Konu Başlığı: Münakit yemini Gönderen: Safiye Gül üzerinde 19 Kasım 2010, 12:16:34 3. Münakit Yemini:
Yemin etmeyi kastederek, samimi ve dürüstçe gelecekteki bir iş için Allah adına veya Allah'ın isimleri ve sıfatlan üzerine yemin etmektir. Bu yeminin yerine getirilmesi vaciptir. Yerine getirilememesi durumunda, kefaret gerekir. Hatırlatmalar: 1. Yemin ederken 'inşaallah' diyenler, yapamamaları durumunda yeminlerini bozmuş sayılmazlar. Bu nedenle kefaret gerekmez. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); '... eğer inşallah deseydi, yeminini bozmuş olmazdı!' buyurmuştur.[27] İbn Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), 'kim yemin ederken, inşallah derse, istisnada bulunmuş olur ve (yapamaması durumunda) yeminini bozmuş sayılmaz' buyurmuştur.[28] Kefaretin kalkması için, istisna lafzının, yemin lafzıyla bir arada yapılması şarttır. 2. Yemin ettiğini unutan veya yeminine aykırı davranmaya zorlanan kişinin, yemini bozulmuş olmaz. Bir şeyi yapmamak için yemin eden kişi, yeminini unutarak, yanılarak veya zorunda bırakılarak onu yaptığında yemini bozulmuş olmaz. Çünkü Kurân'da; '... Rabbimiz! Unutursak veya ya-ntlırsak bizi sorumlu tutma! [29] buyurulmuştur. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), '[kul bu âyeti okuduğunda] Allah, «evet» der' buyurmuştur.[30] Peygamberimiz saiaüaliâhu aleyhi ve sellem; 'Hiç kuşkusuz Allah, benim ümmetimden şu hallerde sorumluluğu kaldırmıştır; 'yanılgı, unutkanlık ve ikrah/zorîanmışîık [31] buyurmuştur. 4. Yeminleri, hayır işleri yapmada engel edinmemek. Bir şeyi yapmamaya yemin ettikten sonra, o şeyin hayırlı olduğunu anlayan, yeminini bozup kefaretini yapmalıdır. Yüce Allah; 'İyi dauranmanzı, kötülüklerden korunmanız ve insanlar arasını düzeltmeniz gayesiyle yeminlerinizi bozmanıza Allah'ı engel kılmayın. Allah işitendir, bilendir [32] buyurmuştur. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'kim bir yeminde bulunduktan sonra, onun dışında bir hayır görürse, hayırlı olanı yapsın; yemini için kefarette bulunsun.[33] Ailesiyle ilgili bir yeminde bulunan kişinin, yemininden dolayı zarar görmeleri halinde, yeminini bozup, kefaretini yapması vaciptir. Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; "Allah'ın adına yemin ederim ki, ailesi ile ilgili (yemin edip de) yemininde ısrar etmesi, Allah katında kendisi için yeminini bozup da Allah'ın farz kıldığı kefaretini vermesinden daha günahtır.[34] Takvayı tercih ediyor ve yeminimi bozmuyorum, yeminimi bozarsam günaha girmekten endişe ediyorum' diyen kişi, hata etmiş olur. Çünkü yeminini bozmaması nedeniyle aiîesi zarar gören kişi, yeminini bozmasından daha büyük günaha girmiş olur. 5. Yemin edenin mi, yemin ettirenin mi niyeti esastır? a) Yeminde, yemin edenin niyeti esastır. Çünkü 'ameller niyetlere göredir'. Tabi bu kul hakkı olmayan konularda böyledir. b) Kul hakkıyla ilgili yeminlerde ise, yemin ettirenin niyeti esastır. Bu durumda yemin eden takiyye yaparak, bir şey için yemin ederken başka bir şeye niyet etse dahi, sonuçta başkasının hakkı ihlal oluyorsa niyetinin ona bir faydası olmaz. Çünkü Peygamberimiz {sallallâhu aleyhi ve sellem): Yemin, yemin ettirenin niyetine göredir'; Senin yeminin, arkadaşının seni tasdik ettiği şey üzerinedir [35] buyurmuştur. 6. Başkasının Yeminini Yerine Getirmek: Bir kişi, mubah bir şeyi yapman için yemin ettiği zaman, onun yeminini yerine getirmek müstehaptır. Böyle bir durumda iyilerden olmak için, yemin edilen mubah şey yapılmalıdır. Berâ {radiyallâhu anh) anlatıyor; ıRasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bize üzerine yemin edilen şeyi yapmamızı emretti.[36] Hadisteki emir lafzı, müstehaplık ifade etmektedir. Buna şu hadis tanıklık etmektedir; 'bir adam Rasülullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e geldi ve: 'Ben bu gece bir rüya gördüm, deyip rüyasını anlattı. Ebû Bekir radiyallâhu anh rüyayı tabir etti. Bunun üzerine Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Bazısında isabet ettin, bazısında hata ettin buyurdu. Ebû Bekir; Anam-babam sana feda olsun ya Rasülallah! Allah adına yemin ediyorum, hata ettiğim şeyin ne olduğunu bana söyle' dedi. Rasülullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'yemin etme!' buyurdu.[37] Bu hadis, başkasının yeminini yerine getirmenin vacip olmadığını belirtmektedir. 7. Başkasının bir şey yapması için yemin edene, onun yapılmaması durumunda kefaret gerekir mi? a) Başkasına, "Allah'a yemin olsun ki, bunu yapacaksın" diyerek yemin eden kişi, onun yapılmaması durumunda, âlimlerin çoğunluğuna göre- yemini bozulmuş olur ve kefaret gerekir. b) Başkasına, " Allah için şunu yap" diyen kişinin sözü yemin olmaz. Bu nedenle yapılmaması durumunda herhangi bir şey gerekmez. Bazı âlimler, başkası adına yapılan yeminlerin yerine getirilmemesi durumunda, yeminin bozulmadığını ve kefaret gerekmediğini belirtmişlerdir. Çünkü yemin eden, yeminin bozulmasını kastetmemektedir. Bu görüş hadislerin zahirine daha yakındır. [27] Buhârî, 6639; Müslim, 1654. [28] Tirmizî, 1531; Nesâî, 7/25; Ebû Dâvûd, 3261; İbn Mâce, 2105. Sahih senetle rivayet edilmiştir. [29] Bakara, 286. [30] Müslim, 125. [31] İbn Mâce, 2043; Beyhakî, 6/64; Hâkim, 2/216; İbn Hibbân, 7219; Hasen rivayettir. [32] Bakara, 224. [33] Müslim. 1650; vdğ. [34] Buhârî, 6624; Müslim, 1655. [35] Müslim, 1653; Ebû Dâvûd, 3255; Tirmizî, 1354; İbn Mâce, 2120. [36] Buhârî, 6654; Müslim, 2066. [37] Buhârî, 7046; Tirmizî, 2293; Ebû Dâvûd, 3268. |