๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 21 Kasım 2010, 14:56:53



Konu Başlığı: Ticaret mallarının zekatı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Kasım 2010, 14:56:53
D) Ticaret Mallarının Zekâtı:
 

Ticaret malları; altın ve gümüş dışındaki, emtialar, gayri-menkuller, hayvanlar, tarım ürünleri, tekstil ürünleri, makineler ve sanayi ürünleri, mücevherler ve bunlara benzer olarak ticareti yapıian her şeydir.

Ticaret mallarını kısaca, «kâr amacıyla, ahş-verişi yapılan her şey» olarak tanımlamak mümkündür.

Ticaret mallarında zekat vacip midir? İslam âlimleri, diğer mallar gibi ticaret mallarında da zekâtın vacip olduğu ko­nusunda görüş birliği içindedir. Nitekim Yüce Allah; 'Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden ve sizin için yerden çı­kardıklarımızdan infak edin; göz yummadan alamayacağınız âdi, bayağışeyleri vermeye kalkmayın. Bilin ki, Allah müstağnidir, övülmeye lâyıktır [354] buyurmuştur. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Muâz (radiyallâhu anh)'a; '... sahip oldukları malların zekâtlarını vermelerini, Allah'ın kendilerine farz kıldığını onlara bildir [355] buyurmuştur. Buradaki 'mallar' lafzı genellik bildirmektedir. Kuşkusuz, ticaret malları da, 'mal' olarak isimlen­dirilir. Ayrıca iş adamına, neden ticaretle uğraştığı sorulsa; 'para kazanmak için' yanıtını verecektir. Para kazanmak, bir başka İfa­deyle altın ve gümüş kazanmaktır.

Hâlid bin Velîd (radiyallâhu anh) [savaş malzemelerinden oian mallar için] zekât vermediğinde; onu Rasulullah (sallallâhu aieyhi ve sellem)'e şikâyet ettiler. Bunun üzerine Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); '... Hâlid'e haksızlık ediyorsunuz. O zırhlarını ve savaş malzemelerini Allah yolunda kullanmak için bekletmektedir.[356] buyurdu. Sahabeler, Hâlid'in sahip oldu­ğu savaş malzemelerini, ticaret amacıyla beklettiğini zannettikleri için onların zekâtını vermesini istemişlerdi. Bu nedenle Peygam­berimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) onlara, Allah yolunda kullan­mak amacıyla bekletilen şeylerde zekâtın olmadığını bildirmiştir.

Ticaret mallarında zekâtın vacip olduğu, Ömer, İbn Ömer, İbn Abbas, Ömer bin Abdulaziz ve daha birçok selef-j sâlihînden nakledilmiştir. Dört mezhep imamı da bu konuda görüş birliğin­de d ir.

 
Hatırlatmalar:
 

1. Diğer mallarda olduğu gibi, ticaret mallarında da nisap miktarı ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı vardır.

2. İş adamı, ticaret mallarını nasıl tespit eder?

Zekât zamanı geldiğinde iş adamı, genel sayım yapar. Bunu sermaye, kârlar, stoklar, mal varlıkları ve tahsil edilebilir alacakla­rın kıymetini belirleyerek yapar. Alimlerin çoğunluğuna göre, kıy­met hesabını, satm aldığı fiyattan değil, zekâtı hesapladığı günkü fiyatı esas alarak yapar. Elinde bulunan nakitleri de bu miktara ekler. Sonra borçlarını, bu matrahtan düşer ve kalan net rakamın %2,5'inİ zekât olarak verir.

3. Ticareti yapılan mallar, hayvan, altın ve gümüş gibi, ze­kâta tabi farklı mal türlerinden oluşuyorsa; ticaret malları tanımı İçerisinde bîr defa zekâta tabi tutulması yeterlidir. Yani aynı zekât dönemi içerisinde, tür farklılığından dolayı bir mal, İki defa zekâ­ta tabi tutulamaz. Bu konuda İcmâ edilmiştir.

 
E) Rikâz/Definelerin Zekâtı:
 

Rükâz, hiçbir zahmet ve masrafı olmaksızın bulunan, cahi-liye dönemlerinde gizlenmiş hazinelerdir. Definelerin bulunma­sıyla birlikte hemen zekâtının verilmesi gerekir. Definelerde ni­sap miktarı ve üzerinden bir yıl geçmesi şartları aranmaz. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); '... rükâz'da beşte bir zekât vardır.[357] buyurmuştur. Bulunan hazinelerde beşte bir zekât vardır.

 

Hatırlatmalar:
 

1. Bulunan definelerin, cahiliye döneminde değil de; İslam döneminde gömüldüğü anlaşılırsa,  'lukata'  hükümlerine tabi olu.[358]

2. Alimlerin çoğunluğuna göre, altın, gümüş, bakır, demir, petrol gibi bütün madenler, rükâz hükmündedir.

[354] Bakara, 267.

[355] Buharı, 1395; Müslim, 983.

[356] Buhârî, 1468; Müslim, 983.

[357] Buhârî, 1499; Müslim, 1710.

[358] Bu durumda, bulunan define, bir yi! süresince ilân edilir; bu süre içeri­sinde sahibi çıkmazsa beytülmal'e teslim edilir. (Çev.)