๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 19 Kasım 2010, 13:33:06



Konu Başlığı: Medine-i Münevvere'yi ziyaret
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 19 Kasım 2010, 13:33:06
Medine-i Münevvere'yî Ziyaret:
 

Medine'nin Fazileti: Câbir bin Semure (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'i şöyle buyu­rurken işittim; «Allah Teâlâ, Medine'yi 'Tâbe [645] olarak isimlen­dirmiştir» [646]

Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu; «Medine, demirci körüğü gibidir, kirlisini atar. Körüğün demirin pasını giderdiği gibi, Medi­ne de kötülerini atmeaya kadar kıyamet kopmayacaktır.[647]

 

Mescid-i Nebevî'nin ve Orada Namaz Kılmanın Fazi­leti:
 

Ebû Hureyre (radiyaüâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sal­lallâhu aleyhi ve sellem) «Binekler ancak üç mescid için yolculuğa Çıkarılır:

1. Benim şu mescidim,

2. Mescid-i Haram,

3. Mescid-i Aksa» buyurmuştur.[648] Bir başka rivayette; 'Benim mescidimde kılman namaz, mescidi Haram dışındaki mescitlerde kılınan na­mazlardan bin namazdan daha hayırlıdır [649] 'Evimle minberi­min arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir [650] buyurmuştur.

 

Mescid-i Nebevi ve Kabr-i Saadeti Ziyaret Adabı:
 

Mescidi Nebevi, Mescidi Haram ve Mescidi Aksa'ya özgü üs­tünlük, Şanı Yüce Allah'ın bu üç mescide ikramıdır. Buralarda kılınan namazların, başka yerlerdeki namazlara olan üstünlüğü de aynı şekilde Yüce Allah'ın bir ikramıdır. Buraya gelmek için yola çıkanlar ve ziyaret edenler, sevap umarak ve Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'İn çağrısına icabet ederek gelirler.

Diğer mescitler arasında bu üç mescide özgü farklı adâblar söz konusu değildir. Ancak bazı insanlar, mescid-İ Nebevi'ye Özgü âdâblar ifade etmekle zihinleri karıştırmaktadırlar. Bu karışıklık­lar, Mescidin içerisinde kabr-i saadet bulunmasaydı olmazdı.

Medine'ye gelen ve Mescidi Nebevî'yi ziyaret etmek isteyen Müslümanların ibadetlerini bilinçli olarak yapmaları için ziyaret âdabını şöyiece sıralayabiliriz;

1. Mescide girerken, sağ ayakla girilmeli ve; Allâhumme salli alo. Muhammedin ve sellim. Allâhumme'ftah lî ebvâbe rahmeti-ke /Allah'ım! Muhammed'e salât ve selam eyle. Allah'ım! Bana rahmetinin kapılarım aç' denmelidir.

2. Mescide girildiğinde, oturmadan önce iki rekât tahiyyyat-ül mescid namazı kılınmalıdır.

3. Kabr-i saadete doğru namaz kılmaktan ve ona doğru dua için yönelmekten sakınılmalıdır.

4. Daha sonra kabr-i saadete giderek, Peygamberimiz (sal­lallâhu aleyhi ve sellemj'e selam verilmelidir. Elleri göğüs üzerine koymaktan, başı öne eğmekten, boyun bükmekten, Peygam­berden yardım dilemekten sakınılmalıdır. Çünkü bunlar sadece Yüce Allah'ın huzurunda yapılır. Baki mezarlığında Peygamberi­miz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'den nakledilen selamlama lafız-larıyla, Peygamberimiz alehissâlâtu vesselam'a selam verilir. Bu konuda, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'den farklı lafızlar rivayet edilmiştir. Bunlardan birisi,

Bu diyarın Mü'min ve Müslüman sakinleri, Allah'ın selâmı üzerinize olsun. Muhakkak ki, bizler de sizlere katılacağız inşa-allah. Allah bizden vefat etmiş olanlara, geleceklerimize mer­hamet etsin. Bize ve size Allah'tan afiyet dilerim.[651] Daha sonra aynı şekilde Ebû Bekr ve Ömer (radiyallâhu anhumâ)'ya selam verir.

5.  Mescidde   ve   kabri   saadetin   yanında  yüksek  sesle konuşmak saygısızlıktır. Ancak fısıltılarla konuşulabilir. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in vefatından sonra da, sağlığındaki gibi saygı gösterilmesi gerekir.

6.  İlk saflarda cemaatle namaz kılmaya Özen gösterilmelidir. Çünkü ilk saflarda namazın sevabı daha fazladır.

7. Ravza-i mutaharra'da namaz kılma arzusu, ilk saflarda

cemaatle namaz kılmaktan alıkoymamalıdır. Çünkü Ravza'da kılınan namazın, mescidin diğer yerlerinde kılman namazdan herhangi bir ayrıcalığı yoktur.

8. Mescidi Nebevî'de peş-peşe 40 vakit namaz kılmak sün­net değildir. Bu konuyla ilgili insanların dillerinde dolaşan ve meşhur rivayet, sahih değildir, 'benim mescidimde hiçbir vakit kaçırmadan 40 vakit namaz kılan kimseye cehennem'den beraat yazılır, azaptan kurtulur ve münafıklıktan uzak kalır.[652]

9. Kabri saadette, Peygamberimize gönderdiğimiz selât ve selamlarda, 'ulaşmış mıdır' şeklinde tereddüt etmek caiz değildir. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)!e gönderilen salât ve se­lamlar, nereden gönderilirse gönderilsin ona ulaşır. En uzak yerle, kabrinin başında gönderilen salât ve selam arasında, kazanılan sevap açısından bir fark yoktur.

10. Mescid-i Nebevî'den çıkarken, gerisin geri çıkılmaz. Mes­citten sol ayakla çıkılır ve; Allâhumme salli alâ Muhammed. Allâ-humme innî es'eluke min fadlike I Allah'ım! Muhammed'e saiât eyle. Allah'ım! Senin fazlından istiyorum' denir.

Kubâ Mescidi: Medine'yi ziyaret eden kimsenin, Rasulullah {sallallâhu aleyhi ve sellem}'e tabi olmak niyetiyle, Kubâ Mesci­dini ziyaret edip orada namaz kılması sünnettir. Çünkü Peygam­berimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) yaya ve binekli olarak Kubâ mescidini ziyareti adet edinmişti. Cumartesi günleri oraya gelir ve iki rekât namaz kılardı.[653] Nitekim Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve seliem); 'evinde abdest alıp, Kubâ mescidine giderek namaz kılan, umre sevabı kazanır [654] buyurmuştur.


[645] iyi, hoş ve güzel.

[646] Müslim, 1385.

[647] Müslim, 1381.

[648] Buharı, 1189; Müslim, 1397.

[649] Buhârî, 1190; Müslim, 1394.

[650] Buhârî, 1195; Müslim, 1390.

[651] Müslim, 2/671; Ibn Mâce, 1/494: Müslim, Aişe (r.a.)'dan, 2/671.

[652] Ahmed bin Hanbel,  Müsned,  3/155; Taberânî,  el-Mu'cemu'l-Vasîî, 1/125. Zayıf rivayettir. Albânî, ed-Daî/e, 364.

[653] Buhârî, 1193; Müslim, 1399.

[654] İbn Mâce, 1412; Albânî, 'sahih' olarak derecelendirmiştir.