๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hanımlar İlmihali => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 30 Kasım 2010, 12:28:56



Konu Başlığı: Dirseklerle birlikte kolların yıkanması
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 30 Kasım 2010, 12:28:56
3. Dirseklerle Birlikte Kolların Yıkanması:
 

Dirsek, pazıyla bileğin ayrıştığı (mafsal) yerdir. Dirseklerin yıkanması gerektiği hükmü, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sel-lem)'in uygulamasıyla sabittir. Çünkü Peygamberimiz (salİallâhu aleyhi ve sellem) her abdest aldığında dirseklerini yıkamıştır.

 

4.  Başın Tamamının Mesh Edilmesi:
 

Yüce Allah, başınızı mesh ediniz. buyurmuştur. Ha­nımların da, erkekier gibi başlarının tamamını mesh etmeleri ge­rekir.

Mâliki ve Hanbelîlere göre başın tamamının meshedilmesi vaciptir. İmam Şafiî'ye göre en az bir parmakla meshetmek yeterlidir. Ebû Hanife'ye göre başın en az dörtte biri meshedilmelidir. [90]

Başörtü üzerine mesh, sarık üzerine mesh etmenin hükmü gibidir.[91] Fıkhı ihtilaflardan kurtulmak İçin, başörtüyle birlikte, saçın ön kısmının mesh edilmesi daha faziletlidir. [92]

 

5.  Kulaklar Başın Mesh Edilmesine Dâhildir:
 

Kulakların mesh edilmesinin farz olması, Rasulullah (sallallâ-hu aleyhi ve sellem)'in başıyla birlikte kulaklarını da mesh ettiğini bildiren sahih hadislerle sabittir.

Peygamberimiz (salİallâhu aleyhi ve sellem) 'kulaklar, başa dahildir [93] buyurmuştur. Bu rivayetin sahihliği konusunda İhtilaf edilmiştir. Ancak, İbni Ömer radiyallahu anh ve selefi salihînden bazı âlimler bu rivayeti sahih kabul etmiştir.

[90] Zuhaylî, Fıkhu'i-İsSâmî, 1/247-248; Abdurrahmân el-Cezîrî, el-Mezâhibu'l-Erba'a, 1/55; el-Mûsilî, ei-İhtiyâr, 7-8; Bilmen, 80.. (Çev.)

[91] Buhârî, Müslim ve diğer hadis kaynaklarında, Peygamber salİallâhu aleyhi ve seîlem'in sarığın üzerinden mesh ettiği rivayet edilmiştir.

[92] Alimlerin çoğunluğu, başın meshinin sadece sarığın üzerinden yapılmama­sı gerektiği görüşündedir. Başörtüsü de burada sarıkla aynı durumdadır. Bkz. El-Hâfız, 'el-Feîh', 1/309.

[93] Ibni Mâce, 443. İmam Nevevî, 'el-Mecmû'da bu rivayetin zayıf olduğunu belirtmiştir. Albânî ise, 'es-Sahtha'da (36) bu rivayeti, 'sahih' kabul etmiş­tir. Ancak hocamız, 'en-Nazarât' isimli eserinde Albânî'nin bu kanaatini eleştirmiştir.