๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 29 Kasım 2010, 12:03:19



Konu Başlığı: Teyemmüm yapılacak temiz toprak nedir?
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 29 Kasım 2010, 12:03:19
Teyemmüm Yapılacak 'Temiz Toprak' Nedir?
 

Yer yüzünde bulunan temiz toprak, kum, taş vb. şeylerle teyemmüm caizdir. Burada 'temiz toprak' İfadesiyle kastedilen, ister toprak İster başka bir şey olsun yeryüzüdür. Alimlerin iki görüşü arasından tercih edileni budur.

Hanefî mezhebinde temiz toprak, kum, taş vb. şey­lerle teyemmüm yapılabilir. Ancak Ahmed bin Hanbel, Ebû Yûsuf ve Şafiî, teyemmümün yalnızca temiz toprakla yapılacağını söylemişlerdir. İmam Mâlik ise, toprak, kum, ot, ağaç ve karla yapılabileceğini belirtmiştir.[248]

 
Teyemmüm Nasıl Yapılır?
 

1. Abdestsizlikten veya cünüplükten temizlenmeye kalbin­den niyet edersin.

2. İki elini temiz toprağa vurur ve her iki eline de üfürürsün. Sonra yüzünü ve iki elini bileklere kadar mesh edersin. Böylece teyemmüm almış olursun. Çünkü Peygamber {sallallâhu aleyhi ve sellem) '...böyle yapmak sana yeter' buyurdu sonra, iki elini yere vurdu, ellerine üfürdü, daha sonra da iki auucu ile yüzünü ve iki elini mesh etti. [249]

 
Teyemmümü Bozan Durumlar:
 

1. Abdesti bozan durumlar, teyemmümü de bozar. Bunlara suyun bulunması ve suyu kullanmaktan aciz olan kişinin, güç yetirebilecek duruma gelmesi de eklenmiştir.

2. Namazı kıldıktan sonra su bulunduğu zaman, namaz vakti çıkmamış olsa dahi, namazın İadesi gerekmez. Fakat iade etmesi müstehaptır. Ebû Saîd El-Hudrî radiyallahu anh anlatıyor; 'İki adam yolculuğa çıktı. Namaz vakti olduğunda beraberlerinde su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm yaptılar ve namazı kıldılar. Son­ra henüz vakit çıkmamışken su buldular. İkisinden biri abdesti ve namazı iade etti, diğeri etmedi. Daha sonra Rasulullah (saliallâ-hu aleyhi ve sellemj'e geldiklerinde bu durumu anlattılar. Bunun üzerine Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) iade etmeyene; 'sünnet olanı yaptın, namazın yerine gelmiştir' dedi. Abdest alıp iade edene de; 'senin için iki sevap vardır' buyurdu. [250]


[248] Bkz. el-Mûsilî, e/-/fı£iyâr, 20; Zuhaylî, Fıkhu'l-İslâmî, 1/443-448. (Çev.;

[249] Buhâri, 347; Müslim, 368. vdğ.

[250] Ebû Dâvûd, 334; Nesâî, 1/213; Albânî 'sahih' olarak derecelendirin iştir. Mürsel olduğu gerekçesiyle 'ma'lûl' kabul edenler de vardır.