> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Kuşeyri Risalesi > Rüya
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rüya  (Okunma Sayısı 1376 defa)
13 Ocak 2010, 17:24:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Ocak 2010, 17:24:50 »



RÜYA

Allah Taâlâ: «Onlar için dünya ve âhiret hayatında müjde vardır. (Yunus, 10/64) buyurmuştur. Bu âyette geçen müjde (büşrâ) sözünden maksat; mü´min tarafından görülen veya ona gösterilen güzel rüyadır, denilmiştir (190).

( Rüya bahsini krş: Ta´arruf, 157.)

Rüya: Kur´an ve hadislerde üzerinde durulan bir hadise olan rüya vakasına, mutasavvıflar büyük önem verirler. Nübüvvet gibi, velilik hâli de ekseriya rüya İle başlar. Menkıbenâmelerde rüyaya geniş yer verilir. İbrahim (a.s.), oğlu İsmail (a.s.) i rüyada iken boğazlama emri almış ve gördüğü rüyaya göre amel etmeye teşebbüs etmişti (Bk. Saffât, 37/102). Yusuf (a.s.) rüyada onbir yıldızla ayın ve güneşin kendisine secde ettiğini görmüş, (Bk. Yusuf, 10/2), Mısır melikinin ve hapishanede arkadaşı olan iki kişinin gördükleri rüyaları tabir etmişti. (Bk. Yusuf, 10/43, 36) Kur´an´da Hz. Peygamber´in gördüğü rüyalardan da bahsedilmiştir (meselâ bk. Fetih, 48/27; Saffât, 37/105; îsra, 17/60). ´ Buharî ve Müslim başta olmak üzere bütün hadis kitapları.

Nefsten ve şeytandan olan ruya, Tamamiyle biyolojik ve psikolojik bir hadisedir. Başka bir bakımdan rüya iki nevidir:

1. Doğru çıkan ve iyi olan rüya.
2. Aslı esası olmayan, hayal ve evhamdan ibaret olan rüya. Salih ve sâdık rüya da üç nevidir:

1. Te´vil ve tabire ihtiyaç göstermez, açık ve seçiktir. Hz. ibrahim´in rüyası gibi.
2. Kısmen te´vile ve tabire ihtiyaç gösterir, kısmen göstermez. Hz. Yusuf´un rüyası gibi.
3. Tamamen te´vile ve tabire muhtaç olan rüya, Mısır melikinin gördüğü rüya gibi. Osman Bey´in Şeyh

Edebali´ye tabir ettirdiği meşhur rüya da böyledir.
Bazan insan, rüyada gördüğü şeyin aynısını, rüya haline benzeyen bir hali uyku ile uyanıklık arasında (beyne´n-nevm ve´l-yakaza) veya tamamen uyanık iken de görebilir. Tasavvufta bu hadiseye vakıa ve vekâi adı verilir. İstihare de buna yakındır.

Seyyid Şerif Cürcânî, Mevakıt şerhinde, «Kelâmcıların cumhuruna göre rüya bâtıl bir hayaldir», der ve bazılarının: Bu söz. rüyaların çoğu böyledir» şeklinde izah ettiklerini bildirir. Mutezile ve bazı Eş´arî kelâmcılara göre, insanın rüyada idrâk hassası muattal olduğu için, bu yoldan bilgi sahibi olmak mümkün değildir. Peygamberlerin rüyaları bir nevi vahiy hükmündedir.

Furöyd, «Rüya, uyku halinde şuur zayıflayınca, şuur altına itilen ve kapatılan his, arzu ve düşüncelerin şuur üstüne çıkmasıdır, gelecekle ilgili herhangi bir yönü yoktur», demiş ve kelâmcıların cumhurunun kanaatini delilleriyle ortaya koymuştur.

Fakat kelâmcıların cumhurunun da Furöyd´un da bu konuda verdikleri kesin ve genel hüküm oldukça hatalıdır. Zira hiçbir zaman genel bir kaide olmamakla beraber mazi, hal ve istikballe ilgili rüyaların görüldüğü, rüyada görülen hadisenin ya aynen veya ona yakın şekilde vukua geldiğini tecrübeler ve vakalar göstermektedir.
3 Haziran 1979 tarihinde, belli başlı bütün ajansların dünyanın her tarafına yaydıkları şu haberi dikkatle okuyalım: «David Booh adlı 23 yaşındaki bir Amerikalı, Chicago Havaalanında bir DC-30 uçağının kalkış sırasında düşmesi ve 273 kişinin ölmesi olayını, arka arkaya bir hafta süreyle rüyasında gördü ve durumdan Amerikan Federal Havacılık Ajansı (FAA) yetkililerini haberdar etti. Bu konuda ilg´nç haber Clinci-natti Enquirer gazetesinde yer aldı ve yetkililer Booth´un gördüğü korkunç rüyaları, bir mektupla, FAA´nın Cincinatti´deki yetkilisi Bay Pin-kerton´a bildirmiş olduklarını doğruladılar. Pinkerton da, Booth´dan böy-´le bir mektup aldığını kabul etti. Ancak bu konuda fazla birşey yapmak mümkün olmuyor. Burada şu hususları göz önünde bulundurmak gerekmektedir:

1. Doğru rüya görmek sadece müslümanlara mahsus değildir. Kur´an´da Yusuf suresinde geçen Mısır melikive iki mahbus tarafından görülen rüyalar bu nitelikte değildir. Doğru rüya görmek, müslim, gayri müslim insan ruhunun bir özelliği ve niteliğidir.

2. özellik ve nitelik herkeste aynı derecede ve her zaman aynı kuvvette değildir. Çok hassas ruhlar çok nadir hâllerde doğru rüya görebilirler. Uçak kazası, dünyada milyarlarca insan arasından ancak bir kaç kişi tarafından doğru olarak görülmüş olabilir.

3. Görülen rüyalara dayanarak devlet ve cemiyet hayatına nizam vermek, insanlar arasındaki münasebetleri ona göre ayarlamak çok yanlış olur. Zira kimin, ne ölçüde doğru rüya gördüğü, kimin yalan söylediği hususunu objektif bir şekilde ölçmek ve tesbit etmek mümkün değildir. Kaldı ki bir kere doğru ve açık rüya gören on kere yanlış veya tabire muhtaç rüya görebilir. Yapılan tabirlerde de hata edilmesi mümkündür.

4. Görülen rüya ile, sadece o rüyayı görmüş olan kişi amel edebilir, amel etmesi de şart değildir. Meselâ, rüyada düşecek veya kaza geçirecek, diye gördüğü bir uçağa veya vasıtaya binen kişi, bu vasıtalara bin-se, sonra da kaza neticesinde ölse, intihar etmiş ve günah kazanmış sayılmaz. Zira rüya hem ferdî, hem de ihtiyari bir delildir. Umumî ve mecburî bir delil değildir. Onun için fıkıhta ve kelâmda delil sayılmamıştır. Mahkemede hakimin rüyaya göre hükmetmesinin hiç bir hukukî değeri yoktur.

Cahil halk, avam ve özellikle tarikatçılar, rüyalara çok önem vermişler, gördükleri rüyalara göre hareket etmişler, başkalarına da bu konuda kendilerine tabi olmayı tavsiye etmişler, hatta onları buna manevî baskılarla zorlamışlardır. Neticede îslâm âlemi ve cemiyeti gerçekler âleminden uzaklaşarak bir uyku ve rüya âlemi haline gelmiş, akıl, ilim ve tecrübe ile olan ilgisini azaltmış ve zayıflatmıştır. Ortaya atılan rüya tabirnamelerinin bu bakımdan hiç bir değeri yoktur. Zira Elmalın Hamdi Yazır´ın da işaret ettiği gibi, rüya tabiri vehbî ve keşfî ilimlerden olduğu için akıl ve mantıkla hallolunamaz. (Bk. Hak dini Kur´an dili, IV. 2869). İbn Haldun, Mukaddime isimli eserinin birinci bölümünde rüya konusunda faydalı açıklamalar yapar. Ona göre uyku halinde bedenin, maddenin ve cismaniyetin baskısından kurtulan ruh, gayb âlemine nispeten daha rahat şekilde yönelir. İlerde olacak şeyleri sezme gücünü ve kabiliyetini kazanır. Bu da insandan insana göre, hatta aynı insan için, bulunduğu zamana ve şartlara göre değişir.

Naslarla sabit ve tecrübelerle te´yid edildiğine göre prensip olarak rüya haktır. Fakat doğru rüya da, doğru rüyayı gören kişi de ve görülen rüyaları doğru şekilde yorumlama ehliyetine sahip olan zevat da nâdirdir
O müminin gördüğü veya ona gösterilen güzel bir rüyadır» (191).

Resûlüllah (s.a.) şöyle buyurmuştur: «Rüya Allah´tan, hülm (karışık rüya, biyolojik rüya nefis ve) şeytandır. İçinizden biri hoşuna gitmeyen bir rüya görürse, sol taraftan sağ tarafa dönsün ve Allah´a sığınsın, o zaman şeytan ve rüya ona zarar veremez» (192).

Resûlüllah (s.a.) Rüyada beni gören hakikaten beni görmüştür. Çünkü şeytan benim suretime temessül edemez», buyurmuştur. Bu hadisin mânası, «Bu nevi rüya, rüya-yı sâdıka ve sâlihadır, bunun te´vilî ve tâbiri hakdır», demektir (193).

Şüphesiz ki rüya bir nevi keramettir. Rüyanın hakikati şudur: Rüya kalbe gelen hatır (manevi hitap) ve muhayyile ile tasavvur edilen bir hâldir. Rüya, uykuda bütün his ve şuur hallerinin tamamen yok olmadığı bir sırada görülür. İnsan uykudan uyandığı zaman gördüğü şeyin hakiki rüya olduğunu o zaman tasavvur edebilir. Rüya, insanların kalplerinde yaratılan ve karar kılan şeyin tahayyül ve tasavvur yolu ile idrâk edilmesinden ibarettir. İnsan uyuduğu zaman beş duyu organı ile maddi âleme ait şeyleri his ve idrâk etme kabiliyeti kendisinden zail olur. Hissi ve zaruri bilgilerle meşgul olan muhayyile ve tasavvur melekesi kendisini bu gibi şeylerden sıyırır. Bu durumda uykuda olan kimsenin rüya görme hâli kuvvetlenir. Bu adam uyandığı zaman rüya esnasında gördüğü hâllerin, uyanık iken müşahede ile hissettiği duygulara ve zaruri olarak hasıl olan bilgilere nazaran o tasavvurun zayıf olduğunu görür (yani uyku halinde hakiki tasavvur, tahayyül ve idrâk, uyanık iken husule gelen tasavvur, tahayyül ve idrâka ve zaruri bilgilere nazaran zayıftır).

Rüya görenin misâli şudur: Şiddetli bir karanlıkta bir lambanın ışığı altında bulunan bir kimse üzerine güneş doğunca, güneşin ışıkları lambanın ışıklarına galebe çalar, onun için güneşin ışıklarına nazaran kandilin ışıkları pek küçük bir sahaya yayılır. Uyuyan kimsenin ve hatta enderdir. Onun için rüya hadisesini kendi özel şartları içinde değerlendirmek, fert ve cemiyet için sakıncalı olabilecek izahlarından uzaklaşarak, faydalı olabilecek yorumuna ve değerlendirilmesine yönelmek gerekmektedir. (Bk. Tehanevî, Keşşafı, ıstüahâti´l-funûn, I, 659, 669). ilham ve keşf için söylenecek söz de budur.

191. Buhari, Tabir, 1; tbn Mâce, Rüya, 1; îbn Hanbel, III, 126.
192. Buharı, Tabir, 3; Müslim, Rüya, 1.
193. Buharî, Tabir, 26; Müslim, Rüya, 1.

Sonra şu da var ki: Uyku halinde olan bir kimsenin kalbine gelen havâtır ve ahâdis (hatır, hitap ve sözler) bazen şeytan cihetinden (adğâs ü ahlâm) olur. Bazen nefsin hevâcisi (sözü, arzusu ve desisesi) olur. Bazen bu havâtır melek cihetinden (rüya-yı sâliha) olur. Bazan da başlangıç itibariyle ve doğrudan doğruya Aziz ve Celil olan Allah´ın uyuyan bir kulunun kalbine bir şeyi tarif etmesi tarzında vukua gelir. Hadiste: «En doğru rüya göreniniz en doğru söz söyleyeninizdir», buyurulmuştur (194).

Bil ki, uyku birkaç kısımdır: Gaflet uykusu, âdet (zevk ve keyf) uykusu. Bunların hiç biri de güzel değildir, hatta kötüdür. Çünkü uyku ölümün kardeşidir. Rivayet edilen hadislerin birinde: «Uyku ölümün kardeşidir», buyurulmuştur (195).

Aziz ve Celil olan All...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rüya
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:42:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rüya rüya tabiri,Rüya mekke canlı, Rüya kabe canlı yayın, Rüya Üç boyutlu kuran oku Rüya kuran ı kerim, Rüya peygamber kıssaları,Rüya ilitam ders soruları, Rüya önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes