๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 25 Kasım 2010, 12:03:19



Konu Başlığı: Nafile namazlarda ayetleri tekrarlamak
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Kasım 2010, 12:03:19
2.  Nafile Namazlarda Ayetleri Tekrarlamak:
 

Ebû Zer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sel­lem) şu ayeti okudu ve sabaha kadar tekrarladı; «Eğer onlara azap edersen, doğrusu onlar senin kullarındır; eğer affedersen, muhakkak ki sen, Azız ve Hakîm olansın.[582]/[583]

Mesrûk anlatıyor; 'Temim ed-Dârî, şu âyeti tekrarladı; «Yok­sa, kötülük İşleyen kimseler, ölümlerinde ve diriliklerinde ken­dilerini, inanıp yararlı iş işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar![584]/[585]

Saîd bin Ubeyd anlatıyor; 'Saîd bin Cübeyr'i, Ramazanda onlara imamlık yaparken gördüm. Şu âyeti tekrarlıyordu; Bo­yunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürüklene­ceklerdir [586] «Ey insan, seni engin kerem sahibi Rabbine karşı ne aldatıp isyan ettirdi? 0 (Rab) ki seni yarattı, sana düzen verdi, ölçülü bir biçim verdi» [587] bu ayetleri iki veya üç defa tekrarlar­dı.[588]

Farz namazlarda bazı âyetleri tekrarlayarak okuma konu­sunda her hangi bir rivayet nakledilmediği için yapmamak daha evlâdır. -Allah en iyi bilendir-.

 

3. Namazda Ağıt ve inilti:
 

Namazda ağlamak, eğer Allah Teâlâ'nın korkusu, Cennet, Cehennem vb. nedenlerle oluyor ise, bu methedilmiştir. Bu nedenlerle namazda ağlamak, bazı kimselerin zannettiği gibi namazı bozmaz. Aynı şekilde her hangi bir ağrıdan veya karşılaşılan musibetten dolayı, duygulara hâkim olunamayıp ağlanması durumunda da namaz bozulmaz.

Ağlama nedeniyle namazın bozulmadığına dair deliller:

1. Yüce Allah, şu âyet-i kerîme'de ağlayanları methetmiştir; 'Rahmanın âyetleri onlara okunduğunda, secdeye kapanır, ağlarlar [589] Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların hu­şu'yu/gönüllerindeki saygıyı artırır.[590] Bu iki âyet-i kerîme, na­mazda olanları da, olmayanları da kapsamaktadır.

2. Abdullah bin eş-Şehîr (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasu-lullah (sallaliâhu aleyhi ve sellemj'e geldim. Namaz kılıyordu ve göğsünde tencerede kaynayan suyun sesi gibi ses vardı.[591]

3. Ali (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Bedir günü, aramızda Mikdâd'tan başka süvari yoktu. Aramızda bulunan herkesin uyu­duğunu gördüm. Sadece Rasulullah (sallaliâhu aleyhi ve sellem) sabaha kadar bir ağacın altında namaz kıldı ve ağladı.[592]

4. İbni Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah. (sal­laliâhu aleyhi ve sellemj'in ağrıları arttığında, namaza çağrılınca; 'Ebû Bekr'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın' buyurdu. Âişe (radiyallâhu anhâ); 'Ebü Bekr yufka yürekli biridir. Kuran okudu­ğunda ağıt sesinden insanlara işittiremez dedi. 'Ona emrediniz namaz kıldırsın' buyurdu. Âişe sözünü tekrarladı Bunun üzerine; ona emrediniz namaz kıldırsın; siz kadınlar, Yusuf'un (başına iş açan hanımların) arkadaşları değil misiniz? [593]

5. Abdullah bin Şeddâd anlatıyor; 'ben namazın en arka safındaydım, Ömer'Ben üzüntü vetasamı yalnız Allah'a açarım [594] âyetini okuyor, içini çeke çeke sessizce ağlıyordu.[595]

 

Hatırlatma:
 

Namazda, âh, ûh gibi sesler çıkarmak namazı bozmaz. An­cak mecbur kalınmadıkça bu tür sesleri çıkarmak mekruhtur.

Hanefî mezhebine göre, namaz esnasında -zaruret olmaksızın- farklı sesler çıkarılması halinde namaz bozu­lur.[596]

[582] Mâide, 118.

[583] Nesâî, 1010; Ahmed, Müsned,20831; el-Hâkim'de rivayet etmiştir, ancak senedinde 'leyyîri ravi bulunmaktadır.

[584] Câsiye, 21.

[585] İbni EbîŞeybe, el-Musannef, 2/477.

[586] Mümin, 71.

[587] İnfitâr, 6, 7.

[588] Abdurrezzâk, el-Musannef, 2/492.

[589] Meryem, 58.

[590] İsrâ, 109.

[591] Nesâî, 1214; Ebû DâvÛd, 1/328; Ahmed, 4/25. Sahih senetle rivayet edil­miştir.

[592] Ahmed, 1026; İbnİ Huzeyme, 2/53; Sahih senetler rivayet edilmiştir.

[593] Buhârî, 682.

[594] Yûsuf, 86.

[595] Buhârî, Ezan Bölümünde, 'muallak' olarak zikretmiştir. Bkz. Fethu'i-Bân, 2/206; İbni Teymiye, bu rivayeti e!-Fetâvâ'da zikretmiştir. 22/623; Bu ri­vayet İbnİ Ömer'den mahfuzdur.

[596] Bkz. el-Mûsilî, eÜhüyâr, 1/62. (Çev.)