Konu Başlığı: Taziye Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Kasım 2010, 17:47:31 Taziye
1. Erkeklere olduğu gibi, hanımlara da cenaze sahiplerine taziyede bulunmak, acılarını hafifletmek, onları Allah'ın takdirine razı olmaya ve sabra teşvik etmek meşru kılınmıştır. Bunlar, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'den nakledilen davranışlardır. Taziyede bulunanlar, imkânları nispetinde bu amaçları gerçekleştirmeye çalışmalıdır. Şeriata aykırı davranışlarda bulunmamalıdırlar. Nitekim Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Bir musibete uğrayan mümin kardeşini taziyede bulunana Allah yeşil bir cübbe giydirir. Kıyamet günü (o kişi) bununla mutlu olur. Orada bulunanlar, «bundaki mutluluk nedir?» derler; «ona gıpta edilmesidir» buyrulur.[294] Taziyede söylenenle ilgili rivayet: Liîlâhi mâ ahaze ve leh ûmâ a'tâ ve kullu şeyin indehû bi ecelin musemmâ ... feltasbir, veltahtesib Allah'ın aldığı ve verdiği her şey kendisine aittir. Her şeyin, Allah katında belirli bir eceli vardır. 'Sabret[meli]sin ve sevabını arzula[malı]sın!.[295] 2. Taziye için matem mekânlarında toplanılması, erkeklere de, hanımlara da mekruhtur. 'Çünkü bu, hüznü artırır ve külfet oluşturur.[296] Cerîr bin Abdillah (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'biz ölünün evinde toplanılmasını ve yemek yapılmasını, ölü için dövünmek!niyâhat olarak görürdük.[297] Dolayısıyla matem yerlerinde, bu tür toplantılar düzenlemek, taziyenin meşruiyetine uymaz. Çünkü taziye, başsağlığı dilemek için meşru kılınmıştır. 3. Cenaze ailesinin, taziyeye gelenler için yemek hazırlaması -bir önceki hadisten dolayı- mekruhtur. Aynı zamanda sünnete aykırıdır. Çünkü sünnet olan, cenazenin akrabalarının ve komşularının, cenaze ailesi için yemek hazırlamalarıdır. Abdullah bin Ca'fer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulul-lah (sallallâhu aleyhi ve seilem) Cafer'in ailesi için yemek hazırlayınız. Çünkü onların başına, kendilerini meşgul eden bir iş gelmiştir [298] buyurdu. Bu rivayet zayıf olmakla birlikte, Aişe (radiyallâhu anhâj'nın rivayetiyle teyit edilmiştir. Âişe {radiyallâhu anhâ) kendi ailesinden biri vefat ettiği zaman, bir çömlek bulamaç pişirilmesini emrederdi. Sonra da tirit yapılır; bulamaç onun üzerine dökülürdü. Daha sonra da Âişe (radiyallâhu anhâ) oradaki kadınlara «bundan yiyiniz; çünkü ben Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'i; «bulamaç hastanın kalbini rahatlatır ve üzüntüyü hafifletir» buyururken işittim' derdi.[299] [294] İbn Ebî Şeybe, el-Musarmef, 12073; Abdurrezzâk, el-Musannef, 6074; Albânî, Hasen olarak derecelendirin iştir. Bkz. el-huâ, 764. [295] Buhârî, 1224; Müslim, 923. [296] Şafiî, el-Ümm, 1/248. [297] İbn Mâce, 1612; Ahmed, 2/204; Zayıf senetle rivayet edilmiştir. [298] Ebû Dâvûd 3132; Tirmizî, 998; İbn Mâce, 1610; Zayıf senetle rivayet edilmiştir. [299] Buhârî, 5417; Müslim, 2216. |