Konu Başlığı: Nikâh akdi Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Kasım 2010, 17:22:38 Nikâh Akdi Nikâh Akdinin Rükûnları: İcâb Ve Kabuldür. Nikâh Akdinin Sıhhat Şartları: 1. Kız velisinin izni [470] Peygamberimiz (saüallâhu aleyhi ve sellem); Velisinin nikahlamadığı kadının nikâhı batıldır -üç defa tekrarlayarak. Eğer [bu nikâh ile]cinse! ilişkiye girilmişse, erkeğin kadına mihrini vermesi gerekir. Eğer bu konuda bir anlaşmazlığa düşerlerse, velisi olmayanın velisi sultandır.[471] Anlaşmalı evlilikler konusunda, nikâh akdinde velinin bulunmasının zorunluluğuyla ilgili delillerin bir bölümü zikredilmişti. Kızın velisi, baba, erkek kardeşler, dede, amcalar veya amca oğulları ve alt soy gruplarıdır.[472] Hatırlatma: Kızın velisi, kızın razı olduğu, ona denk birisiyle evlenmesini engelleyemez. Çünkü Yüce Allah; '...Aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, onların kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. [473] Velisinin kızı, evlilikten alıkoyması durumunda, velayet başkasına geçer. 2. Kadının evliliğe zorlanması: Kadının evliliğe zorlanması durumunda, nikâh akdi fesho-lur. Hansa bint Hıdam el-Ensâriyye {radiyallâhu anhâ} anlatıyor; 'Kendisi dul bir kadın iken istemediği halde, babası onu biriyle evlendirmiş. Bunun üzerine, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sel-lemj'e gidip durumu anlatmış, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) de onun nikâhını iptal etmiştir.[474] İbn Abbâs (radiyaîlâhu anh) anlatıyor; '3âkire bir kız, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) 'e geldi ve; istemediği halde, babasının kendisini bir adamla evlendirdiğini» söyledi. Bunun üzerine Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) onu muhayyer [475] bıraktı.[476] Hatırlatma: Dul kadının velisi, onu istemediği biriyle evliliğe zorlayamaz. Kadının rızası ve izni olmadan başka biriyle evlendiremez. Bu konuda âlimler icmâ etmiştir. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) «Dul kadın kendisiyle istişare edilmedikçe nikâh edilemez. Kız da kendisinden izin alınmadıkça nikâh olunamaz» [477] buyurmuştur. Aynı şekilde, âlimlerin tercih edilen görüşüne göre, -akıl, baliğ çağındaki- yetişkin bakire kız da evliliğe zorlanamaz. Daha önce zikredilen İbn Abbâs (radiyallâhu anh)'ın rivayet ettiği hadis bu konuda delildir. Henüz -âkil baliğ çağında olmayan- küçük bakire kızın izni alınmadan, babası tarafından evlendirilebileceği konusunda -âlimler ittifak etmiştir. Bu konuda, Ebû Bekir (radiyallâhu an-h)'ın, henüz akıl baliğ olmayan kızı Âİşe'yi evlendirmesini delil göstermişlerdir. Küçüklük, nasslarla ve icmâ İle ehliyetsizlik kabul edilmiştir. Velinin tam yetkili kılınmasının nedeni budur.[478] 3. Mehir: Eşler, karşılıklı olarak mehir vermemek ve almamak konusunda anlaşmış olsalar dahi, mehirsiz nikâh fasittir/geçersizdir. Nikâhta mehir miktarı, farz olarak belirlenmiş olsa da, olmasa da şarttır. Mehir miktarının belirlenmiş olmaması durumunda, mehri misil uygulanır. Yani kızın çevresindeki ona denk kızların mehirleri esas alınarak tespit edilir. Bu konu ileride açıklanacaktır. -İnşaallah- Mehir, nikâh akdinin şartlarından değil, sonuçlarından biridir. Bu nedenle nikâh ânında mehir belirtilmemiş olsa da, hatta mehir verilmeyeceği söylense de, nikâh akdi gerçekleşmiş olur. Ancak bu durumda 'mehr-i misil' verilmesi gerekir. [479] 4. Şahitler: Nikâhta şahitlerin bulunması şarttır. Bu konuda 'VeHsiz, nikâh olmaz' hadisine ziyadelik olarak zikredilen 've iki âdil şahit' ibaresini delil göstermişlerdir. Hadiste yer alan bu ziyadelik, bütün rivayet yollarıyla zayıftır. Ancak, İmam Şâfîi el-Ümm isimli kitabında (2/168) şöyle demiştir; 'Her ne kadar bu ziyade lafız, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e ulaşmamış ve 'mun-katı' ise de, âlimlerin çoğunluğu 'nikâhta şahitlerin şart olduğu' görüşündedir. Nikâh ile zina arasındaki fark şahitlerdir'. Tirmîzî, bu hadisi rivayet ettikten sonra şöyle demektedir; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in sahabelerinden, tabiînden ve tabiî tabiînden ilim ehli bu ziyadelikle amel etmişler ve 'şahitsiz nikâhın olmayacağını' söylemişlerdir. Onlar arasında bu konuda ihtilaf eden olmamıştır. Bu konuda farklı görüşler ileri sürenler ancak son dönemde ortaya çıkan kimselerdir'. Nikâh Akdinde Bazı Şeylerin Şart Koşulması: 1. Helal olan ve bağlı kalınması vacip olan şartlar: Bu şartlar, nikâh akdinin ve şâri'nin/kanun koyucunun maksadına uygun olan şartlardır. Örneğin, kadının kocasına kendisiyle iyi geçinmesini, hoşgörülü davranmasını şart koşması gibi. Alimler bu türden şartlara bağlılığın vacip olduğunu belirtmişlerdir. 2. Bağlı kalınamaz şartlar: Bunlar, nikâh akdinin maksadına veya Allah'ın hükümlerine ve şeriatına aykırı şartlardır. Bu tür şartları 'fasit/geçersiz' şartlar olarak İsimlendirilir. Örneğin, bir kadının evlenirken kocasından kendisiyle cinsel ilişkiye girmemesini veya kadının kumasının boşanmasını şart koşması gibi. Çünkü Peygamberimiz {sallallâhu aleyhi ve sellem); 'bir kadının, kız kardeşinin kabında olanı boşaltmak için onun boşanmasını istemesi helal değildir. Çünkü kendisi için takdir olunan kendisinin olacaktır.[480] Alimler bu türden şartlara bağlı kalınmasının vacip olmadığı konusunda icmâ etmişlerdir. Allah'ın kitabına ve Rasülünün sünnetine aykırı olan şartlar da 'bağlı kalınamaz şartlardandır'. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Bazı insanlara ne oluyor ki, Allah'ın kitabında olmayan [481] bazı şeyleri şart koşuyorlar! Her kim Allah'ın kitabında olmayan bir şeyi şart koşarsa, yüz defa da şart koşsa, o şart batıldır/geçersizdir» buyurmuştur.[482] Bu türden şartlar ittifakla- sahih değildir. Bu durumda şu soru ortaya çıkmakta; 'Bu türden şartları içeren akitlerin hükmü nedir?' Bu konuda bazı âlimler, akdin bâtıl/geçersiz olduğunu söylemişlerdir. Bazı âlimler ise, akitte yer alan şartların, nikâhın maksadına zarar vermesi durumunda 'ak-din geçersiz', nikahın maksadına zarar vermemesi durumunda 'akdin geçerli ama şartların geçersiz kılınacağını' söylemişlerdir. Bu görüş, Şâfîi ve Hanbelî mezheblerinin görüşüdür. Delilleri nedeniyle benim tercihim de bu yöndedir. -Allah en doğrusunu bilendir-. Hanefî mezhebine göre, icab ve kabulün gerçekleşmesiyle oluşan nikâh akdinde, ileri sürülen batıl veya fasit şartlarla 'nikâh akdi' geçersiz olmaz. Aksine nikâh geçerli, şartlar geçersiz olur. (Çev.) 3. Allah Teâlâ'nın ne emrettiği, ne de yasakladığı şartlar: Bunlar, bir kadının evlenirken, kocasına ikinci bir evlilik yapmamasını şart koşması veya memleketinden dışarıya taşınmamalarını şart koşması gibi şartlardır. Bu şartlara bağlı kalınmasının vacip olup-olmadığı konusunda âlimler farklı görüşler belirtmişlerdir. Bu konuda tercih edilen görüş, Allah'ın kitabına, Peygamberinin sünnetine aykırı olmadığı sürece, kadının bu türden şartlar koyma hakkinin bulunduğu ve bu şartların geçerliği olduğudur. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Bağlı kalınmayı en fazla hak eden şartlar, cinsel ilişkiyi kendinize helal kıldığınız (nikâh akdinde belirtilen) şartlardır' buyurmuştur.[483] Hanefî mezhebine göre, şer1 î dayanağı bulunan ya da nikâh akdinin tabiatına uygun oîan veya örf haline gelen 'meşru' şartlarla yapılan nikâh akdi geçerlidir. Bunların dışında kalanlar şartlar İse geçersizdir. Hanbelî ve bazı Mâlikî âlimlere göre, İslam'ın genel ilke ve prensiplerine ters düşmeyen bütün şartlar geçerlidir ve tarafları bağlayıcı niteliktedir. [470] Hanefî mezhebine göre 'sıhhat şartı' sayılmadığı daha önce belirtilmişti, (Çev.) [471] Ahmed, 6/156; Vdğ. Sahih rivayettir. [472] İbn Hazm, el-Muhailâ, 9/451. [473] Bakara, 232. [474] Buhârî, 5138; Ebû Dâvûd, 2101; Nesâî, 6/86; İbn Mâce, 1873. [475] Yani, evliliğin devam edip-etmemesini kızın kararına bıraktı. [476] Ebû Dâvûd, 2099; İbn Mâce, 1875; Hasen rivayettir. [477] Buhârî, 5136; Müslim, 1419. [478] Mecmuu'l-Fetâuâ, 32/24; Bkz. Bidâyetu'l-Müctehid, 2/27; el-Muğnî, 6/487. [479] Merginânî, el-H\dâye, 1/204; Şirbinî, Muğni'l-Muhtâc, 4/381; Şevkânî, es-SeyhrCerâr, 2/276. (Çev.J [480] Buhârî, 5152; Müslim, 1076. [481] Allah'ın kitabında olmayan' ifadesi, Allah'ın kitabına uygun olmayan şartlan içermektedir. (Çev.) [482] Buhârî, 2155; Müslim, 1504. [483] Buhârî, 2721; Müslim, 1418. |