๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hayatın İçinden Fıkıh => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Şubat 2011, 15:44:00



Konu Başlığı: Ricate şahitliğin zamanı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Şubat 2011, 15:44:00
 

B- Ric’at’e Şahitliğin Zamanı


1) Ric’at Ve Şahitliğin Eşzamanlı Oluşu:
 

Şafiî ve Hanbeli hukukçulara göre, ric'at ile şahitlik eşzamanlı olmalıdır: Şafiî hukukçular, ric'atte şahit tutmanın vücubu konusunda, ikisinin eşzamanlı olmasını şu örnekle anlatır: “Dün ric'at yaptım. Bugün şahit tutuyorum”. Böyle bir şey sahih olmaz. Çünkü bu durum, ric'ati ikrara şahit tutma demektir. Ric'at'in şartı, şahit tutulmasıdır. Şahitsiz ric'at sahih olmaz. İbnü'l-Arabi, bu görüşü şöyle eleştirir: “Bu anlayış, ric'atte şahit tutmayı hikmeti anlaşılmaz (ta'abbüd) olarak değerlendirmeye dayalı yanlış bir bakıştır. Biz ne ric'atte, ne de nikahta böyle bir durumu kabul etmeyiz. Şöyle deriz: Şahit tutma, güvenceye bağlamak içindir. Bu da, inşada olduğu gibi, ikrarda da vardır”.[125]

Hanbelilere göre şahitlik, ric'at anında olmalıdır. Şahitsiz ric'at sahih olmaz. Çünkü muteber olan, ric'ati ikrar değil, ric'at anındaki şahitliktir. Ancak, ikrarla şahitlik kastedilirse, sahih olur.[126]

 

2) Şahitliğin Ric’atten Sonra Oluşu:

 

Hanefiler, şahitliğin ric'atten sonra olabileceği görüşün­dedir. Yüce Allah, imsak (= ric'at) veya firak (= ayrılık) eylemleri­ni kocanın bir hakkı olarak belirlediğine, sonra da şahit tutmayı belirttiğine göre, dönüş durumunda ric'atin gerçekleştiği, bun­dan sonra da şahit tutmanın caiz olduğu ortaya çıkmış olur. Çünkü şahit tutmayı, ric'atin bir şartı yapmamıştır.[127]

İmran bin Husayn, Tavus, İbrahim en-Nehai ve Ebu Kılabe'den şahitsiz ric'at edince, ric'atin sahih olduğu, daha sonra şahit tutulabileceği görüşü nakledilir.[128]



[125] İbnü’l-Arabî, Ahkâmü'l-Kur’an, 4/1835-1836.

[126] İbn Kudame, a.g.e., 7/283.

[127] Cessâs, 3/455.

[128] Cessâs, a.g.e., 3/455.