Konu Başlığı: Sağlık raporunun yönleri Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Kasım 2010, 17:25:05 a) Sağlık Raporunun Olumlu Yönleri:
1. Evlilik öncesi sağlık raporu, kalıtsal ve tehlikeli hastalıkların tespitine çok etkili olduğu bir gerçektir. 2. Toplumda hastalıkların yayılmasını kontrol altına almayı sağlamaktadır. Kısırlığı azalttığı gibi, insani ve mali olumlu etkileri bulunmaktadır. 3. Kalıtsal hastalıkların evlenecek taraflara veya çocuklarına geçmesini önlemekte, akli ve fiziki açıdan sağlıklı nesillerin oluşmasına katkı sağlamaktadır. 4. İleride oluşabilecek tartışma ve ihtilafların en önemlisi, eşlerden birinin kısır olduğunun ortaya çıkmasıdır. Bu durum dikkate alındığında, evlenecek tarafların sıhhi özelliklerinin belirlenmesi için önceden yaptırılacak tahlillerin çok önemli olduğu anlaşılacaktır. 5. Evlenecek taraflarda, fiziki ve psikolojik rahatsızlıkların olmadığının bilinmesi, gelecekle ilgili proje ve beklentilerin gerçekleşmesini ve daha sağlıklı cinsel birlikteliğin kurulmasını teyit eder. 6. Müzmin hastalıkların bulunmadığının bilinmesi, evlilik sonrası hayatın sürdürülmesini ve istikrarını olumlu etkiler. 7. Bu tahliller, cinsel ilişkide tarafların birbirlerine zarar vermeyeceklerinin güvencesi olur. Hamilelik esnasında ve doğum sonrasında kadının zarar görmesini önler. b) Sağltk Raporunun Olumsuz Yönleri: 1. Bu tahliller, toplumsal çöküntüye yol açabilir. Örneğin bir kadının kısır olduğu veya göğüs kanseri ve benzer rahatsızlıklarının bulunduğunun anlaşılması ve bunun başka kimseler tarafından da bilinmesi; hem kadında hem de toplumda bir takım zararlara neden olabilir. Ayrıca bu gelecekle ilgili bir konuda yargıda bulunmaktır. Özellikle tıbbi sonuçların doğru olabileceği gibi yanlış ve hatalı olmasının da mümkün olduğu dikkate alındığında bunun çok daha büyük yıkıcı sonuçları olabilir. 2. Bu tür tahlillerle, gelecekte amansız bir hastalığa yakalanacağı haberini alan insanlar, endişeli ve ümitsiz yaşamaya itilmiş olur. 3. Muhtemel farklı hastalıkları içeren tahlil sonuçları, gelecekteki hastalıkları ortaya koymada, güvenilir kesin sonuçlar değildir. 4. Kesin olmayan sonuçlarına rağmen bu tahliller, bazı kimselerin evlenme imkânını kaçırmasına neden olur. 5. Genetik hastalıkları bulunmayan insan sayısı çok azdır. Bu raporların Şeriatın hükümleri itibariyle değerlendirilmesi; Hiç şüphesiz, eski dönemlerde böyle bir mesele söz konusu olmamıştır. Nitekim ilk dönem Müslümanları kendilerinde bulunan zaaf ve ayıplan bildirmek hususunda güvenilir kimselerdi. Ayrıca günümüzde olduğu gibi tıbbi gelişmeler de o dönemlerde yoktu. Günümüz âlimleri bu konuda iki görüş ileri sürmüşlerdir; I. Görüş: Evlilik öncesi sağlık raporu çıkartılmamalıdır ve buna ihtiyaç yoktur. Allâme İbn Bâz bu görüştedir. -Allah, kabrini nurlandırsın-. Bu tür tahliller, hüsnü zan/iyimserlik sahibi olmayı engeller. Ayrıca tahlillerden doğru olmayan neticelerin alınması da mümkündür.[461] II. Görüş: Bu tür tahliller caizdir. İslam şeriatına ve Allah'a tevekküle aykırı değildir. Nitekim bu sebeplere yapışmak türünden bir davranıştır. Ömer (radiyallâhu anh) Şam'da veba salgını olduğunda 'Allah 'in kaderinden, yine Allah '\n kaderine kaçıyoruz [462] demiştir. Alimlerin çoğunluğu bu görüştedir. ikinci görüş daha isabetlidir. Evlilik öncesi, sağlık raporu ve tahlillerin caizliğine delil olarak şunlar zikredilebilir; 1. Nesli korumak, dinin korunmasını ve gözetilmesini emrettiği beş temel esastan biridir. Nitekim Zekeriyâ aleyhisselâm; Rabbim! Bana kendi katından hayırlı bir nesil bağışla [463] demiştir. Müminler, dualarında; 'Rabbimiz! Bize gözümüzü aytınîata-cak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder ki//' derler.[464] Bir insanın kendi neslinin ayıpsız, hastahksız ve sâlih olmasına özen göstermesinin bir sakıncası olamaz. 2. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), evlenilecek kızın, doğurganlığıyla bilinen bir aileden seçilmesini teşvik etmiştir. 'Sevecen ve doğurgan olanlarla evleniniz. Ben sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı övünürüm [465] buyurmuştur. Bu hadis, gelecek neslin sağlığının önemli bîr unsur olduğuna delildir. 3. Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Aklî özürlülük, cüzzam ve alaca (deri) hastalığı bulunan bir kadın (bunları gizleyip evlenerek) bir adamı kandırırsa; eğer cinsel ilişki gerçekleşmiş ise, erkeğin mihri kadına vermesi gerekir. Kadının velisi ise, aldatan durumunda olduğu için mihri kocaya öder.[466] 4. Evlenilecek tarafların birbirlerini görmeleri, ayıp ve kusurlarını öğrenmeleri hadislerle teşvik edilmiştir. Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Bir adam, bir kadına evlilik teklifinde bulundu. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) adama; «Ona bak! Ensar (kadınlarının) gözlerinde bir şey vardır» buyurdu.[467] 5. Tehlikeli hastalıklara yakalanmış olanlardan uzak durmakla ilgili delillerin geneli, bu konuda da delildir. Örneğin Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Hasta develeri, sağlam develerle çiftleştirmeyiniz [468] 'Meczumdan, aslandan kaçar gibi kaç [469] buyurmuştur. 6. Zararı yasaklayan delillerin geneli, bu konuda da delildir. Yukarıda sayılan deliller dikkate alındığında, evlilik öncesi tıbbi tahliller yaptırılması, İslam şeriatına aykırı değildir, hatta İsiam şeriatının asıl maksadına uygun bir davranıştır, denebilir. Ayrıca toplumda hastalıkların yayılması durumunda Müminlerin halifesi, 'evlilik için sağlık raporunu' zorunlu kılabilir. Her ne kadar nikâh akdinin sıhhatinde, bu sağlık raporunun hiçbir etkisi yoksa da, bunun zorunlu tutulması serî siyaset konusu içerisinde caiz olur. Hatırlatmalar: 1. İhtiyaç olmadığı durumlarda sağlık raporu için insanları zorlamamak gerekir. İhtiyacın ölçüsü, evliliğin geleceğini ilgilendiren tehlikeli hastalıklarla sınırlı tutulmalıdır. Farklı şekillerde genişletilerek, insanların yükleri ağılaştırılıp, külfete dönüştürülmemeli ve bu tahlillerle İnsanlara zarar verilmemelidir. 2. Bu görevi yerine getiren doktorların ve laborantların, fesada yol açmamak için insanların gizliliklerini, kusur ve ayıplarını ifşa etmemeleri şarttır. [461] Cerîdetu'l-Müslimîn, 597'nci sayısı, 11. [462] Buhârî, 5729. [463] Ali Imrân, 38. [464] Furkân, 74. [465] Sahih hadis. Kaynağı daha önce zikredilmişti. [466] Mâlik, Muuattâ, 2/526; Abdurrezzâk, Musannej, 10679; Beyhakî, 7/214. Sahih rivayettir. [467] Müslim, 1424. [468] Buhârî, 5771; Müslim, 2221. [469] Buhârî, 5380; Ahmed, 2/243; Beyhakî, 7/218. |