Konu Başlığı: Sıhrî hısımlık nedeniyle haram olanlar Gönderen: Safiye Gül üzerinde 17 Kasım 2010, 12:08:05 b) Sıhrî Hısımlık/Evlenmeden Doğan Hısımlık Nedeniyle Evlenilmesi Haram Olan Kadınlar Dört Sınıftır:
1. Babanın hanımı: İbn Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Câhi/iye dönemi halkı da (evlenilmesi) haram olanları haram kabul ediyordu. Ancak babanın hanımı ve iki kız kardeşle aynı anda evlenmekte bir sakınca görmüyorlardı. Bu nedenle Aziz ve Celît Allah; 'Babalarınızın evlendikleri kadınlarla evlenmeyin, geçmişte olanlar artık geçmiştir... iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, geçmişte olanlar artık geçmiştir size haram kılındı' buyurmuştur.[355] Yüce Allah, babanın evlendiği kadınlarla evlenilmesini haram kılmıştır. Ayette yer alan 'babalarınızın evlendikleri' İfade-sindeki evlenmeden maksat, sadece nikâh kıyılması mıdır, yoksa cinsel ilişkinin gerçekleşmiş olması mıdır? Açıkça belirtilmemiştir. Ancak cinsel ilişki gerçekleşmemiş olsa biie, babanın nikâhlandı-ğı bir kadınla, oğlunun evlenmesinin haram olduğu konusunda âlimler İcma etmiştir. Buradaki haramhk, ebedî haramlıktır. Aynı şekilde, cinsel ilişki gerçekleşmemiş olsa bile, oğlunun nikâhlan-dığı bir kadınla, babasının evlenmesi de -icmâ ile- haramdır. Babasının evlendiği bir kadınla, evlenene, ölüm cezası verilir ve malı alınır. Berâ (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Amcamla karşılaştım. Beraberinde bir bayrak vardı. Ona: «Nereye gidiyorsun?» dedim. «Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve seîlem) beni, babasının karısı ile nikahlanan bir adama gönderdi. Bana, onun boynunu vurmamı ve malım almamı emretti» dedi.[356] 2. Hanımının Annesi: Bir kızla, nikahlanan kişi, nikâh akdinin gerçekleşmesinden itibaren kızın annesiyle evlenmesi haram olur. Çünkü âyette 'hanımlarınızın anneleri' denilerek genel zikredilmiş, gerdeğe girilmiş olması şartı belirtilmemiştir. Oysa üvey kızlarla evlenmenin haramlığı, anneleriyle gerdeğe girilmesi şartına bağlanmıştır. Alimlerin çoğunluğu bu görüştedir. Gerdeğe girilmesinden sonraki ebedi haramlık konusunda ise icma edilmiştir. Buna, hanımının anne annesi ve babasının annesi de dâhildir. 3. Hanımının kızı (üvey kız): Üvey kızla evlenmenin haram olması için, annesiyle gerdeğe girilmiş olması şarttır. Dolayısıyla bir kadınla nikahlanıp, gerdeğe girmeden boşanan kişi, o kadının kızıyla evlenebilir. Çünkü Yüce Allah; '...hanımlarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanınızda kalan üvey kızlarınız ki, onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir manî yoktur...' buyurmuştur. Bu konuyla ilgili âlimlerin görüşleri arasında tercih edilen; yanınızda kalan üvey kızlarınız.. İfadesi şart beİirtmemekte-dir. Yani her halükarda, annesiyle gerdeğe girildikten sonra üvey kızla evlenmenin haram olduğudur. Bu haramlık için, üvey kızların yanlarında kalıyor olmaları şart değildir. İbn Abbâs (radiyallâhu anh)'ın da belirttiği gibi, ayette geçen 'girdiğiniz' lafzıyla 'cinsel ilişki' kastedilmiştir. Bu hükme, evlenilen kadının kızlarının kızları ve oğullarının kızları da dâhildir. 4. Öz oğlunun hanımı: Kişi, kendi öz oğlunun hanımıyla evlenemez. Çünkü yüce Allah; öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, geçmişte olanlar artık geçmiştir size haram kılındı. buyurmuştur. Süt oğlunun hanımı da bu hükme dâhildir. Âyet-i kerîmede 'öz oğullarınız' denilmesi, cahiliye döneminde evlat edinmeleri, bu hükmün dışında bırakmak içindir. Nitekim Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); can bağıyla haram olanlar, süt emişmeden de haram olur [357] buyurmuştur. Hatırlatma: Kişi, babasının üvey kızıyla veya baba oğlunun üvey kızıyla evlenebilir. Âlimler bu konuda ittifak etmiştir. Çünkü bunlar babanın veya oğlun kendi sulbünden değildir. Sıhrî/evlenmeden doğan hısımlık nedeniyle evlenilmesi haram olanları, kolayca öğrenmek için şöyle diyebiliriz; 'dört sınıf haricinde, evlilikten doğan hısımlarla evlenmek caizdir. Evlenilemeyecek olan bu dört sınıf şunlardır; 1. babasının hanımı, 2. Hanımının annesi, 3. Gerdeğe girdiği hanımının kızı (üvey kızı), 4. Oğlunun hanımı' [355] Taberî, Tefsir, 8/132; Sahih rivayettir. [356] Ebû Dâvûd, 4457; Dârimî, 2/153; Sahih rivayettir. [357] Bkz. İbn Kesîr, Tefsir, 3/93; Tabsrî, 8/149; Şafii, el-Umm, 5/35. |