’ diye sordu. Muğîre

‘İnsanlar Âdem’in oğullarıdır. Onlar aynı ana-babadan gelen kardeşlerdir’ dedi. Rüstem

‘Bu da güzeldir’ dedikten sonra şöyle devam etti:

‘Söyler misin? Eğer dininize girersek bizim memleketimizden gidecek misiniz?’ Muğîre

‘Evet, ALLAH’a yemin ederim ki müslüman olursanız ülkenize ancak ticaret maksadıyla ya da bir ihtiyaç dolayısıyla geleceğiz’ dedi. Rüstem

‘Bu da çok güzel birşeydir’ dedi. Muğîre’nin çıkışından sonra Rüstem, Farslıların ileri gelenlerini çağırtarak bu konuyu onlarla konuştu. Onlarsa buna şiddetle karşı çıktılar ve ‘Bu dine girmeyiz’ dediler. ALLAH onları çirkinleştirsin, rezil etsin; zaten etmiştir de.[1]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/208-209.


Rib’î b. Âmir’in Rüstem’i İslâm’a Davet Etmesi



Sonra Sa’d b. Ebî Vakkas yine Rüstem’in isteği üzerine ikinci bir elçi daha göndermiştir. Bu kişi Rib’î b. Âmir’dir. Rib’î, Rüstem’in huzuruna çıktı. Rüstem’in bulunduğu çadır altın işlemeli sergilerle süslenmişti. Yerlere ipekli yaygılar açılmış, her tarafa yakutlar ve çok kıymetli inciler takılmıştı. Rüstem’in başında çok değerli taşlarla süslenmiş bir taç olup kendisi de altından yapılmış bir taht üzerinde oturuyordu. Rib’î b. Âmir ise kaba elbiseler içerisindeydi ve küçük bir ata binmişti. Rüstem’in yaygılarını çiğneyinceye kadar da atından inmedi. Biraz daha ilerledikten sonra atından indi ve onu bir yere bağladı. Silahı boynunda, zırhı sırtında, miğferi de başında olduğu halde Rüstem’e doğru yöneldi. Ona silahını bırakmasını söylediler. O da

‘Ben size kendiliğimden gelmedim. Siz çağırdığınız için buradayım. Müsaade ederseniz bu şekilde girerim; aksi takdirde döner giderim’ dedi. Rüstem izin vermelerini emretti. Rib’î de elindeki mızrağına dayana dayana yürüdü. Mızrağının ucu yerdeki yaygıları delmekteydi. Rüstem ona

‘Sizi buralara kadar getiren şey nedir’” diye sordu. Rib’î buna şöyle cevap verdi:

‘ALLAH bizleri insanları kula kutluktan kurtarıp ALLAH’a ibadete çağırmamızı, onları dünyanın darlığından onun genişliğine ve diğer dinlerin zulmünden kurtarıp İslâm’ın adaletine çıkarmamız için göndermiştir. ALLAH Teâlâ bizleri insanları kendi dinine davet etmemiz için görevlendirmiştir. Biz onu kabul eden kimselerden elimizi çeker ve geri döneriz. Onu kabul etmeyen kimselerle de ALLAH’ın va’di gerçekleşene dek savaşırız’. Bunun üzerine Rib’îye

‘Peki, ALLAH’ın va’di nedir’.” diye sordular. O şöyle cevap verdi:

‘ALLAH’ın dinine girmeyenlerle savaşıp ölenler için cennet, geride kalanlar için de zaferdir’. Rüstem Rib’i’ye hitâben

‘Ben sizin sözünüzü dinledim. Peki bu işi bir müddet ertelemeye razı mısınız? Biz de bu arada bu söylediklerinizi dikkatle müzakere edelim’ dedi. Rib’î

‘Bir gün mü, iki gün mü” Hangisini istersin?’ diye sorunca, Rüstem

‘Hayır, bir-iki gün değil. Biz âlimlerimize, reislerimize yazıp onlardan gelecek cevabı beklemek istiyoruz’ dedi. Bunun üzerine Rıb’î

‘Hz. Peygamber bize savaş esnasında düşmana üç günden fazla mühlet vermememizi emretmiştir. Benim söylediklerime ve onların tavsiyelerine bak ve bu üçten birisini seç; bir, iki yahut da üç gün’ dedi. Rüstem

‘Sen onların efendisi misin’?’ diye sorunca Rib’î şu cevabı verdi:

‘Hayır! Fakat müslümanlar tek bir vücud gibidir. Onların en düşük rütbelileri karşıdakilerin en yükse...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti
« Posted on: 19 Mart 2024, 16:59:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti rüya tabiri, Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti mekke canlı, Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti kabe canlı yayın, Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti Üç boyutlu kuran oku Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti kuran ı kerim, Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti peygamber kıssaları, Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti ilitam ders soruları, Hz Ömer Zamanında Sahabelerin Davetiönlisans arapça,
Logged
05 Ocak 2019, 16:10:23
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.661


Site
« Yanıtla #1 : 05 Ocak 2019, 16:10:23 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizleri doğruların yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

06 Ocak 2019, 14:59:22
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 06 Ocak 2019, 14:59:22 »

Esselamu aleyküm. Rabbim tum muslumanlari islam dini ile sereflendirsin.Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes