> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanımlar İlmihali > Hulû konusu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hulû konusu  (Okunma Sayısı 2053 defa)
12 Kasım 2010, 14:58:43
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 12 Kasım 2010, 14:58:43 »



II. Hulû Konusu


Tanımı: Lügatte, elbiseyi çıkarmak anlamındadır. Kadın mecazi olarak erkeğin elbisesine benzetilmiştir.[769] Terim anlamı İse, kadının bir bedel karşılığında kocasından ayrılmasıdır. Hulû hakkı, kocasının kötü huy ve ahlakından dolayı geçimsizlik nede­niyle, kadının, kocasına itaatte Allah'ın hukukuna riayet edeme­mek endişesinden doğmuştur.

Hulû, fidye olarak da isimlendirilir.

Meşruluğu: Hulû, Kuran, sünnet ve icmâ ile sabittir. Nite­kim Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Kadınlara verdiklerinizden bir şey almanız size helal değildir. Eğer Allah'ın yasalarım ikisinin de koruyamayacaklarından endişe ederseniz, o zaman kadının fidye vermesinde ikisine de günah yoktur.[770]

İbn Abbâs fradiyallâhu anh) anlatıyor; 'Sabit bin Kays'ın hanımı, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj'e geldi ve; «Ya Rasulullah! Sâbit'in ne dinine, ne de ahlakına bir diyeceğim yok. Fakat ben küfran-ı nimetten (onun hakkını yerine getirememek­ten) korkuyorum» dedi Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); «O halde, bahçesini ona geri verir misin?» buyurdu. O; «Evet» dedi ve bahçeyi ona iade etti. Bunun üzerine Peygamber (sallal­lâhu aleyhi ve sellem), Sâbit'e onu boşamasını emretti.[771]

Şer'î bir neden olmaksızın kadın boşanma talep edemez: Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Zorunlu bir neden olmaksızın, kocasından boşanma talep eden kadın, Cennetin kokusunu duyamaz [772] buyurmuştur.

 
Hatırlatma:
 

Normalde kocasından ayrılmak istemeyen kadının, -örne­ğin- anne ve babasıyla birlikte olmak için, kocasının kendisini boşamasını istemesi caiz değildir. Çünkü bu konuda anne-baba-ya itaat edilmez. Bilakis, kocası ona günahı emretmediği sürece, anne-babasına itaatten daha fazla itaate hak sahibidir.[773]

 
Erkeğin Hanımını, Ona Zarar Vermek Amacıyla Nikâ­hı Altında Tutması Caiz Değildir.
 

Şer'î bir neden olmaksızın kadmm boşanmayı talep etmesi caiz olmadığı gibi, erkeğin hulû konusunda şer'î gerekçesi olan bir kadını hapsetmesi ve nikâhı altında tutması da caiz değildir. Bi­lakis bu durumda güzellikle ayrılması gerekir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Kadınları boşadığmızda, (iddet) müddetleri sona erince, onları güzellikle tutun, ya da güzellikle bırakın, hak­larına tecavüz etmek için onlara zararlı olacak şekilde tutmayın; böyle yapan şüphesiz kendisine yazık etmiş olur. Allah'ın ayet­lerini alay konusu edinmeyin; Allah'ın üzerinize olan nimetini, öğüt vermek üzere size indirdiği Kitâb ve hikmeti anın, Allah'tan sakının ve biliniz ki, Allah'ın her şeyi bilir.[774]

 
Hulû, Talak Olarak Hesap Edilir Mi?
 

Hulû, nikâh akdinin feshidir, talak değildir. Nitekim iki ve üç talaktan sonra da huîûnun caiz olduğu naslarla sabittir. Şa­yet hulû, talak sayılsaydı, bu durumda talak sayısı dörde çıkmış olurdu!

Hz. Ali, hz. Osman, İbn Mesûd (radiyallâhu anhum) gibi sahabeler ile İbnu'l-Müseyyeb, Atâ, Ebû Hanîfe, imam Mâlik, Evzâî, Servî gibi müctehid âlimler «hulû yo­luyla boşamayı 'bâin talak' saymışlardır. Hanbelî ve Şafiî mezheplerine göre İse 'hulû talak değil, fesihtir.[775]

Kuranın tercümanı İbn Abbâs (radiyallâhu anh)'m bu ko­nuyla ilgili ayetten anladığı budur. 'Talak iki defadır. Sonucunda (kadın) ya iyilikle tutulur; ya da güzellikle salıverilir. Kadınlara verdiklerinizden bir şey almanız size helal değildir. Eğer Allah'ın yasalarını ikisinin de koruyamayacaklarından endişe ederseniz, o zaman kadının fidye vermesinde ikisine de günah yoktur.[776]

Tâvûs, İbn Abbâs (radiyallâhu anh)'ı; 'Hulü, talak değildir' dediğini rivayet etmiştir.[777]

Hulû'nun talak olmadığına dair delillerden biri de, talakta er­kek geri dönme hakkına sahip olduğu halde, kadının rızası olma­dığı sürece hulû'da böyle bir hakka sahip değildir. Aynı zamanda talak iddeti üç hayız dönemi olduğu halde, hulû nedeniyle iddet -ileride açıklanacağı üzere- bir hayız dönemidir. Dolayısıyla, er­kek hanımıyla on defa hulû yapmış olsa dahi, kadın başka bir erkekle evlenmeden, yeni bir nikâh akdiyle tekrar evlenmesi caizdir.[778] Sonuç itibariyle huiû, talak olarak hesaplanmaz. -Allah, en doğrusunu bilir.

 
Hatırlatmalar:
 

1. Hulû, talak lafzıyla yapılsa dahi, talak oiarak hesap edil­mez.[779] Çünkü boşama, hakim kararı bulunmasa bile, bir bedel karşılığı olarak yapıldığı sürece hangi lafızla olursa olsun talak olarak hesaplanmaz. Hulû veya fesih lafızlanyla yapılmış olması Şart değildir. Nasların ve usul kaidelerinin delil olarak ortaya koy­duğu sahih görüş budur.[780]

2. Hulû'nun hakim nezâretinde yapılmış olması şart değildir. Hâkimin izni olmasa dahi, eşlerin huîû konusunda anlaşmaları yeterlidir. Çünkü Yüce Allah; 'kadının fidye vermesinde ikisine de günah yoktur [781] buyurmuştur.

Hayseme bin Abdurrahmân anlatıyor; (Emir) Bişr bin Mer-vân'a, aralarında hulû yapan bir kadın ve erkek getirildi. Bişr, hulû'yu geçerli saymadı. Bunun üzerine Abdullah bin Şihâb; «Ömer'e hulû yapan biri getirildiğinde, onu geçerli kabul etti» dedi.[782] Yani, hakimin izni olmadan yapılan hulû'yu geçerli say­mıştır. Ayrıca talakın, hakim kararına tabi olmadan caiz olduğu gibi, hulû da caizdir.

3. Kocanın izni olmaksızın, hâkim hulû kararı verebilir mi?

Sabit'İn hanımının hulû ile boşanması konusunda, Peygam­berimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), kadına «O halde, bahçesini ona geri verir misin?» diye sormuş, kadından «evet» yanıtı aldı­ğında, Sabit'e onu boşamasını emretmişti. Alimlerin çoğunluğuna göre, Peygamberimizin bu uygulaması irşat ve yol göstermek amacıyladır, bu nedenle vucûbiyet bildirmem ektedir. Dolayısıyla erkeğin rızası olmaksızın hulû sahih olmaz. -Allah, en doğrusunu bilir-.

4. Hayız halindeki kadına hulû caizdir. Hulû için temizlenmiş olması şart değildir.

Hulû yapılması, cinsel ilişkide bulunulan temizlik dönemi ile hayız dönemleri de dâhil olmak üzere her zaman caizdir. Tala­kın hayız dönemlerinde caiz olmayışının nedeni, iddetin uzama­sı nedeniyle kadının zarar görmesini önlemek içindir. HuSû İse, geçimsizlik nedeniyle kadının zarar görmesini önlemek amacıyla meşru kılınmıştır. Dolayısıyla 'hulû' talep eden kadın sıkıntı ve huzursuzluk içerisindedir. Bu iddet süresinin uzamasından daha büyük bîr zarardır. Bu nedenle Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem}, hulû talep eden kadına hayızlı olup-olmadığını sor­mamıştır. Alimlerin çoğunluğunun kanaati budur. [783]

Bu anlatılanlar, hulû'nun nikâh akdinin feshi olduğu ve talak sayılmaması konusunda tatmin edici boyuttadır.

Hanefî ve Mâliki mezheplerine göre hulû, talak ola­rak kabul edildiğinden dolayı, bu yolla boşanan kadınla­rın üç temizlik dönemi iddet beklemeleri gerekir. {Çev.)

 
Hulû Yapılan Kadının İddet Süresi:
 

Hulû yapılan kadın hayız oluncaya kadar bekler, bir hayız olduktan sonra başka biriyle evlenmesi caiz olur. Muavviz'in kızı Rebî (radiyaliâhu anhâ) anlatıyor; 'Kendisi hulû yaparak koca­sından ayrıldığında, Osman bin Affan'a geldi ve; «iddet bekle­mem gereken süre nedir?» diye sordu. Osman bin Affân; «Sana iddet yoktur. Ancak henüz yeni ayrılmış olman nedeniyle bir hayız oluncaya kadar beklemelisin» dedi. Sonra ben, Sabit bin Kays'ın nikahı altında bulunan ve hulû yaparak ondan ayrılan

Meryem el-Muğâliye hakkındaki, Rasuhlİah (sallallâhu aleyhi ue sellemj'in hükmünü araştırdı.[784]



[769] Şevkânî, Sübülü's-Selâm, 1071; Fethu'î-Bâıi, 9/395.

[770] Bakara, 229.

[771] Buhârî,5276.

[772] Ebû Dâvûd, 2226; İbn Mâce, 2055; Senedi sahihtir.

[773] İbn Teymiye, el-Fetâvâ, 33/112.

[774] Bakara, 231.

[775] Merginânî, el-Hidâye, 2/13; İbnu'r-Rüşd, Bidâyeîu7-Müc£e/ııd, 2/157; Şirbinî, Muğnî'S-Muhtâc, 5/439. (Çev.)

[776] Bakara, 229.

[777] Abdurrezzâk. Musannef, 11765; Sahih senetle rivayet edilmiştir.

[778] İbn Teymiye, el-Fetâuâ, 32/289.

[779] Bazı sahabelere ve Hanefi ile Mâliki mezheblerine göre 'talak' sayılmak­tadır. Bu konuyla İlgili açıklamalar daha önce yapılmıştı. (Çev.)

[780] İbn Teymiye, el-Fetâuâ, 32/309.

[781] Bakara, 229.

[782] Buhârî, Muallak hadis olarak rivayet etmiştir. 9/306. İbn Ebî Şeybe, mevsul olarak rivayet etmiştir. 4/120. Sahih senetle rivayet edilmiştir.

[783] Bkz. Et-Mu§nî, 7/52; el-Mecmû, 16/13.

[784] Nesâî, 6/186; Ibn Mâce, 2058; Sahih senetle rivayet edilmiştir.




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hulû konusu
« Posted on: 19 Nisan 2024, 20:31:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hulû konusu rüya tabiri,Hulû konusu mekke canlı, Hulû konusu kabe canlı yayın, Hulû konusu Üç boyutlu kuran oku Hulû konusu kuran ı kerim, Hulû konusu peygamber kıssaları,Hulû konusu ilitam ders soruları, Hulû konusuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes