๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 18 Kasım 2010, 11:29:52



Konu Başlığı: Kadın mahremlerine hangi ölçüde görünebilir?
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 18 Kasım 2010, 11:29:52
Bir Kadın Mahremlerine Hangi Ölçüde Görünebilir?
 

Hanımların mahremleri yanındaki açıklığı konusunda iki gö­rüş vardır.

Birinci görüş: Mahremler, göbekle diz kapağı arası dışında kalan her yeri görebilir. Alimlerin çoğunluğu bu görüştedir.

Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve seilem); '...biriniz kö­lesini veya hizmetçisini evlendirdiği zaman, onun avret yerine bakmasın. Hiç kuşkusuz onun avret yeri, göbeğinden diz kapağına kadar olan kısımdır.[206] Hadiste konu edilenler her ne kadar erkekler İse de, bu konuda hanımlar da erkekler gibidirler.

Ebû Seleme (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Âişe'nin kardeşiyle birlikte, Âişe'nin yanma girdim. Ona Peygamber (sallallâhu aley­hi ve sellem)'in gusül abdestini sordu. Bunun üzerine Âişe bir kapta bir ölçek kadar su istedi ve suyu başının üzerinden dökerek gusül abdesti aldı. Bizimle onun arasında perde vardı.[207]

Kadı İyaz der ki; 'Bu hadisin zahiri, her ikisinin de onun ba­şını ve vücudunun üst tarafını gördüklerini ifade etmektedir. Bu mahremlerin görmesi helal olan kısımdır. Nitekim Âişe validemiz, Ebû Seleme'nin süt teyzesidir. Bu nedenle, mahremlerin görme­sinin caiz olmayan vücudunun alt kısmını örtmüştür.[208]

İkinci görüş: Mahremler kadınların genellikle görünen yerle­rine bakabilirler. Örneğin abdest azaları gibi.[209]

Ibn Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâ­hu aleyhi ve sellem) zamanında erkekler ve hanımlar bir arada abdest alıyorlardı.[210] Bu eşlere ve mahremlere atfedilir. Ayrıca bu rivayet, mahremleri oldukları kadınların abdest azalarına, er­keğin bakmasının caiz olduğuna delildir. Aynı şekilde aksi de ca­izdir. -Allah, en doğrusunu bilir. [211]

Hanefî mezhebine göre, kadınların mahremleri ara­sındaki avreti/Örtülü olması gereken bölge, erkeklerin birbiri arasındaki avreti gibidir.[212] Ancak kadın mahremi olan erkeğe karnını, sırtım ve -bir görüşe göre- göğüsle­rini gösteremez. [213]

 

Hatırlatmalar:
 

1. Mahremin, mahremi olduğu kadına bakması, zevk alma ve şehvet hissisiyle olmaması şarttır. Şehvet hissi olması duru­munda bakmak caiz değildir. Bu konuda hiçbir ihtilaf yoktur.

2. İmam Kurtubî der ki; Nefislerde oluşabilecek duygulara göre, kadının kendini göstermesi caiz olanı tespit için, bazı âlim­ler mahremleri, kadına yakınlıklarını dikkat alarak farklı sınıflara ayırmışlardır. Bir kadının babası ve kardeşi hiç şüphesiz, kocası­nın -başka hanımdan olan- oğlundan daha yakın ve ihtiyatlıdır. Dolayısıyla kocasının başka hanımdan olan oğluna göstermesi caiz olmayan yerlerini, babasına gösterebüir. Oysa her ikisi de kadının mahremidir.[214]

3. Bir kadın, şüphe ve endişe duyduğu mahremlerine ziyne­tini göstermemelidir. Nitekim babasının döşeği üzerinde, baba­sının cariyesinden doğan, bu nedenle de baba bir kardeşi olan genç hakkında, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ha­nımı Sevde'ye, tesettür emretmiştir. O gençle ilgili olarak, Sa'd İbnVakkâs ile Abd İbn Zem'a tartışmışlardı. Sa'd; «Yâ Rasulullah! Bu genç, benim kardeşim Utbe İbn Ebî Vakkâs'm oğludur. Oğlu olduğunu bana vasiyet etti. Ona benzeyişi de bunu teyit etmek­tedir» dedi. Abd İbn Zem'a ise; «Yâ Rasululah! Bu benim karde­şimdir. Babamın döşeği üzerinde, onun cariyesinden doğmuştur» dedi. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) çocuğun benzerliği­ni dikkate alarak, Utbe'ye olan benzerliğini fark etti ve; «Ey Abdi Çocuk senindir; çocuk doğduğu yatağın sahibinindir. Zina edene taş vardır. Ey Şevde, sen de ona tesettürlü ol» buyurdu.[215]

 
Kadına Mahreminin Dokunması Ve Öpmesi -Şehvet­le Olmadığı Takdirde- Caizdir.
 

Aişe (radiyallâhu anhâ), kız kardeşi Esmâ'nın oğlu İbnu'z-Zubeyr'e kızmış ve onunla ebediyen konuşmamaya adakta bu­lunmuştu. Bu nedenle İbnu'z Zubeyr, Muhacirlerden kendisine yardımcı olmalarını ve teyzesiyle arasını düzeltmelerini istedi. Bunun üzerine İbnu'z-Zubeyr'îe birlikte, Misver İbn Mahreme ve Abdurrahman Ibnu'l-Esved, Aişe'nin yanına girmek İçin izin istediler. Âişe; 'giriniz' dedi, yanlarında İbnu'z-Zubeyr'in olduğu­nu bilmiyordu. Onlar; 'hepimiz girebilir miyiz?' dediler. O; 'evet, hepiniz girin' dedi. İçeri girdiklerinde, İbnu'z-Zubeyr perdenin arkasına geçip, Âİşe'ye sarıldı ve ağlayarak, kendisini affetme­sini istemeye başladı. Misver ve Abdurrahman da affetmesi ve konuşması için ısrar ediyorlardı. O da, 'adakta bulunduğunu, adağın vebalinin büyük olduğunu ve bu nedenle konuşamaya­cağını söylüyordu'. Daha sonra, Peygamber (saîlallâhu aleyhi ve sellem)'in; «Hiç şüphesiz bir Müslüman'ın, Mümin kardeşine üç geceden fazla küsü tutması helal değildir» buyurduğunu ona haber verdiler. Nihayet Aişe, İbnu'z-Zubeyr'le konuştu. Adağına kefaret olarak da kırk köle azat etti.[216]

Âişe {radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Fâtıma, Peygamber (sallal­lâhu aleyhi ve sellemj'in yanına geldiğinde, onu ayakta karşılar, elinden tutar, onu öper ve kendi yerine oturturdu. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), onun yanına gittiğinde, o da, Pey­gamber (sallallâhu aleyhi ve selîem)'i ayakta karşılar, elinden tu­tar, onu öper ve kendi yerine oturturdu.[217]

[At ve benzeri hayvanlarda veya iki kişilik motosiklet ve benzeri araçlarda] kadının, mahremi olan erkeğin arkasına binmesi caizdir.

Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile birlikte Usfân'dan dönüyorduk. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bineğinin üzerindeydi ve terkisinde de Safiye binti Huyey vardı. Bir ara devenin ayağı sürçtü ve ikisi birden yere düştüler.[218]


[206] Ahmed, 2/187; Ebû Dâvûd, 495.

[207] Buhârî, 251; Müsiirn, 320.

[208] Nevevî, el-Feth, 1/465.

[209] Sünenü'I-Beyhakî, 9417; El-İnsâf, 8/20; el-Muğnî, 6/554; el-Mecmû, 16/140.

[210] Buhârî, 193; Ebû Dâvûd, 79; Nesâî 1/57; İbn Mâce, 381.

[211] Câmiu Ahkâmi'n-Nisâ, 4/195.

[212] Yani göbekle diz kapağı arası.

[213] İbnu'l-Humâm, Fethu'i-Kadîr, 8/105. (Çev.)

[214] Câmiu Ahkâmi'n-Nisâ, 4/504.

[215] Buhârî, 2053; Müslim, 1457.

[216] Buhârî, 6073.

[217] Ebû Dâvûd, 5217; Tirmizî, 3827; el-Hâkim, 4/272; Sahih rivayettir.

[218] Buhârî, 3085; Müslim, 1345.





Konu Başlığı: Ynt: Kadın mahremlerine hangi ölçüde görünebilir?
Gönderen: Pelinay üzerinde 03 Eylül 2014, 02:07:41
Esselamu aleykum ...kadinin mahremlerine ne olcude gorunecegi de net bir sekilde.aciklanmis....bu vesileyle tekrar etmis olduk..ALLAH razi olsun .


Konu Başlığı: Ynt: Kadın mahremlerine hangi ölçüde görünebilir?
Gönderen: Rüveyha üzerinde 03 Eylül 2014, 11:49:46
Aleykümüsselam.Mevlam razı olsun..İslam belirli ölçülerle nasıl davranmamız gerektiğini açık bir şekilde belirlemiş..Bize de inşaAllah uymak düşer..


Konu Başlığı: Ynt: Kadın mahremlerine hangi ölçüde görünebilir?
Gönderen: Ceren üzerinde 03 Eylül 2014, 16:48:39
Ve aleykümselam.Kendimize çok dikkat etmeliyiz.Mahrem bölgelerimize,tesettürümüze.


Konu Başlığı: Ynt: Kadın mahremlerine hangi ölçüde görünebilir?
Gönderen: Ruhane üzerinde 07 Ağustos 2016, 06:32:53
Dinimzink ölçüleri bu durumda nedir öğrenmiş ve hatirlamis.olduk. .Allah Razi olsun