Konu Başlığı: Kadın mehirin tamamını ne zaman hakeder? Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Kasım 2010, 23:28:57 Kadın, Mehrin Tamamına Ne Zaman Hak Sahibi Olur? Aşağıda zikredilenlerden birinin gerçekleşmesiyle mehrin tamamı kadına ait bir hak olur; 1. Kadınla cinsel ilişkiye girilmiş olması: Erkeğin kadınla cinsel ilişkiye girmesi durumunda, kadın mehrin tamamına hak sahibi olur. Çünkü Yüce Allah; 'Eğer bir eşi bırakıp da yerine başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız dahi hiçbir şeyi geri almayın [512] buyurmuştur. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); "Hangi kadına velisinin izni olmaksızın nikâh kıyıhrsa onun nikahı batıldır, onun nikahı batıldır, onun nikahı batıldır. Şayet bu izinsiz nikahlanan kişi o kadınla beraber olmuşsa, o kadın için mehir verilmesi gerekir. Şayet ihtilafa düşerlerse, yetkili devlet adamı, velisi olmayanların velisidir [513] buyurmuştur. Batıl olan bir nikâhta, cinsel temasın gerçekleşmesiyle mehrin tamamı kadının hakkı oluyor ise, sahih nikâhta hak sahibi olması çok daha fazla hakkıdır.[514] Cinsel ilişkinin gerçekleşmesiyle sabit olan mehir ancak, erkeğin ödemesiyle veya hak sahibinin hakkından feragat etmesiyle düşer.[515] Hatırlatma: Nikâh kıyıldıktan sonra gerçekleşen cinsel temas, hay izli, loğusa, ihramlı, oruçlu veya itikâfta iken olması ya da makattan yapılması gibi haram olan şekillerde olsa dahi, mehrin tamamı kadının hakkı olur. 2. Nikâh sahih olarak kıyıldıktan sonra gerdeğe girilmeden eşlerden birinin vefat etmesi halinde İki durum söz konusudur; a) Nikâh akdi kıyılırken mehrin belirlenmiş olması durumunda, âlimlerin ittifakıyla kadın mehrin tamamını hak eder. Çünkü nikâh akdi ölümle fesholmaz. Hayatın sona ermesiyle birlikte sona erer. Dolayısıyla evliliğin bütün hükümleri, nikâh akdinin kı-yılmasıyla birlikte gerçekleşir. Mehir de bu hükümlerden biridir. b) Nikâh akdi kıyılırken mehrin belirlenmemiş olması durumunda, -âlimlerin tercih edilen görüşüne göre- kadın mehri misi [516] hak eder Nikâh akdinde mehir belirlemeden bir kadınla evlenip, gerdeğe girmeden önce vefat eden bir adam hakkında; Ibn Mesûd (radiyallâhu anh); 'Kadına mehri misil verilmesi, mirasçı olması ve iddet beklemesi gerektiği görüşündeyim' demiştir. Ma'kil b. Sinan (radiyaUâhu anh); 'Ben Rasululhh (salhllâhu aleyhi ve sellem)'i Beru'a binti Vâşık hakkında böyle hüküm verirken işittim' diyerek şahitlik yapmıştır.[517] 3. Nikâh akdi kıyıldıktan sonra cinsel ilişkiye girilmeksizin, kadın ve erkeğin yalnız kalmaları -sahih halvet hali-: Sahih halvet hali: Sahih nikâh akdinden sonra, yanlarına hiç kimsenin girmeyeceğinden emin olarak, evli çiftin her türlü İlişkide bulunabilecekleri ve cinsel ilişkiye girmek için, serî, maddî ve duygusal hiçbir engelin bulunmadığı bir mekânda birlikte kalmalarıdır.[518] Bu mekânda cinsel ilişkiye girmiş olmaları şart değildir. Önemli olan bunun mümkün olduğu bir yerde birlikte kalmış olmalarıdır.[519] Sahih halvet gerçekleştikten sonra erkeğin cinsel ilişkiye girmeden kadını boşaması durumunda, kadın mehrin -yansına değil- tamamına hak kazanır. Bazı sahabe ve tabiîn âlimler başta olmak üzere, Ebû Hanîfe, kadîm mezhebine göre Şafiî ve meşhur rivayete göre Ahmed bin Hanbel bu görüştedir. Ömer bin Hattâb (radiyaUâhu anh); 'Perdeler kapatıldığında mehir vacip olur [520] demiştir. İbn Hazm bu sözü, dört halifeye ve bazı sahabelere nispet etmiştir. Bu görüşe, İbn Abbâs (radiyallâhu anh) başta olmak üzere, Mâlik, son içtihadına göre Şafiî ve bir rivayete göre Ahmed bin Hanbel muhalefet etmişlerdir. Bu âlimler, 'bu durumdaki bir kadına mehrin yansının verileceğini' söylemişlerdir. Bu konuda Yüce Allah'ın şu emrini delil göstermişlerdir; 'Evlendiğiniz kadınları mehir belirlediğiniz halde, temas etmeden boşarsanız belirlediğiniz mehrin yarısı onundur.[521] Bu konuda ben, âlimlerin çoğunluğunun görüşünün daha evlâ olduğu kanaatindeyim. Fakat şöyle bir soru yöneltilmesi durumunda; 'halvet halinde mehrin tamamının verilmesi, cinsel ilişkiye imkân oluşturması nedeniyledir. Şayet cinsel ilişkinin olmadığına dair, kadının ikrarı veya doktor raporunun olması durumunda, yine de mehrin tamamı verilmeli midir?' bu soru farklı bir tartışmayı ve içtihadı gerektirir. 4. Hanbeli mezhebine göre, cinsel ilişkiye girilmeden önce, mirastan alıkoymak amacıyla, ölüm döşeğinde erkeğin, kadını boşaması durumunda, kadın mehrin tamamına hak kazanır.[522] 5. Mâlikî mezhebine göre, kadın kocasının evine yerleştikten sonra cinsel ilişkiye girilmeksizin orada bir yılı doldurduğunda mehrin tamamını hak eder. Şafiî mezhebi bu görüşe muhaliftir. Hanefî ve Hanbelî mezhepleri ise, -daha önce de belirtildiği gibi-sahih halvetin gerçekleşmesiyle kadın mehrin tamamını hak eder, demişlerdir. Mâliki mezhebinde belirtilen 'bir yılı doldurması' konusuyla İlgili hiçbir delile rastlamadım. Bu konu tamamen sahih halvet' haliyle ilgilidir. -Allah, en doğrusunu daha iyi bilir. Kadın Ne Zaman Mehrin Yarısını Hak Eder? 1. Nikâh akdinde mehir belirlenmiş ve kadın cinsel ilişkiye girilmeden önce boşanmış ise, kadın mehrin yarısını alır. Çünkü Yüce Allah; 'Evlendiğiniz kadınları, mehir belirlediğiniz halde temas etmeden boşarsanız, belirlediğiniz mehrin yarısı onundur. [523] buyurmuştur. 2. Nikâh akdinde mehir belirlenmemiş, cinsel ilişkiye girmeden ve halvet hali yaşanmadan önce kadın boşanmış ise, âlimlerin tercih edilen görüşüne göre- kadına sadece 'maddi bir fayda' sağlanır. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Nikâhtan sonra henüz dokunmadan veya onlar için mehir belirlemeden kadınları boşarsanız, bunda size günah yoktur. Bu durumda onları faydalandırın (yani kendilerine hediye kabilinden bir şeyler verin). Zengin olan durumuna göre, fakir de durumuna göre verir, iyilikle faydalandırmak Muhsinler/iyi davranıştılar için bir vazifedir.[524] [512] Nisa, 20. [513] Ahmed, 6/156; EbÛ DavÛd, 2083; Tirmîzî, 1102; İbn Mâce, 1876; Sahih rivayettir. [514] Şevkânî, Ney/ü'UEvtâr, 6/118. [515] Fıkhu't-İslamî ve Edilletuhû, 7/289. [516] Çevresindeki ona denk kızların rnehirleri dikkate alınarak tespit edilen mehrin tamamına hak kazanır. [517] Ahmed, 3/480; Ebû Dâvûd, 2114; Tirmîzî, 1145; Nesâî, 6/121; İbn Mâce, 1891; Sahih rivayettir. [518] İbn Abidin, Reddul-Muhtâr, 2/338. [519] Çev. [520] Mâlik, Muvattâ, 2/528; Beyhakî, 7/255; Sahih rivayettir. [521] Bakara, 237. [522] El-Muğrti, 1/157. [523] Bakara, 237. |