Konu Başlığı: Kerahet vakitlerde cenaze namazı Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Kasım 2010, 18:09:36 5. Kerahet Vakitlerinde Cenaze Namazı Kılınması:
Namaz kılmanın nehyedildiği kerahet vakitleri daha önce belirtilmişti. Bu vakitler, güneş doğarken, tam tepede iken ve batarkendir. Kuşkusuz buna cenaze namazı da dâhildir. Sahabeler de bunu böyle anlamışlardır. Sabah namazından sonra Baki mezarlığına bir cenaze getirildiğinde; İbn Ömer fradiyallâhu anh), cenaze sahiplerine; 'ya cenazenize hemen namaz kılarsınız; ya da, güneş yükselinceye kadar beklersiniz' dedi.[268] Ancak kerahet vakitlerinde, cenaze namazının kılınması zaruret halini almış ise, kılınabilir. Kadın cenazesinin defni: Kâfir bile olsa, bir cenazenin defnedilmesi, farzı kîfâyedir. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Bedir'de Öldürülen müşriklerin defnedilmesini emretmiştir.[269] Cenazeyi mezarlığa defnetmek sünnettir: Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), vefat edenleri Bakî mezarlığına defnederdi. Bu konudaki rivayetler mütevatirdir. Hiç kimseyi, mezarlık haricinde bir yere defnettiği seleften nakle-dilmemiştir. Sadece Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) kendi odasına defnedilmiştir. Bu sadece Peygamberimize özgü bîr durumdur ve bu konu da mütevatir olarak nakledilmiştir. Bu hükümden, savaşta şehit olanlar istisna edilmiştir. Şehitler, şehit düştükleri yere defnolunurlar; mezarlığa götürülmezler. Câbir (radiyaliâhu anh) anlatıyor; 'halası, öhud'da şehit olan babasını ue dayısını, mezarlığa defnetmek için, götürdüğünde; ... Bir haberci yetişti ve 'dikkat edin! Rasulullah (salhllâhu aleyhi ve sellem) size, ölüleri öldükleri yerlere defnetmenizi emrediyor' dedi. Bunun üzerine bizler, ölüleri (tekrar) eski yerlerine götürdük.[270] Zaruret Olmadığı Sürece, Cenazenin Aşağıda Belirtilen Vakitlerde Defnedilmesi Mekruhtur: 1. Güneş doğarken, tam tepedeyken ve batarken: Ukbe bin Amir (radiyaliâhu anh) anlatıyor; 'üç vakitte Rasulullah (sallallâhu aleyhi ue sellem) bize namaz kılmamızı ve ölülerimizi gömmemizi nehyetti; Güneş doğarken, yükselinceye kadar; tam tepede iken, (batıya) meyledinceye kadar; batarken tam batmcaya kadar.[271] 2. Zaruret olmadığı halde, gece defnetmek: Câbir {radiyaliâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (salhllâhu aleyhi ve sellem) bir gün hutbe okudu. Sahabelerinden birinin vefat ettiğini ve bedenini tamamen örtmeyen bir kefene sarılıp geceleyin gömüldüğünü söyledi. Mecbur kalınmadıkça, cenazenin namazının gece kılınıp, defnedilmesini yasakladı.[272] Cenaze namazının gece kılınması durumunda, katılım az olacağından; gündüz namazı kılınincaya kadar defnedilmesi nehyedilmiştir. Nitekim insanlar, gündüz kılacakları cenaze namazında daha canlı olurlar. Sıcak ve benzeri nedenlerden dolayı, cenazenin değişikliğe uğramasından korkulursa, ışık kullanılarak gece defnedilmesi ve kabrine konulması caizdir. Ibn Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir adamı gece kabre koydu ve kabrini aydınlattı.[273] [268] Mâlik, Muvattâ, 1/228; Sahih senetle rivayet edilmiştir. [269] Buhârî, 3976; Müslim, 2875. [270] Ebû Dâvûd, 3149; Nesâî, 4/79; Tirmizî, 1771; Ahmed, 3/397; sahih senetle rivayet edilmiştir. [271] Müslim, 831; Ebû Dâvûd, 3176; Tirmizî. 1035; Nesâî, 1/275; İbn Mâce, 1519. [272] Müslim, 943; Ebû Dâvûd, 3148; Ahmed, 3/295, 329. [273] Tirmizî, 1063; Albânî, hasen olarak derecelendirmiştir. |