> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Yeminler
Sayfa: 1 2 [3]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yeminler  (Okunma Sayısı 6922 defa)
03 Mart 2010, 18:23:20
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #10 : 03 Mart 2010, 18:23:20 »



DÖVME, ÖLDÜRME VE BUNLARDAN BAŞKA ŞEYLERE YAPILAN YEMİNİN HÜKÜMLERİ BÂBI



METİN

Bu babın yıkama ve kisveye aid dağınık meseleler adıyla tercüme edilmesi münasiptir. Burada asıl ve kaide şudur: ölü ile dirinin ortak olduğu şeyde yemin ölüm ile hayat üzerine yapılmış olur. Sövme, öpme gibi lezzet, acı. gam veya sevinç veren hayat haline mahsus her bir fiil, hayatla kayıtlanır.

Bundan sonra Musannif bu asıl ve kaideye dayanarak açıklama yapmıştır.

Bir kimse, başka bir şahsa «ben,seni döversem» yahut «ben seninle konuşursam» yahut «ben senin yanına girersem» yahut «ben seni öpersem» yahut «ben sana kisve giydirirsem şöyle olsun» diye yemin etse, bunların herbirinde yemin hayatla kayıtlanır. Hatta bu zikredilen fillere talâkı veya azadı talik etse, yemin eden kimse bu işleri yemin ettiği şahıs öldükten sonra işlese, yemini bozulmaz. Yıkama, taşıma, dokunma ve elbise giydirme hayatla kayıtlanınız. Meselâ: «Falan şahsi yıkamayacağım» yahut «onu taşımayacağım» diye yemin eden kimse bu filleri o şahıs öldükten sonra işlese, yemini bozulur.

«Zevcemi dövmeyeceğim» diye yemin eden kimse -her ne kadar yemini forsça ile yapmış olsa bile- onun saçlarını çekse yahut boğazını sıksa yahut ısırsa yahut tırmalasa bunlara mizah ve latife yoluyla olsa bile yemini bozulur. Fakat bu görüş Hulasa sahibinin tashih eniğine muhaliftir. Bu dövmede kasıt ve irade şart değildir. Bazıları «zahir ve râcih olan kavil üzere kasıt ve irade şarttır» demişlerdir. Haniyye´de ve Siraciyye´de bu kavil ile kesin olarak karar verilmiştir. Ama döğmekte ağrıtıp, acıtmak şarttır. Bu kavil ile fetva verilir. Kamçılardan muayyen adet üzere yemin eden kimseye onların hepsiyle birden vurması kifayet eder. Yalnız her birinin dokunması Ve acıtması şarttır. «Ama döğmenin bedene elem ve acı veren bir fiilin adı olmasını Allah-ü Teâlâ´nın:

«(Eyyûb´a) emrolundu ki; eline otlardan bîr küçük demet al, sonra onunla vur ve yemini bozmuş olma.» (Saffât sûresi; âyet: 44) kavl-i kerimi bozar» denilirse «bu âyet-i kerime Eyyûb (A.S.)´ın zevcesi Rahmet Hanıma hastır» diye cevap verilir. Fetih.

İZAH

«Hayatla kayıtlanır ilh...» Yani: Bu fiillerden her biri hayatta olanlara mahsustur. Dövme .bedene acı ve elem veren bir fiilin adıdır yahut dövme te´dip için olur, te´dip de ancak acı ve elem duymakla hasıl olur. Acı verme ve terbiye etme ölü hakkında tahakkuk etmez. Buna göre kabirde ölüye âzâb edilmez diye itiraz edilemez. Çünkü bütün âlimlere göre; kabirde ölüye elem ve acıyı duyabilecek kadar hayat verilir. Ehli sünnete göre acıyı duymak için vücud uzuvlarının yerli yerinde olması şart değildir. Hatta gözle görülmeyecek derecede dağılmış cüzlere hayat verilir.

Bir kimse «ben falan şahsa kisve giydirmeyeceğim» diye yemin etse, o şahsa hayatta kisve giydirirse yemini bozulur, öldükten sonra giydirirse yemini bozulmaz. Çünkü «kisve»nin mânâsında mülk edindirmek şarttır. Nitekim, keffarette olduğu gibi. Bundan dolayı bir kimse bir şahsa «bu elbiseyi sana kisve olarak verdim» dese, bu elbiseyi o şahsa hibe etmiş .olur. Ölü ise kendisine mülk olarak verilmeye ehil değildir.

Fakih Ebu´l-Leys «yemin forsça ile olursa lâyık olan yeminin bozulmasıdır. Çünkü farsça ifade ile mülk edindirme değil giydirme murad edilir.»

Fukaha´nın «bir kimse hayatta iken ağ veya tuzak kurup adam öldükten sonra ağa veya tuzağa av düşse, bu ava ölen kimse mâlik olur» kavillerine ölen insan da mâlik oluyor diye itiraz edilemez. Çünkü bu mülkiyet sıhhat halindeki vakte ve ağı veya tuzağı kurma zamanına dayanır yahut o av ölenin mülkü diye hükmolunur da ona hakikaten veresesi mâlik olur. kendisi mâlik olmaz. Bir de bu, mülktür, mülk edindirme değildir. Bana zahir olan da budur,

Bir kimse «ben şu şahısla konuşmayacağım» diye yemin edip o şahıs öldükten sonra onunla konuşsa, yemini bozulmaz. Çünkü konuşmaktan maksad anlatmaktır, ölü de ise anlamak düşünülemez. Ama Resûlüllah (SAV.) ehl-i Kalîb´i (ki Bedir´de öldürülmüş olan Kureyş büyüklerinin harp meydanında serilen leşleridir) gördüğünde bunlara: «Rabbinizin sizlere vaad buyurduğu azab ve cezayı hak olarak buldunuz mu?» diye hitab etmişti. Hz. Ömer (R. A.) «bu ruhsuz cifelere mi hitab ediyorsunuz?» dediğinde Resûl-i Ekrem (S.A.V.) : «Nefsim yedi kudretinde olan Cenab-ı Hak´ka yemin ederim ki siz bunlardan daha fazla işitici değilsiniz.» buyurmuşlardır. «Bu hadis-i şerif ölülerin de işitici olduklarına delildir» diye itiraz edilemez. Çünkü Peygamberimiz (S.A.V.)´in ölülere hitab etmesi ve ölülerin Peygamberimiz (SAV.)´in hitabını dirilerden daha ziyade işitici olmaları onun için bir mucizedir.

Allâme Nesefî (Rh.A.) Kâfî´sinde «bu hadis-i şerif mânâ cihetinden sabit değildir. Bu hadis-i şerif. Hz. Aişe (R.Anhâ)´ye eriştiğinde «Resûl-i Ekrem (S.A.V.) üzerine iftira ediyorsunuz. Allah-ü Teâlâ´nın :

«Şüphe yok ki, Allah dilediğini işittirir ve sen kabirlerde bulunanlara işittirici değilsin.» (Fâtır Sürati; âyet : 22) kavl-i kerimi buna muhaliftir» demiştir.» diye cevap vermiştir. Ama Zeylaf (Rh.A.) : «Peygamberimiz (S AV.) ´in ölülere bu hitabının, diriler için bir vaaz ve öğüt olması caizdir» demiştir.

«Fakat bu görüş Hulasa sahibinin tashih ettiğine muhaliftir ilh...»

Hulasa´da zikredilmiştir ki: «Zevcesini döğmemeğe» yemin eden kimse onun saclarını çekse yahut onu ısırsa yahut burnuna dokunup kanatsa, eğer bunları gazap halinde yapmış ise yemini bozulur. Eğer latife ve mizah yoluyla yapmışsa, sahih olan kavle göre yeminibozulmaz.

«Bu dövmede kasıt ve irade şart değildir ilh...» Hatta bir kimse zevcesini döğmemeğe yemin etse, sonra başkasını döğmek isterken yanlışlıkla zevcesine vuracak olsa, dövmekte kasıt şart olmadığı için yemini bozulur. «Döğmekte kasıt şarttır» diyenlere göre; yemini bozulmaz. Çünkü bunda kasıt olmadığı gibi buna örfen döğme de denilmez.

«Kamçılardan muayyen adet üzere yemin eden kimseye onların hepsiyle birden vurması kifayet eder...» Zahiriyye´den naklen Bahır´da zikredilmiştir ki: Bir kimse «ben köleme yüz kamçı vuracağım» diye yemin etse, sonra yüz kamçıyı bir araya toplayıp hepsiyle birden bir defa vursa eğer acıtırsa, yemini bozulmaz. Eğer acıtmazsa, yemini bozulur. Çünkü bu takdirde sûreten dövme vardır, manen dövme yoktur. İtibar mânâyadır, iki çatalı olan bir sopayla iki çataldan her biri kölenin bedenine isabet etmek şartıyla elli defa vursa yemini bozulmaz. Çünkü yüz dayak vurmuştur. Yüz kamçıyı bir arada toplayıp hepsiyle birden bir defa vursa, bu kamçıların eniyle vurursa, bu kamçıların eniyle vurursa, yemini bozulur. Çünkü bu takdirde kamçıların hepsi kölenin bedenine dokunmamıştır. Eğer vurmadan önce kamçılardan her birinin ucunu dokunacak şekilde düzeltip uçlarıyla kölenin bedenine vurursa, yemini bozulmaz. Eğer kamçılardan bazılarının ucu içerde kalıp kölenin bedenine dokunmazsa, âlimlerden ekserisine göre; yemini bozulur. Fetva da bunun üzerinedir.

Fetih´de zikredilmiştir ki: Bu değneklerden her biri ile tek olarak köle döğüldüğünde acıtacak şekilde olmalıdır.

«Allah-ü Teâlâ´nın ilh...» Birisi «« dövmenin mânâsında acı ve elem verme şarttır. Halbuki Eyyûb (A.S.)´ın zevcesi (Leyya blnti Yakub) bazılarına göre de (Rahmet binti Efrâim bin Yusuf) bir hacet için gidip geç kaldığında, Eyyûb (A.S.) iyi olunca onu yüz değnek vurmak üzere yemin etmişti. Allah-ü Teâlâ kendisine «eline otlardan bir küçük demet al, sonra onunla vur ve yeminini bozmuş olma» buyurmuştur. Bu âyet-i kerimede dövmenin mânâsında acı ve elem vermenin şart olmadığı vardır» diye itiraz ederse, ona «bu âyet-i kerime Eyyûb (A.S.)´ın zevcesine hastır» diye cevap verilir.

Fetih´te zikredilmiştir ki; bu âyet-i kerimenin Eyyûb (A.S.)´un zevcesine has olması kabul edilmemiştir. Çünkü Kitabü´l-Hiyel´de hile (çare arama)´nın caiz olması hususunda bu âyet-i kerimeye temessük edilmiştir.

Keşşafta «bu ruhsat bakidir. Gerçek şudur ki, asla acı ve elem vermeksizin bir demet otla vurulup yeminin bozulmaması, Eyyûb (A.S.)´un zevcesine mahsustur. Bunun Eyyûb (A.S.)´un zevcesine has olması, bilcümle hilenin meşru olmasının baki olmasına münafi değildir. Hatta bir kimse, bir şahsa «ben sana elbette, yüz kamçı vuracağım» diye yemin edip de yüz kamçıyı bir araya getirip onların hepsiyle birden o şahsa vursa, yemini bozulmaz. Fakat bu kamçılardan her birinin o şahsın bedenine dokunması şarttır.» denilmiştir.

METİN

Bir kimse «falan şahsı bin kere döveceğim» yahut «bin kere katledeceğim» diye yemin etse, bu yemini çokluk ve mübalâğaya hamledilir. Nitekim «falan şahsı ölünceye kadar döveceğim» yahut «katledinceye kadar döveceğim» yahut «ne ölü ne diri kendisini bırakıncaya kadar döveceğim» diye yemin edildiğinde mübalâğa murad edilir. «Aklı başından gidip bayılıncaya kadar döveceğim» yahut «yardım ve imdat isteyinceye kadar döveceğim» yahut «ağlayıncaya kadar döveceğim» diye yemin ederse, bu yemini hakikat üzerine hamlolunur.

Bir kimse, ölmüş olan Zeyd hakkında «ben Zeyd´î katletmezsem şöyle olsun» dese, Zeyd´in ölmüş olduğunu bilirse, yemini bozulur; Zeyd´in ölmüş olduğunu bilmezse, yemini bozulmaz. Bu nevi yeminin bahis ve tafsilini musannif «ben elbette semaya çıkacağım» ifadesini beyan ederken zikretmiştir.

Bir kimse «falan şahsı Kûfe´de katletmeyeceğim» diye yemin edip sonra onu köyde dövse, o şahıs Kûfe´de ölse, yemini bozulur. Nitekim «cuma gününde katletmeyeceğim» diye yemin edip de perşembe gününde ölse, yemini bozulur. Aksi yani Kûfe´de dövüp o şahıs köyde ölse, yemini bozulmaz. Çünkü muteber olan, dövme ve yaralamanın yeminden sonra olması şartıyla ölme zamanı ve mekânıdır. Zahiriyye.

Yine Zahiriyye´de zikredilmiştir ki; bir kimse, bir şahsa «sen gelmezsen hatta seni döveyim» dîye yemin etse, ister dövsün, i...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yeminler
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:19:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yeminler rüya tabiri,Yeminler mekke canlı, Yeminler kabe canlı yayın, Yeminler Üç boyutlu kuran oku Yeminler kuran ı kerim, Yeminler peygamber kıssaları,Yeminler ilitam ders soruları, Yeminlerönlisans arapça,
Logged
29 Nisan 2023, 15:05:16
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #11 : 29 Nisan 2023, 15:05:16 »

Esselâmu Aleyküm Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Mayıs 2023, 22:14:26
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #12 : 13 Mayıs 2023, 22:14:26 »

Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: 1 2 [3]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes