๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Hanım Sahabeler => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 13 Mart 2009, 16:12:56



Konu Başlığı: Ümmu Varaka Bint Abdillah İbn Haris (R.Anhâ)
Gönderen: Zehibe üzerinde 13 Mart 2009, 16:12:56
«Abdullah İbn Hâris'in Kız\ Ümmu Varaka (R. Anhâ)»

 

Gece,siyah örtüsünü Medine'nin üzerine sermişti. Ummu Varaka Bint Abdillah Rasûlüllah'ın (S.A.V) mescidine koştu. Kulağına Abdullah İbn Ebî Evfa'nın sesi geldi. O şöyle diyordu:

— Rasûlüllah (S.A.V) bir gün dışarı çıkıp ashabına uğradı ve şöy­le dedi: Ey Muhammed'in ashabı! Bu gece Allah bana cennetteki yer­lerinizi ve benim yerimin yanında yerlerinizin derecesini gösterdi. Sonra Hz. Ali geldi. Şöyle buyurdu. Alî! Cennetteki yerinin benim yeri­min karşısında olması hoşuna gitmez mi? Hz. Ali: Hoşuma gider, anam babam sana feda olsun, yâ Rasûlellah! Peygamber (S.A.V) : Senin cen­netteki yerin benim yerimin karşısındadir, buyurdu. Sonra Hz. Ebû Bekr'e yöneİdi ve şöyle dedi : Ben kendi adıyla, baba ve annesinin adıyla birisini tanıyorum ki, o cennetin kapısına geldiğinde, cennetin bütün kapıları ve bütün odaları ona: Hoşgeldin, hoşgeldin derler. Sel-mânu'l-Fârîsi ona şöyle dedi : Bu, korkmayan kimse içindir, yâ Rasû­leilah! Rasûlüllah (S.A.V) : O, Ebû Bekr İbn Ebî Kuhâfe'dir, dedi. Pey­gamber (S.A.V) Hz. Ömer'e yönelip şöyle dedi: Ömer! Cennette, bal­konları, yakutla yapılmış beyaz inciden bir köşk gördüm. Güzelliği ho­şuma gitti: Rıdvan! Bu köşk kimindir? diye sordum. Şöyle cevap verdi: Kureyş'ten birisine aittir. Onun bana ait olduğunu zannettim. Oraya girmek İçin gittim. Rıdvan bana : Yâ Muhammed! Bu Ömer İbnu'I-Hattab'a aittir, dedi. Eğer sen kiskanmasaydm, oraya girerdim. Hz. Ömer ağlayarak : Yâ Rasûlüllah! Seni mi kıskanacağım? dedi. Daha sonra Hz. Osman'a yönelip : Osman! Her peygamberin cennette bir arkadaşı vardır. Sen de benim cennetteki arkadaşımsın, dedi. Arkasından Rasû­lüllah (S.A.V) Talhâ ve ez-Zubeyr'in yanına gitti ve şöyle dedi : Talhâ!

Zubeyr! Her peygamberin bir havarisi [yardımcısı) vardır. Siz ikiniz de benim havâriierîmsiniz. Bu defa da Rasûlüllah (S.A.V) Abdurrahman İbn Avf'a yöneldi ve : Abdurrahman! Bana gelmekte geciktin. Hatta se­nin ölmüş olmandan korktum. Sonra kan ter içinde geldin. Ben sana : Bana ne kadar geç geldin. Hatta ölmüş olmandan korktum, dedim. Sen de şöyle cevap verdin: Yâ Rasûlüllah! Malım o kadar çoğaldı ki, malı­mı devamlı nerden kazandığımı ve nereye harcadığımı soruyorum. Ab­durrahman ağladı ve şöyle dedi: Yâ Rasûlüllah! İşte yüz deve daha. Bu gece, üzerleri yüklü olarak Mısır'dan geldiler. Şehâdet ederim ki onlar şu anda Medine halkının dulları ve yetimleri arasındadırlar. Belki Al­lah o gün benim günâhımı hafifletir.

Mü'minlerin emîri Hz. Ömer gelip müslümanlara yatsı namazını kıldırdı. Cemaat, dehşet içinde Ummu Varaka Bint Abdiliah'a ba­kıyordu. O, bu gece Rasûlüllah'in mescidine namaz kırnak için niye kendi başına gelmişti? Peygamber (S.A.V) onun evinde müezzin tut­masına izin vermemiş miydi? O, kendi ev halkına imam olmuyor muy­du?

Ummu Varaka evine döndü. Birkaç hurma aldı, bir bardak su içti. Yarın oruç tutmaya niyet etti. Daha sonra yatağına yattı.

Ummu Varaka Bint Abdillah, Rasûlüllah'a gidip onun İslâm'ı anlat­tığı, Kur'an okuduğu, müslüman olduğu ve ona bey'at ettiği günü hatır­lattı.. Kıblenin değiştirilmesi, hicretin ikinci senesinin Şaban ayında, Rasûlüllah'ın Medine'ye gelişinin onsekizinci ayının başındaydı, Rasû­lüllah (S.A.V) Mekke'deyken, Ka'be'yi önüne alarak Beytü'I-Makdis'e doğru namaz kılıyor ve Ka'be'ye doğru yönelmeyi seviyordu? Bunun üzerine Allah Ta'âlâ : «Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Hoş­nut olacağın Kıbleye seni, elbette çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevîr»  [1] Böylece Ka'be tarafına yöneldi.

Yahudiler üzülüp öfkelendiler ve şöyle dediler: . — Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?

Allah Ta'alâ şu ayet-i .Kerîmeyi indirdi: «Doğu ve batı Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola eriştirir» [2]Beyinsiz yahudiierin öfkesi arttı ve :

—  Es'ad İbn Zurara ve e!-Berâ İbn Ma'rur ve... öldü onlar Beytu'l-Makdîs'e doğru namaz kılıyorlardı.

Aziz ve celîl olan Allah şöyle buyurdu: «Allah îmanınızı zayi ede­cek değildir.»

Ramazan'ın üçüncü gününde Rasûlüllah Kureyş'e ait bir ticaret kervanının Şam'dan dönmekte oduğunu duydu ve şöyle dedi:

—  Bu Kureyş'in kervanıdır. O kervanda malları vardır. Ona doğru yola çıkın. Belki Allah onları size ganimet olarak verir, dedi.

Bazı müslümanlar hemen hazırlanıp yola çıktılar. Bazıları da işi ağırdan aldılar. (Onlar Rasûlüllah'ın herhangi bir savaş durumuyla kar­şı karşıya geleceğini zannetmiyorlardı) Rasûlüllah (S.A.V) şöyle bu­yurdu :

Kiminb ineği hazırsa, bizimle birlikte binsin.

Olmayanları beklemedi. Rasûlüllah (S.A.V) 305 kişiyle çıktı. Bun­lardan altmışdördü muhacirlerden, geri kalanları da Ensar'dandı. Yet­miş de deve vardı. Rasûlüllah (S.A.V) Abdullah İbn Umm-i Mektum'u imam olarak tayin etti. Asım İbn Adiyy'i de ehl-i Aliye'ye yerine bı­raktı.

Ummu Varaka Bint Abdillah gelip Rasûlüliah'a (S.AV):

—  Bana müsaade et, seninle birlikte çıkayım. Hastalarınıza baka­rım. Olur ki Allah bana şehitlik verir, dedi.

Rasûlüllah (S.A.V) :

—  Sen evincfe kal, çünkü Allah sana şehitliği verir, dedi.

O günden itibaren Ummu Varaka «Şehide» diye anılır oldu. O, Peygamber'den (S.A.V) evinde ezan okutup imam olmaya izin istedi. Rasûlüllah ona izin verdi.

Rasûlüllah (S.A.V) onu evinde ziyaret ederdi. Bir gün, ensarlı bir kadın ölmüştü. Ummu Hâni Rasûlüllah'a :

Yâ Rasûlüllah!  Öldüğümüz   zaman   birbirimizi   görür  müyüz?

dedi.

Rasûlüllah (S.A.V) :

—Can, ağaca konmuş bir kuş gibidir. Öyle ki kıyamet günü geı-dîğînde, her can cesedine girer, dedi.

Bir kuşluk vakti. Ummu Varaka Bint Abdillah Rasûlüliah'ın evin­deydi. Ummu Kesîr Bint Yezîd el-Ensariyye ve kızkardeşi RasûlüMah'ın yanına geldi. Ummu Kesir şöyle dedi :

Ey Allah'ın elçisi! Kızkardeşim sana birşey sormak istiyor ama

utanıyor.

Peygamber (S.A.V) :

—  Sorsun, çünkü iiim yapmak bir farizadır, buyurdu.

Ummu Kesir Bint Yezîd'in kizkardeşi :

—  Benim, güvercinlerle oynayan bir oğlum var, dedi.

Rasûlüllah (S.A.V):

—O, münafıkların oyunudur, dedi.

Rasûlüllah (S.A.V) vefat edince, Ummu Varaka Bint Abdülah İb-ni'l-Haris, müminlerin annesi Ummu Seleme Bint Ebî Umeyye'ye şunu sordu :                                                                                                 

— Ebu Hureyre'yle karşılaştım ve ona hacamatı sordum. O da bana şöyle dedi: Rasûlüilah'ın (S.A.V) şöyle dediğini duydum: Cebrail bana haber verdi ki : Hacamat insanların tedavî olundukları şeylerin en faydahsıdır. Rasûlüllah (S.A.V) daman kesmek veya hacamatla (kan aldırmakla] tedavi oluyor muydu?

Ummu Seleme Bint Zadi'r-Rakb şöyle cevap verdi:

—Damarı kesmek tehlikelidir. Hacamat ondan daha iyidir. Rasû­lüliah'ın şöyle dediğini duydum: Miraç gecesi her melek topluluğuna uğradığımda bana hepsi: Muhammed! Hacamat yaptır. Başta yapılan hacamat, delilik, cüzzam, gece körlüğü, abraşlık (yüzde beyaz lekeler olması) ve baş ağrısı gibi her hastalığın ilâcıdır, diyorlardı.

Allah müsümanlara Medain'in fethini nasip edip onlar Kisra'nın eyvanını ganîmet olarak aldığında ve humuslar mü'minlerin emiri Hz. Ömer'e takdim edildiğinde Hz. Ömer onları müslümanlara dağıttı ve şehîde Ummu Varaka Bint Abdillah'ı unutmadı. Onun bir köle ve cari­yesi vardı. (Ölümünden sonra hür olmak için) onları âzât etmeyi dü­şünüyordu.

Ummu Varaka Bint Abdillah İbni'l-Hans oda kapısının önünde bir hareket duydu :

—  Kim? diye seslendi.

Hiçbir cevap alamadı. Köle ve cariyesi zorla odasına girip yanına  vardılar. Onu baydıktan sonra öldürdüler.

Sabah olunca mü'minlerin emîri Hz. Ömer:

—Vallahi, dün gece, teyzem Ummu Varaka'nın Kur'ân okuduğunu duymadım, dedi.

Mü'minlerin emîri Hz. Ömer eve girdi. Hiçbir şey göremödi. Oda­ya girdiğinde Ummu Varaka Bint Abdiliah'ın odanın yanındaki bir kadi­fenin içine sarılmış olduğunu gördü.

Hz. Ömer şöyle dedi:

—  Rasûlüllah'ın sözü doğru çıktı. Rasûlüllah (S.A.V) şöyle der dururdu:  Şehîde'yi ziyarete gidelim.

Hz. Ömer kalkıp şöyle konuştu :

— Kölesi ve cariyesi Ummu Varaka'ya suikast düzenleyip öldür­düler ve kaçtılar. Bu iki kişi hakkında biigisi olan veya onları gören bi­ze haber versin.

Onları getirip sorguladılar. Onlar da öldürdüklerini itiraf ettiler. Mü'minlerin emîri Ömer İbnu'l-Hattab'ın emriyle asıldılar. Onlar Me­dine'de ilk asılanlar oldular. [3]

 

 



--------------------------------------------------------------------------------
KAYNAK

[1] Kur'ânı Kerîm, Bakara Sûresi: 144.

[2] 0}      »         İNİ        »          »   : 142.

[3] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 545-549.


Konu Başlığı: Ynt: Ümmu Varaka Bint Abdillah İbn Haris (R.Anhâ)
Gönderen: Ceren üzerinde 13 Eylül 2015, 14:32:33
Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Reyyan abla.Rabbim bizleri İslam yolunda hizmet eden,şehidlik mertebesi ile Rabbimin yanına giden kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Ümmu Varaka Bint Abdillah İbn Haris (R.Anhâ)
Gönderen: Sevgi. üzerinde 31 Mayıs 2022, 02:40:36
Esselâmü Aleyküm. Rabb'im bizleri herzaman hak İslam yolunda hizmet eden kullarından eylesin inşaAllah
 Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Ümmu Varaka Bint Abdillah İbn Haris (R.Anhâ)
Gönderen: Mehmed. üzerinde 02 Haziran 2022, 11:35:19
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun