๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 21 Kasım 2010, 18:01:08



Konu Başlığı: Kadın cezanesinin kabre konuşu
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Kasım 2010, 18:01:08
Kadın Cenazesinin Kabre Konuşu:
 

1.  Cenazenin kabre ayakucu tarafından indirilmesi sünnet­tir:

Ebû Ishâk anlatıyor; 'El-Haris, cenaze namazını Abdullah b. Yezid'in kıldırmasını vasiyet etti. Bu nedenle cenaze namazını o kıldırdı. Sonra onu kabrin ayakucu tarafından kabre indirdi ve «bu sünnettendir» dedi.[283]

2. Cenaze kabre, yüzü kıbleye doğru olacak şekilde sağ yanı üzere konur: Peygamberimiz (saîlallâhu aleyhi ve selem in za­manından günümüze kadar Müslümanları defni bu şekilde yap­maktadırlar.

3. Cenazeyi kabre koyan; 'bismillah ve ala sünneti [veya mîlleti] Rasulillâh /Allah'ın adıyla ve RasuîuUah'ın sünneti [veya dini] üzere (cenazeyi kabre koyuyoruz) [284] der.

4.  Kadın cenaze defnolunana kadar, kabrinin üzeri Örtülür mü?

Bu konuda zayıf hadis vardır. Ancak ibn Kudâme bu konuyla ilgili olarak şu değerlendirmede bulunmuştur; 'Kadının kabrinin bir örtüyle örtülmesinin müstehap olduğu konusunda ilim ehli arasında bir ihtilaf bilmiyoruz. Çünkü kadın avrettir. Kabre indi­rilirken herhangi bir tarafının açılmayacağından emin olunamaz. Açılması durumunda ise, orada bulunanların görmesi söz konusu olur'. Daha sonra Ibn Kudâme bu konuyla ilgili, Ömer ve Enes (radiyallâhu anhumâ)'dan rivayetler nakleder.[285]

5.  Lahit kapatıldıktan sonra üç avuç toprak serpmek müste haptır:[286]

Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir cenazenin namazını kıldı. Sonra ölü (mezara) getirildi. Rasuiullah baş tarafına üç defa (toprak) serp

6.  Kabrin yerden bir karış kadar yükseklikte ve üzerinin ka­visli [287] olması:

Câbir (radiyailâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (saUallâhu aleyhi ve sellem)'e lahit yapıldı. Üzerine kerpiçler dikilip sıralan­dı. Ve kabri yerden bir karış kadar yükseltildi.[288]

Süfyân et-Temmâr anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in kabrinin yerden biraz yükseltilerek üzerinin kavisli/ deve hörgücü gibi olduğunu görmüştür.[289]

7. Taş veya benzeri şeylerle kabri belirlemek: El-Muttalib bin Hantab (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Os­man b. Mazûn öldüğünde, cenazesi (evinden) çıkarılıp (Bakî mezarlığına) gömüldü. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir adama (büyükçe) bir taş getirmesini emretti. Fakat adam taşı kaldıramayınca, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) taşın ya­nına gidip, kollarını sıvadı. Sonra da, o taşı getirip, (cenazenin) başucuna koydu ve; «Kardeşimin kabrini bu taşla tanırım ve ev halkından ölenleri de onun yanma defnederim» buyurdu.[290]

 
Hatırlatmalar:
 

1.  Zaruret halinde, kadınla erkeği birlikte defnetmek ca­izdir:

Vasile bin el-Eska' (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Erkekler ve hanımlar birlikte defnedilecekleri zaman, kıbleye doğru önce er­keği, arkasına da kadını koyardı.[291]

İmam Şafiî der ki; 'kadınla erkeğin aynı mezara defnedil­mesini hoş görmüyorum. Şayet buna mecbur kalınmış ve başka çare yoksa, kabirde erkek öne, kadın arkaya konur ve aralarına toprakla bir perde fduvar) yapılır.[292]

2.  Müslümanla evli, hâmile, ehl-i kitaptan bir kadın vefat ettiğinde nereye gömülür?

İmam Ahmed bin Hanbel der ki; 'Müslüman mezarlığryla, ehl-i kitap mezarlığı arasına defnolunur. Kadın, kâfir olduğu için, müslümanların mezarlığına defnolunmaz. Çünkü onun azabından dolayı müslümanlar rahatsız olur. Kâfirlerin mezarlığına da defnolunmaz. Çünkü çocuğu müslüman'dır ve kâ­firlerin azaplarından rahatsız olur. Bu nedenle, yalnız bir yere defnolunur. Mezara konurken, karnındaki çocuğun sağ tarafı üzerine gelmesi, yüzünün de kıbleye doğru olması için, sol tarafı üzere sırtı kıbleye gelecek şekilde konur. Çünkü karnın­daki çocuğun yüzü, kadının sırtına doğrudur.[293]



[283] Ebû Dâvûd, 3211; Sahih senetle rivayet edilmiştir.

[284] Ebû Dâvûd, 3213; Tirmizî, 1051; İbn Mâce, 1550; Sahih senetle rivayet edilmiştir.

[285] İbn Kudâme, el-Muğm, 2/501.

[286] Ibn Mâce, 1565; e/-/ruâ'da sahih olarak derecelendirilmiştir.

[287] Deve hörgücü gibi. (Çev.)

[288] İbn Hibbân, 2160; Beyhakî, 3/410; Sahih senetle rivayet edilmiştir.

[289] Buhârî, 1390.

[290] Ebû Dâvûd, 3206; Beyhakî, 3/412; Hasen senetle rivayet edilmiştir.

[291] Abdurrezzâk, el-Musannef, 6378; Sahih senetle rivayet edilmiştir.

[292] Şafiî, el-Ümm, 1/245.

[293] El-Muğnî, 2/563.