>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
İslam Fıkhı Eseleri
>
Hanefi Fıkhı
>
Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
Sayfa:
1
[
2
]
3
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Reddü´l Muhtar / Vasiyetler (Okunma Sayısı 5599 defa)
26 Ocak 2010, 20:31:42
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
«
Yanıtla #5 :
26 Ocak 2010, 20:31:42 »
M E T i N
Kişinin âli: ailesi ve kendisine nisbet edildiği kabilesidir. Buna göre, müslüman olan en son
dedesine kadar, babası tarafından kendine nisbet edildiği herkes bu tabirin içine girer. Ancak son
(en uzak) baba (dede) hariçtir. Çünkü o, ona izâfe edilir Kuhistânî. Kirmânî´den naklen.
«Çünkü o ona muzâftır... Yani ona mensuptur. Bundan maksat, ıstılâhî izafet değildir. Dolayısıyle
bir itiraz varid olamaz. T. Bu durumda bir kimse: «Alime vasiyet ettim» dese en üstteki dede buna
girmez. Çünkü al den maksat en üstteki dedeye nisbette kendisine ortak olanlardır.
Alî´in yakını uzağı, erkeği kadını, müslümanı kâfiri ve küçüğü büyüğü eşittir. Şayet, -ihtiyarda
denildiği gibi- sayılmayacak kadar çok olsalar, bu sözün içersine zenginler ve fakirlerden girerler.
Şerhu´l Tekmile´de belirtildiğine göre; eğer varis olmuyorlarsa, kişinin babası, dedesi oğlu ve
hanımı da âlî (ailesi) dirler. Kızların çocukları, kızkardeşlerin çocukları ve annesi tarafında olan
hiçbir akrabası bu sözün şumûlüne girmez. Çünkü çocuk annesine değil. babasına nisbet edilir.
i Z A H
«Kabilesidir...» Bu, aile sözüne atfı tefsir (izah için yapılmış bir atıf) dır. Hidâye´deki: «Çünkü âl
kişinin, kendisine nisbet edildiği kabilesidir» sözü buna delâlet etmektedir.
«Kendine nisbet edildiği...» Yani nesebine nisbet edildiği. Nesebine sözü hazfedilmiştir. Bundan
maksat şudur: Nisbette kendisine ortak olan ve kendisi ile birlikte en üst dedede de olsa
babalardan birisinde birleşenler onun âlidir. (Amcalar, babalarının amcaları, dedelerinin amcaları...
ve bunların çocukları...) Benim anladığım bu, Bunu tevzih edecek şeyler gelecektir. Yoksa mûsî
(vasiyyet eden) in kabilesi kendisine, ancak kabilenin babası olduğu zaman nisbet edilir.
İsaf´ta aynen şu ibareyi gördüm : «Adamın ehli beyti (ailesi) âli ve cinsi aynıdır. O, babaları kanalıyla
İslâm dönemindeki ilk babaya birlikte nisbet edildikleri (soyları bir olan) kişilerdir. İslâm
dönemindeki ilk baba; müslüman olsa da olmasa da İslam dönemini idrak eden babadır. Kendisiyle
birlikte bu babaya nisbet edilen erkek, kadın ve çocuk herkes onun ehli beytidir». Açıktır ki.
buradakl «kendisiyle birlikte nisbet edilen» İfâdesi musannıfın «kendisine nisbet edilen» sözünden
daha iyidir.
«Çünkü o, ona izafe edilir.» Yani vaziyyet muzafa (tamlanan)dır, muzafın ileyhe (tamlayana) değil.
(Yani bir kimse: Ali Hasen Hasanın âline şu malımı vasiyet ettim, dese Hasan değil, Hasanın âli alır.)
Kâfî´den naklen Zeylaî.
Tahtâvî şöyle der: «Bunda işaret ediliyorki; o (vasiyetin muzafa ait oluşu) ancak meselâ «Abbas
oğullarına âli Abbas´a vasiyet ettim» dediğinde kendisini gösterir. Ama «âlîme veya Zeyd´in âli´ne
vasiyet ettim» dese, o da en büyük baba değilse bu kaydın geçerliliği olmaz. Şayet:
«En büyük babaya onun ehlibeyti denilmez» diyerek gerekçe gösterseydi daha iyi olurdu.
Ben derim ki: Hidaye´nin ibaresi: «Falanın âline vasiyet etse...» şeklindedir.
«Şayet sayılmayacak kadar çok olsalar...» ihtiyâr´daki ifade, «sayılmıyor olsalar (çok olsalar) bile..»
şeklindedir.
«Hanımı...» Yani babasının sülâlesinden değilse. Sâlhânî.
«Kızlarının çocukları... bu sözün şumülüne girmezler.» Yani bu çocukların babaları, vasiyet edenin
sülâlesinden değilseler. Sâihâni.
METİN
Kişinin cinsi, babasının ehli beyti (ailesi) dir. Çünkü insan annesi ile değil babası ile cinslenir. Aynı
şekilde ehli beyti ve ehli nesebi de, âli ve cinsi gibidir. Yani hükümleri aynıdır.
İZAH
«Çünkü İnsan, babası ile cinslenir.» Yâni «ben, falan adamın cinsindenim» der. Gâyetü´l-Beyân´da :
«Çünkü cins, nesebten ibarettir. Neseb de babayadır» denilmektedir.T.
«Âli ve cinsi gibidir.» Bu, «aynı şekilde» sözündeki ismi işaretin merciini beyan içindir. Yâni, ehli
beyti ve ehli nesebi âli ve cinsi gibidir. Hepsinden maksat. annesinin değil, babasının kavmidir.
Onlar da, kendisine nisbet edildiği sülâlesidir.
Fetâvayı Hindîye de şöyle denilmektedir: «Bir kimse kendi ehli beyti (ailesi) için vasiyette bulunsa.
buna islâm dönemindeki ilk babanın, kendisi ile birlikte kendilerini topladığı kişiler girer. Buna göre
eğer mûsî (vasiyet eden) Hz. Ali veya Hz. Abbas´ın soyundan olsa vasiyetinin içerisine, Hz. Ali veya
Hz. Abbas´a baba cihetinden nisbet edilen herkes girer. Anne cihetinden nisbet edilenler ise
girmezler. Hasebi veya nesebi için yaptığı vasiyetler de aynıdır. Çünkü bu, anneye değil babaya
nisbet edilen şeyden ibarettir. Aynı şekilde, falanın cinsi için vasiyette bulunsa, babanın oğulları
vasiyeti alırlar. Lahme (akrabalık) de cinsten ibârettir. Falan´ın âline yapılan vasiyette, onun ehli
beytine vasiyyet demektir.» Özetle.
M E T İ N
Bir kadın, kendi cinsine veya ehli beytine vasiyette bulunsa, kendi çocukları vasiyete dahil
değildirler. Çünkü kadının çocukları kendisine değil, babaya nisbet edilirler. Ancak, oğlunun babası
(kocası) kadının babasının sülâlesinden olursa o zaman vasiyete dahildir. Çünkü bu durumda oğul
kadının cinsindendir. Dürer, Kâfi ve başkaları. Ben derimki; «Bundan anlaşılan; sadece anne
tarafından olan şeref müteber değildir.» İbn Nüceym´in fetvâsının sonlarında böyle denilmektedir.
Üstâdımız Remlî bununla fetvâ vermiştir. Ama bu (annenin şerefi) genelde bir meziyettir.
İ Z A H
«Bundan anlaşılanm... ilh...» Hindiye´nin Bedâî´den naklettiği şu sözlerde bunu teyîd etmektedir:
«Sâbit olduki; haseb ve nesep anne ile değil, sâdece baba iledir.» Annesi şeriflerden olan kişiye
zekât vermek haram olmaz, Haşimi bir hanıma denk olamaz ve eşraf için yapılmış olan vakfda vakfa
müştehak olmaz. T.
«Üstâdımız Remlî bununla fetvâ vermiştir.» Fetâvâsının nesebin sübûtu bahsinde söylediklerinin
özeti şudur: «Annesi şerefli olan için bir mikdar şerifliğin olduğunda şüphe yok. Aynı şekilde onun
çocukları ve ilâ nihâye torunları için de bir şeriflik söz konusudur. Ama nesebin aslı babalarladır.
Kendisine, Câferi Tayyar´ın oğlu Abdullah´ın hanımı olan Fâtımatü´z-Zehrâ´nın kızı Zeyneb´in
çocuklarının durumu soruldu. Onların şüpheye meydan vermeyecek şekildi eşraftan oldukları
cevabını verdi. Çünkü şerif, ister Alı, ister Cafer ister Abbas´a mensup olsun ehli beytten olan
herkestir. Ancak bunların şerifliği Hz. Peygamber (s.a.v.)´e nisbetlik şerefi değil. sadaka almanın
haramlığı şerefidir. Alimler, kızlarının çocuklarının kendisine nisbet edilmesinin Hz. Peygamberin
husûsiyetlerinden olduğunu söylemişlerdir. Husûsuyet de üst tabakaya aittir. Hz. Fâtımâ´nın dört
çocuğu; Hasan, Hüseyin, Ümmû Gülsün ve Zeynep Hz. Peygamber´e nisbet edilirken. Hasan ve
Hüseyinin çocukları o ikisine neticede de Hz. Peygamber´e nisbet edilirler. Zeyneb ve Ümmü
Gülsümün çocukları ise annelerine değil, babalarına nisbet edilirler. Hz. Fatımaya ve babası Hz.
Peygamber (s.a.v.)´e nisbet edilmezler. Çünkü onlar kızının çocukları (torunlarının çocukları) dırlar.
Dolayısıyle şeriatın «çocuğun nesebi annesine değil babasına tabidir» kaidesi onlar hakkında
uygulanır. Sadece Hz. Fâtıma´nın çocukları, haklarında hadis varid olması hususiyetlerinden dolayı
bu kaidenln dışında kalmışlardır. Bu hususiyetde Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin´in zürriyetine
mahsustur. Ama aile için olan mutlak şeref hepsine şâmildir. Hz. Peygamber´e nisbet olan özel
şeref ise böyle değildir.»
Bu ifâdelerin aslı şâfîî mezhebi âlimlerinden İbn. Hacer «Mekki´ye aittir.
Ben derim ki: Sadaka almayı haram kılan, Hz. Peygamber´in sülalesinden olma şerefi, babaları da
aynı sülâleden oldukları zaman söz konusudur. Nitekim daha önce geçmişti.
Yukarıda anılan hadisten maksat; Ebû Hüreyre, Ebû Nuaym ve daha başkalarının tahric ettikleri şu
hadistir: «Adem oğullarının hepsinin asabeleri babalarına aittir. Fatıma´nın çocukları ise bundan
müstesnadır. Çünkü ben onların babası ve asabesiyim.»
M E T İ N
Bir kimse; akrabalarına, veya zî karâbetine (kendisine akrabalığı olana) -Nüshaların ibâresi bu
şekildedir. Doğrusu; zevî karâbetine (kendisine akrabalığı olanlara) dır.- veya erhâmına
(yakınlarına) ya da en sâbına (aynı nesebten olduğu kişilere) vasiyette bulunsa bu vasiyet
kendisinin mahremi olan yakın akrabalarının hepsine (zî rahımı mahremi olanlar) ve yakınlık
derecelerine göredir. Anne baba girmezler. -Babaya yakın (akrabaî diyen, âsî dir.» denilmiştir-,
küfür veya kölelik sebebiyle mirastan mahrum olsalar bile çocukları -nitekim (peşindeki) varis
sözünün umumu bunu ifade eder-, ve vâris bu vasiyete dahil değildirler. Zâhiri rivâyete göre; dede
ve oğulun oğulu ise dahildir. Bir görüşe göre ise dede ve oğulun oğlu da dahil değildirler. İhtîyâr´da
bu tercih edilmiştir.
Bu tabirler bizim «akraba. dediğimiz kişilerdir.Ancak ifâdeleri farklıdır. Onun için tabirleri aynen
almak zorunda kaldık.(Mütercim)
Bu şekilde yapılan bir vasiyet iki veya daha fazl...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 26 Ocak 2010, 20:35:37 Gönderen: Neslinur
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
«
Posted on:
25 Nisan 2024, 02:45:41 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Reddü´l Muhtar / Vasiyetler rüya tabiri,Reddü´l Muhtar / Vasiyetler mekke canlı, Reddü´l Muhtar / Vasiyetler kabe canlı yayın, Reddü´l Muhtar / Vasiyetler Üç boyutlu kuran oku Reddü´l Muhtar / Vasiyetler kuran ı kerim, Reddü´l Muhtar / Vasiyetler peygamber kıssaları,Reddü´l Muhtar / Vasiyetler ilitam ders soruları, Reddü´l Muhtar / Vasiyetlerönlisans arapça,
Logged
26 Ocak 2010, 20:35:04
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
«
Yanıtla #6 :
26 Ocak 2010, 20:35:04 »
M E T İ N
Bir kimse bahçesinin meyvesini vasiyet etse ve ölse, o esnada da bahçede meyve bulunsa sadece
bu meyve musâ lehindir. Ama vasiyette «ebedi olarak» sözünü eklemişse, bu meyve ile birlikte
gelecektekiler de o musâ leh´e aittir. Bu, bahçenin ürününü vasiyete benzer. Çünkü bahçenin ürünü
vasiyette, musî «ebedî olarak» sözünü ilâve etmiş olsun olmasın o senenin meyvesi ve ileride
olacak olanlar musâ leh´e ait olur.
Eğer aynı meselede, vasiyet esnasında bahçede meyve bulunmazsa, bu vasiyet: musâ leh yaşadığı
müddetçe, henüz mevcut olmayan meyveyi kapsaması bakımından ürünü vasiyet gibidir. Zeylai.
İnâye de şöyle denilmektedir: «Bahçenin sulanması. haracının ödenmesi ve ıslahı için gereken
masraflar, ürünü alacak olan kişiye aittir. Zira bahçeden faydalanan odur. Kölenin hizmeti
meselesinde kölenin nafakasını vermeye benzer.
Ürün (Galle): Arazinin mahsulü kirası kölenin ücreti ve benzeri şeylerden hasıl olan gelirdir.
Camiu´l-Luğa da böyle denilmiştir.
Ben derim ki: Bu ifadenin zâhirine göre harer ağacı ve benzerlerinin parası da ürün sözcüğünün
içine girer. Araştırılsın.
İ Z A H
«... Ölse ve o esnada behçede meyve bulunsa...» Yâni bahçede meyve bulunduğu halde vasiyet
eden ölse.
«Sadece bu meyve musâ lehindir.» Kifâye´den naklettiğimiz üzere eğer bahçe terikenin üçte
birinden çıkıyorsa o esnadaki meyve musâ leh´e aittir.
«Musi «ebedi olarak» sözünü ilave etmiş olsun olmasın...» önceki mesele ile bunun arasındaki fark
şudur: Meyve, örfen, mevcut oran şeyin adıdır. «Ebediyyen» demek gibi, ziyadeye delalet eden bir
ifade bulunmadıkça olmayan şeye şamil olmaz. «Ürün» ise; mevcut olana da, defalarca olacak
olana şamildir. Örf böyledir. Dürer.
«Eğer aynı meselede vasiyet esnasında bahçede meyve yoksa... ilh...»
Yani adam, «ebediyyen» sözünü eklemeden, bahçesinin meyvesini vasiyet etse ve ölse, bahçede
de meyve bulunmasa.
«Vasîyet esnasında...» Bunun doğrusu, sözün başından ve sonundan anlaşıldığı üzere «öldüğü
zaman» olmalıydı. Tûri bunu açıkça ifâde etmiştir.
«Zeylaî» Zeylaî´nin sözü şudur: «Meyve sözcüğü hakikatte mevcut olanın ismi olduğu, mevcut
olmayan, ancak mecâzen içine aldığı için böyle olmuştur. Eğer ölüm esnasında ağaçta meyve
varsa, hakiki manasında kullanılmış olur, mecâzî olana şâmil olmaz. Meyve yoksa, mecâzî manaya
şamil olur. İkisinin arasını birleştirmek caiz değildir. Ancak «ebedi olarak» sözü zikredildiği zaman
hakikat ile mecazın arasını birleştirme olarak değil, mecazın umumu ile ikisini de içine alır.
TENBİH:
Bir kimse arazisinin ürününü vasiyet etse, tarlada ağaç olmasa ve vasiyet edenin başka malı
bulunmasa arazi kiraya verilir ve ücretin üçte biri ürünü vasiyet edilen şahsa verilir. Eğer arazide
ağaç varsa, ağacın vereceği meyvenin üçte biri verilir. Şayet musâ leh bahçeyi varislerden satın
alırsa, satış caiz, vasiyet ise batıl olur.
Eğer varisler, musâ leh´e birşey verip ürünü kendilerine teslim etmesi için anlaşsalar caiz olur.
Evde oturmak ve kölenin hizmeti karşılığında bir bedel üzerine anlaşmak da caizdir. Ama bu
hakların satışı caiz değildir. Tûri.
«Camiu´l-LÛğa´da böyledir.» Muğrib te de böyle denilmektedir.
«Bu ifadenin zahirine göre haver ağacı ve benzerlerinin parası ilh...»
Yani söğüt ve servi gibi meyvesi olmayan ağaçlar.
Haver bir ağaç türüdür. Şamlılar, çınara haver derler. Bu kelime, hür değil. haver´dir. Tekmile
sahibinin söylediği, çobanın şu sözü buna delildir.
«Söğüt ve haverle konuşan ceviz gibi ..» Muğrib.
«Araştırılsın..»
Ben derim ki: Araştırma, haver ağacının kendisi konusundadır, parasında değil. Çünkü haverin
kendisi vasiyete konudur. Çünkü bu ağaçtan maksat sadece tahtadır.
Hâniyye´de şöyle denilmektedir: «Bir kimse bağının ürününü birisine vasiyet etse; fakih Ebû
Bekir´in dediğine göre bağın çubukları, yaprakları. meyveleri ve odunu vasiyete girerler. Çünkü kişi
bağını müsakat yoluyla ortağa verirse meyve gibi, bütün bunlar akdin içine girerler.
M E T İ N
Bir kimse koyununun yününü, yavrusunu ve sütünü vasiyet etse, musî öldüğü zaman mevcut
olanlar musâ leh´indir. Mûsî ister «ebediyyen» desin ister demesin farketmez. Çünkü bunlardan
mevcut olmayanlar, hiç bir şekilde akdin şumûlüne girmezler. Aynı şekilde vasiyetin şumûlüne de
girmezler. Meyve ise bunların aksinedir. Müsâkâtın sahih oluşu buna delildir.
İ Z A H
«... Mevcut olanlar...» Minah´ta şöyle denilir: «Çünkü bu ölüm esnasındaki bir icâbtır. Dolayısıyle o
anda mevcut olanların tümüne itibar edilir.» T.
«Çünkü bunlardan mevcut olmayanlar...» Hidâye müellifi şöyle der: «Meyve ile koyunun yavrusu
yünü, sütü vs. arasındaki fark şudur: Aslında kıyasa göre, olmayan bir şeyin temliki caiz değildir.
Ancak mevcut olmayan meyve ve ürünle ilgili olarak, bunların mevcut olmayanında, icâre ve
müsakat gibi akillerin cevazında hüküm varid olmuştur. Bunlar da vasiyetin de, bi Tariki´l-Evlâ caiz
olması gerekir. Çünkü vasiyet kapısı daha geniştir. Olmayan yavru ve benzerlerin de ise, onlar
üzerine akd icra edilmesi aslen caiz değildir. Bunlar aslen hiç bir akitle hak edilemezler. Aynı
şekilde vasiyetin şumûlüne de girmezler. Bunlardan mevcut olanlar ise böyle değildir. Çünkü
mevcutların, satım akdi ile tebean, hul´ akdini de maksûd olarak hak edilmeleri caizdir. Vasiyette de
durum aynıdır.»
Kadının kocasına mal vererek boşanması (Mütercim).
M E T İ N
Kişi evinin mescid yapılmasını vasiyet etse ve ev terikenin üçte birinden fazla olsa : Eğer varisler
icazet verirlerse ev mescid haline getirilir. Çünkü onların icâzeti ile mânî kalmamıştır. Ama varisler
razı olmazlarsa, hem varisin hemde vasiyetin hakkına riayet için evin üçte biri mescid haline
getirilir.
Hayvanın sırtını (hayvana binmeyi) Allah yolunda vasiyet batıldır. Çünkü taşınır malların vakfı:
İmâmı Azâm´a göre batıldır. Aynı şekilde, vasiyeti de batıldır. Ebû Yusuf ve Muhammed´e göre ise
bunların ikisi de caizdir. Dürer.
Musannıf şöyle der: «Bunda bir yanlışlık var. Çünkü, ürünü. yünü ve benzeri şeyleri vasiyet gibi,
vakfın caiz olmadığı birçok yerde vasiyet caizdir.»
Bir kimse bir şeyini mescid için vasiyet etse caiz olmaz. Çünkü mescid malik olamaz. İmam
Muhammed ise bunu caiz görmüştür. Musannıf:
«Üstadımız Bahr sahibi. Muhammed´in görüşü ile fetva vermiştir.» der. Ama eğer mûsî; «Bu malım
mescide harcansın» derse ittifakla caiz olur.
Birisi «malımın üçte birini falana veya filâna vasiyet ettim» dese, musâ leh belli olmadığı için İmamı
Ebû Hanîfe´ye göre vasiyet batıldır. Ebû Yûsuf´a göre bu iki kişi üçte birini alma konusunda
anlaşırlar. İmam Muhammed´e göre ise varisler muhayyerdir. Hangisini isterlerse ona verirler.
i Z A H
«Ev terikenin üçte birinden fazla olsa...» Eğer «onun başka malı olmazsa» deseydi. daha iyi olurdu.
Daha sonra gelen, «varisler icâzet vermezlerse evin üçte biri mescid haline getirilir» sözü buna
delalet eder.
«Allah yolunda...» Yani bir insan tayin edilmeden. Ama hayvanına binmeyi. Allah rızası için
muayyen birisine vasiyet etse, bu vasiyet ittifakla caizdir. Ğureru´l-Efkâr.
«Ebû Yûsuf ve Muhammed´e göre bunların ikisi de caizdir.» Yani taşınır malları vakfetmek ve
vasiyet etmek. Bu ifadenin zahirine göre, bu vasiyet vakıf değildir.
Ğureru´l-Efkâr da şöyle denilmektedir: «Ebû Yûsuf ve Muhammed´e göre. sırtına binmek üzere Allah
yolunda vasiyet edilen bir hayvan vakıftır, devletin elinde kalır ve masrafları hazineden karşılanır.
Çünkü harp araç ve gereçlerinin Allah yolunda vakfı vârid olan eserlerden dolayı. onlara göre
caizdir. Deve de savaş için hazırlanan at gibidir.
«Bunda bir yanlışlık var..» Yâni hayvanın sırtını vasiyetin batıl oluşu konusunda zikredilen gerekçe
doğru değildir.
Ben derim ki: «Bunun cevabı şudur: Bu gerçek manada vasiyet değildir. Çünkü İmamı Azam´a göre
vakıf manasındadır. Ğureru´l-Efkâr´da bu. şu ifadelerle açıkça beyan edilmiştir: Evini mescid
yapmayı vasiyet gibi. Çünkü bu mânen vakıftır. Taşınır malların vakfı İmamı Azâm´a göre caiz
değildir. Bu da aynıdır. Ürünü, yünü ve benzerlerini vasiyet ise böyle değildir. Çünkü bu bir yönden
temliktir. Aslen vakıf manasında değildir. Düşün.
«(Bir kimse bir şeyini mescid için vasiyet etse) câiz olmaz.» Ğurerde´de böyle denilmektedir.
Şurunbulâliyye de bu Kâfi´ye nisbet edilmiştir. Bu konuda söylenecekler; «Malının üçte birini beyt´i
makdise vasiyet etse câizdir» sözü esnasında geçmişti. Allah Teâlâ (c.c.) en iyisini bilir.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
26 Ocak 2010, 21:11:56
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
«
Yanıtla #7 :
26 Ocak 2010, 21:11:56 »
ZIMMİNİN VE BAŞKASININ VASİYETLERİ
M E T İ N
Bir zımmi hayatında iken evini, kilise, manastır veya ateşe tapılan tapınak yapsa da ölse ev mirastır.
Çünkü bu, tescil edilmemiş vakfa benzer. Sahibeyne göre bu vakfın caiz olmayışına sebep, bunun
bir ma´siyet olmuşdur. Kilise, cami gibi değildir. Çünkü hıristiyanlar kilisede otururlar, ölülerini
defnederler. Hatta eğer cami de böyle olsa kesinlikle o da miras olarak vereseye geçer. (Vakıf
olmaz) Bunu musannıf ve başkaları söylemiştir. Çünkü bu durumda cami sırf Allah için olmuş
olmaz.
i Z A H
Başlıktaki ve başkasından maksat, müstemen. bidat ehli ve dinden çıkandır. Bu başlık Minah´ta yer
almamıştır.
Malûm olsun ki, zımmilerin vasiyetleri üç çeşittir:
1 -
İttifakla caiz olanlar: Bu bize ve kendilerine göre tâat olan bir şeyle vasiyettir. Meselâ beyti
makdis de kandil yakılmasını veya düşmanla savaş edilmesini vasiyet buna misaldir. Son meselede
musâ leh´lerin muayyen olup olmaması farketmez.
2 -
İttifakla batıl olanlar: Bu, hem bize hemde zımmîlere göre tâat olmayan birşeyi vasiyettir. Meselâ,
şarkıcı kadınlara ve ölü arkasından ağlayan ağıtçı kadınlara vasiyet gibi . Aynı şekilde, haccetmek,
müslümanlar için câmi binâ etmek gibi sırf bizim için tâat olan bir konudaki vasiyetleri de batıldır.
Ancak bunlar, muayyen bir topluluk için yapılırsa temlik olarak sahihtir.
Daha önce geçtiği üzere fasıklara vasiyet kerâhetle sahihtir. Her halde buradaki ibarenin doğrusu:
«Şarkı söylemeye veya ölü peşinden ağlamaya» vasiyettir. Çünkü bu ma´siyetin kendisine
vasiyettir.
3 -
Hakkında ihtilaf edilenler: Bu da muayyen olmayan şahıslar için kilise inşası gibi, sadece
kendilerine göre tâat olan bir konudaki vasiyettir. Bu şekildeki bir vasiyet Ebû Hanife´ye göre
caizdir. Sohtbeyne göre câiz değildir. Ama kilise muayyen kişiler için inşa edilirse ittifakla caizdir.
Hülasa; zımminin belirli kişiler için olan vasiyeti, onlara temlik olmak üzere hepsinde caizdir.
Camilere kandil yakmak ve benzerlerinden zikrettikleri ise bağlayıcı olarak değil. istişarî mahiyette
söylenmiştir. Kendi mülkleri olduğu için onda diledikleri gibi tasarrufta bulunurlar. Vasiyyet, onlara
temlik itibariyle sahih olur. Zeylai. Özetle.
«O mirastır». Yâni ittifakla ihtilaf meselenin tahricindedir. Şurunbulâliyye.
«Çünkü bu, tescil edilmemiş vakfa benzer.» Yani bağlayıcılığına hüküm verilmemiş olan vakıf.
Bundan maksat; zımmînin kilise olması için vasiyet ettiği evi, anılan vakıf gibi vereseye miras olur.
Yoksa maksat; tescil edildiği zaman vakıf gibi, vasiyet de geçerlidir. demek değildir. Bunu
Şurunbulâliyye ifade etmiştir.
«Kilise câmi gibi değildir.» Bu sahibeynin görüşünün tamamlayıcı değil, Ebû Hanîfe´nin görüşünün
tamamlayıcısıdır. Bu cümle şu şekildeki bir mukadder soruya cevaptır: «Onlara göre kilise bize
nisbetle câmı gibidir. Satılmaz ve miras olarak intikal etmez. Kilisenin de böyle olması gerekir.» H.
«Hatta eğer cami de böyle olsa... ilh...» Meselâ evini mescid yapsa ve altında sığınak, üzerinde oda
bulunsa böyledir. Nitekim, Kitâbü´l-Vakfta geçmişti. İtkâni.
M E T i N
Bir zımmi, evinin belirli kişiler için kilise yapılmasını vasiyet etse, bu vasiyet evin üçte birinde
caizdir ve temlik olur. Şayet köylerdeki evini adını vermediği kişiler için kilise yapılmak üzere
vasiyet etse Ebû Hanîfe´ye göre sahihtir. Sahibeyne göre ise bu ma´siyet olduğu için sahih değildir.
Ama eğer şehirdeki evini vasiyet etse ittifakla caiz olmaz.
önceki meselede Ebû Hanife´nin delili zımmîlerin kendi inançları ile başbaşa bırakılmaları
prensibidir. Dolayısıyle vasiyeti sahih olur.
Bizim ülkemizde varisi olmayan müs´temen bir harbinin tüm malını bir müslüman veya zımmîye
vasiyeti de sahihtir. Vikâye de de böyle denilmektedir. Kendi ülkesindeki varislerine itibar edilmez.
Çünkü onlar bize göre ölüdürler.
Şayet harbî, meselâ malının yarısını vasiyet etse, bu vasiyet geçerlidir. Malın kalanı da varislerine
verilir. Fakat bu, miras olarak değil, ona bizım ülkemizde bir hak sahibi bulunmadığı içindir. Kendisi
gibi bir müste´mene vasiyet etmesinde de durum aynıdır.
Eğer harbi öleceği anda kölesini azat etseveya öldükten sonra hür olmasını söylese dediğimiz
sebepten dolayı bu,malının tümünden geçerlidir.
Bir müslüman veya zımmî, harbi için vasiyette bulunsa ezher olan görüşe göre câizdir. Zeylaî.
İ Z A H
«... Evin üçte birinde câizdîr». Yani ittifakla caizdir. Ancak daha öncede geçtiği üzere evi kilise
yapmaları şart değildir.
«Köylerdeki... ilh...» Buradaki «köyler» den maksat, içerisinde islâm´ın şiarlarından birisi
bulunmayan köydür. Aksi halde şehirler gibidir. Bunu, Kuhistâni ve Bercendî zikretmişlerdir. Dürrü
Mültekâ.
«Bu ma´siyet olduğu için ilh...» Musâ leh´ler muayyen olmadığı için bunun temlik sayılması da
mümkün değildir. Sahibeyn´e göre sahih olmayışının gerekçesi budur.
«Ebû Hanîfe´nin delili, zımmilerin kendi inançları ile başbaşa bırakılmaları...» Onların inancına göre
evlerini kilise yapmaları bir tâattır. Bundan dolayı bir zımmî, gerçekte tâat ama kendi inancına göre
ma´siyet olan bir şeyi vasiyet etse, bu vasiyet onların inancına itibarla caiz değildir.
İmam-ı Azâm´a göre, binâ inşaı ile vasiyet arasındaki fark şudur: binanın kendisi, binayı yapanın
mülkinin elden çıkmasına sebep değildir. Vasiyet ise mülkü elden çıkarmak için vaz edilmiştir.
Hidaye. Özetle.
«Muste´men bir harbinin tüm malını... vasiyeti de sahihtir.» Muste´men tabirini özellikle kullandı.
çünkü zımminin vasiyyeti terikenin üçte birinde muteberdir. Ve varisine vasiyet sahih değildir.
Bir zımmînin, kendi dininden olmayan başka bir zımmîye vasiyeti caizdir. Dari harpteki bir harbiye
vasiyeti ise caiz değildir. Mültekâ.
«Bizim ülkemizde varisi olmayan müste´men ilh...» Bunun muhalif mefhumundan anlaşılıyor ki;
eğer varisi varsa malının üçte birinden fazlasındaki vasiyet caiz değildir. Zeylaî ve başkaları bu
mefhumu «kîle: denildi» sözcüğü ile ifade edip zayıflığına işaret etmişlerdir. Vikâye, İslah ve
Mülteka da, şarihin söylediği kesin bir dille ifade edilmiştir. Hidaye ve Camiu´s-Sağir de de buna
işaret edilmiştir. Bu hal, mütemed olanın bu görüş olduğunu gösterir. Çünkü metinler şerhlerden
önce gelir. İtkânî de. Serahsî´nin şerhine müsteniden bunu söylemiştir. Çünkü harbinin buradaki
(darı İslâm´daki) varisinin hakkı, eman sebebiyle muteberdir. Eğer orada (darı harpte) onun başka
bir varisi bulunursa, burada hazır olana ortak olur ve musü leh´in terikenin üçte birinden fazla olan
miktarda hakkı olmaz.
«Vîkâye´de de böyle denilmektedir.» Aslında bu sözü, Zeylaî´nin muhalefetine işaret etmek için,
«bizim ülkemizde varisi olmayan» cümlesinden sonra söylemesi gerekirdi. Nitekim biz öyle yaptık.
«Kendi ülkesindeki varislerine itibar edilmez.» Yani dârı harp´teki varislerine. Bu demektir ki; üçte
birinden fazla olan miktarda, haklarının ibtaline itibar edilmez.
«Malın kalanı varislerine verilir.» Varislerinin hakkını değil kendi hakkını gözetmek için böyle
yapılır. ihtiyacından fazla kaldığı zaman, kalan malın varislerine teslim edilmesi de müste´menin
hakkıdır. İtkânî;
«Fakat bu miras olarak değil...» Minah´ta da vesaya bahsinin başında böyle denilmektedir. Bu söz;
«Varislerine» sözünden anlaşılacak manayı def için söylenmiştir.
Bu mesele ile önceki arasındaki fark şudur: önceki meselede malın üçte birinden fazla olan kısmı
varislerine iade edilmez. Çünkü onda hak sahibi olan vardır. O da kendisine malın tamamı vasiyet
edilmiş olan şahıstır.
«Dediğimiz sebepten dolayı...» Yani dârı harpteki veresesine itibar edilmez.
«Ezhar olan görüşe göre caîzdir...» Bunun karşıtı olan görüşe göre Ebû Hanife ve Ebû Yûsuf´tan,
caiz olmadığı yolundaki rivayettir. Bu görüşün gerekçesi şudur: Onlar hükmen kendi ülkelerinde
sayılırlar. Nitekim her an oraya dönme imkanına sahiptirler. Vasiyet de mirasa benzer, (Darı
İslâm´daki bir müslümanın mirasını dârı harpteki bir yakını alamaz. Vasiyetde böyledir.)
Harbiye vasiyetin caiz oluş gerekçesi d6 şudur: Bu başlangıçta bir temliktir. Onun için verasetin
aksine köleye ve zımmîye vasiyet caizdir. Zeylaî.
M E T İ N
Bid´at ehli, kafir sayılmadığı zaman vasiyet konusunda müslüman menzilesindedir. Çünkü biz
hükümleri İslâm´ın zahiri üzerine koymakla emrolunduk. Ama eğer kafir sayılıyorsa mürted
hükmündedir. Bu durumda vasiyeti İmamı Ebû Hanife´ye göre mevkuf, Sahibeyne göre geçerlidir.
Şerhu´l-Mecma.
Vasiyet konusunda mürted kadın (dinden çıkan) esah olan görüşe göre zımmî kadın gibidir. Çünkü
o öldürülmez.
İ Z A H
«Bid´at sahibi ..» Seyyid Şerif Cürcânî Ta´rifât´ında şöyle der: Bid´at ehli: inançları ehli sünnetin
inancı gibi olmayan kıble e...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
26 Ocak 2010, 21:17:10
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
«
Yanıtla #8 :
26 Ocak 2010, 21:17:10 »
VASİ YANİ VASİYETİ EDA İLE GÖREVLENDİRİLEN KİŞİYE AİT HÜKÜMLER
M E T İ N
Birisi (mesela) Zeyd´i vasi tayin etse, Zeyd de onun yanında kabul etse sahih olur. Şayet onun
yanında yâni bilgisi dahilinde reddederse, reddolur. Ama onun gıyabında reddederse, vasi
cihetinden kandırılmış olmamak için red sahih olmaz.
Musî´nin vasîyi onun haberi olmasa bile vasilikten çıkarması, İmamı Azâm´a göre sahihtir. Ebû
Yusuf´a göre sahih değildir. Bezzâziye.
İ Z A H
Müellif, musâ leh´e ait ahkâmı beyan ettikten sonra, vasiye alt ahkâmın izahına başladı. Çünkü
vasiyyetler bahsi buna da şamildir. Şu kadar varki, musâ leh´e ait hükümler daha çok olduğu. daha
fazla rastlandığı ve onları bilme ihtiyacı daha çok olduğu için önce onu ele aldı. İnâye.
Şu bilinmelidir ki: vasînin vesâyeti (hemen) kabul etmemesi gerekir. Çünkü tehlike vardır.
Ebû Yûsuf´dan şöyle rivayet edilmiştir. «Vasiliğe girmek, ilk seferde yanılgı, ikincisinde hıyânet
üçüncüsünde ise hırsızlıktır.»
Hasen´den de şöyle dediği nakledilmiştir: «Ömer b. el-Hattab bile olsa vasî adil davranamaz.»
Ebû Mutî: «Yirmi senelik kadılığım esnasında kardeşinin oğlunun malında âdil davrananı
görmedim.» Kuhistânî.
Ulemâdan birisi de nazım halinde şöyle demiştir:
«Dört vav dan sakın çünkü onlar ölümdürler. Bunları: Vekâlet, vetâ, vâsilik ve vakıftır.»
«... Zeyd´i vasî tayin .etse...» Bu cümle «işini ona verse» manasını da içine alır. Biz bu konuda
söylenecekleri, konunun başında söyledik. Tefvîz (işi ona bırakma) ona delâlet eden her tâfızla
sahihtir.
Hâniyye de şöyle denilmektedir: «Bir şahıs birisine: Ben öldükten sonra sen vekilimsin dese, vasî
olur. Hayatımda iken sen benim vasimsin dese vekil olur. Çünkü bu tabirlerden herbiri -diğerinin
yerine kullanılır- Dolayısıyle diğerinin ibaresi ile münakid olur.»
Hâniyye, Hulâsa ve daha başka kitaplarda da şöyle denilmiştir: Bir kimse: «Sen benim vasîmsin.
sen malımda vasîmsin ben öldükten sonra çocukları sana teslim ettim, ölümümden sonra
çocuklarıma sahip ol, ölümümden sonra onların ihtiyaçlarını gör» dese veya bu sözlerin manasına
gelen bir şey söylese vasî olur.
Velvâliciyye sahibi şöyle der: Bir kimse bir kaç kişiye: «Ben öldükten sonra şöyle yapın» dese
hepsi vasîdir. Şayet adam ölünceye kadar sussalar da ikisi veya daha fazlası kabul etse bunlar vasî
olurlar. Ama sadece biri kabul etse, hakim başka birisini daha tayin etmedikçe veya onun
tasarrufunu serbest bırakmadıkça tasarrufta bulunamaz. Çünkü bu durumda mûsi sanki iki kişiyi
vasî yapmış sayılır. bunlardan sadece birisi kafi gelmez.
Dürrü´I-Mültekâ da Zahîre´den naklen şu ifadeler yer almaktadır: «Birisi bir adamı sadece bir konu
da vasî tayin etse, o her konuda vasî olur.»
Meselenin tamamı ileride gelecektir. T.
«... Bilgisi dahilinde...» Bu ifade yukarıda gecen «yanında» kelimelerinin izahıdır. Yani vasî olacak
olan kişinin hazır olması şart değildir. Bilmesi yeter. T.
«Ama onun gıyabında ilh...» Geçen kısma uygun olanı, «bilgisi olmadan» demesi idi. Böyle
denilmeyişine sebep siyâkın ona delâletidir. Çünkü musannıfın «aksı halde» sözünün manası:
«Ölümünden önce veya sonra reddetmek suretiyle, bilgisi olmadan reddederse» demektir.
«...Vasî cihetinden kandırılmış olmamak için... ilh...» Yâni ölenin. vasî tayin ettiği kişi tarafından
kandırılmış olmaması için. Çünkü ona güvenmiştir. Dolayısiyle reddetmesi durumunda ölüye zarar
vardır. Musannıf bununla, musa leh ile vasî arasındaki farka işaret etmiştir. Çünkü musâ leh´in,
vasiyet esnasındaki kabûlü mûteber değildir. Öyleki şayet mûsî´nin sağlığında kabul etse. sonra da
reddetse sahihtir. Çünkü vasiyetin menfaatı kendisinedir. İkincisi ise böyle değildir. Nitekim İnâye
de böyle ifadelendirilmiştir.
BİR UYARI
Hakimin tayin ettiği vasî, kendisini azlederse, bundan hakimin haberdar olmasının şart olması
gerekir. Vekilin kendisini azlinde de sultanın bilgisi şarttır. Bezzâziye.
«Vasilikten çıkarması... İlh...» Yani Bezzâziye´de belirtildiği üzere : kabûl ettikten sonra.
M E T İ N
Eğer (vasiyeti teklif esnasında) vasî ses çıkarmasa ve mûsî ölse, vasînin kabul etmeyede
reddetmeye de hakkı vardır.
Vasiyet akdi, vasî vasî olduğunu bilmezse bile terikeden bir şeyi satması ile lazım (bağlayıcı) olur.
Çünkü tasarrufunun sahih olması için, vasînin vasîliği bilmesi şart değildir. Vekil ise bunun
aksinedir. Çünkü vekilin tasarrufunun sahih olması için, vekil olduğunu bilmesi gerekir.
şayet vasî vesayeti teklif esnasında ses çıkarmasada sonra reddetse, mûsî öldükten sonra kabul
etse sahihtir. Ama reddini hakim infaz etmişse, bundan sonraki kabulü sahih olmaz.
İ Z A H
«Lâzım olur.» Bununla, kabulün sözle olabileceği gibi, fiille de olabileceğine işaret etmiştir. Çünkü
fiil söze delalet eder.
«Bir şeyi satması ile ilh...» Yâni mûsi öldükten sonra satsa satış, velâyetten dolayı ehlinden sâdır
olduğu için geçerlidir. Varîslerin işine yarayan bir şey satın alsa, bir borç ödese veya borç tahsil
etse yine aynıdır. İhtiyâr.
«Vekil ise bunun aksinedir.» Çünkü vekâlet; müvekkilin kendi velâyetinin mevcudiyeti halinde sabit
olduğu için inabe (niyabeten) dir. Vasîlik ise hilafettir. Çünkü o, ölünün velâyetinin kesilmesi haline
mahsustur. Dolayısıyle varîsler gibi, vasînin bilmesine bağlı değildir. Zeylaî.
«Mûsî öldükten sonra da kabul etse sahihtir.» Çünkü bu red, mûsi´nin bilgisi olmadan sahih olmaz.
Kifâye, Reddin sahih olmaması onun vasî olmasını gerektirmez. Çünkü az önce geçen «onun redde
de kabule de hakkı vardır.» sözünün ifade ettiği üzere vasîlik kabule mütevekkıftır.
Hâsılı: Adam sustuğu zaman vasî olmaz. Kabul edip etmekte muhayyerdir. Reddederse yâni kabul
etmezse, kabule zorlanmaz. Reddettikten sonra bile olsa kabul ederse sahih olur. Çünkü onun
reddi sahih değildir. Yani onu, kabul etme ehliyetinden çıkarmamıştır. Kabul ederse vasî olur.
etmezse olmaz.
Bununla, zamanımızda fetvası istenen şu hadisenin cevabı açığa çıkıyor:
Bir odam iki kişiyj vasî tayin etse ve adamlardan birisi kabul edip öbürü sussa da kendisinden
rızasının olup olmadığına delalet eden bir söz sadır olmasa ve kabul eden terikede tasarrufta
bulunsa : Diğerinin kabul veya reddinden önce onun tasarrufu sahihmidir?
Cevap: Dediğimiz gibi. susan vasî olmaz. Ama kabul eden de Ebû Hanîfe ve Muhammed´e göre tek
başına tasarruf hakkına sahip değildir Ebû Yusuf´a göre ise sahiptir. Nitekim bunu Velvaliciyye´den
naklen zikredeceğiz. O halde, hakim kabul edenle birlikte başka bir vasî tayin eder ve beraber
tasarrufta bulunurlar. ALLAH en iyisini bilir.
«Ama reddini hakkın infâz etmişse ilh ..» Çünkü konu ictihadi´dir. Zira Zufer´e göre red sahihtir.
Kinâye.
Ben, bunun. zamanımız hakimlerinden başkaları için olduğunu söylerim.
M E T i N
Bir kimse; bir çocuğu. başka birinin kölesini. bir kâfiri veya bir fasıkı vasî tayin etse. varislerin
hakkını gözetmek için hakim bunları değiştirir.
Müellifin «değiştirir» sözü, bu vasiyyetin sahih olduğunu ifade eder. Şayet bunlar vasilikten
çıkartılmadan önce tasarrufta bulunsalar caizdir. Sirâciyye.
Eğer çocuk bâliğ olsa, köle azad edilse, kafir veya mürted müslüman olsa, fasık tevbe etmiş
(Mücteba) -Mücteba da : Vakfın velayetinin çocuğa verilmesinin istihsanen sahih olduğu
belirtilmektedir- hakim onları vasîlikten çıkarmaz. Çünkü azli gerektiren sebep ortadan kalkmıştır.
Ama vasî emin birisi olmazsa azledebilir. İhtiyar.
Eğer, vârisleri küçük oldukları halde, kendi kölesini vasî tayin etse sahih olur. Nitekim mükâtebini
veya başka birinin mükâtebini vasî yapması da sahihtir. Eğer hâkim mükatebi köleliğe döndürürse
hüküm köle de olduğu gibidir.
Şayet mûsînin varisleri küçük değilseler, kölenin vasîliği sahih değildir. Ebû Yûsuf ve Muhammed´e
göre kölenin vasîliği her halükârda sahih olmaz. Dürer.
İZAH
«..Başkasının kölesini ilh...» Yani efendisinin izni ile bile olsa Kuhistanî.
«..Bir kafiri ilh...» Yani zımmi, harbi veya müstemeni İnaye. Yahut da gelecek olan bölümden
anlaşılacağı üzere mürtedi.
«Veya fasık...» Yâni mala zarar vermesinden korkulan fasık. Kuhistânî.
«..Değiştirir.» Yani. Müslüman. hür ve salih birisi ile değiştirmesi vaciptir. Çünkü: köle hacredilir,
kafir düşmandır, fasık hiyanetle itham edilir. Kuhistânî.
«Değiştirir sözü, bu vasiyyetin sahih olduğuna delâlet eder.» Kudûri´nin ibaresi «Hakim onları
çıkartır.» şeklindedir. Hidâye´de de:
«Bu vasiyetin sıhhatine işaret eder. Çünkü vasîlikten çıkarmak sıhhatten
sonra olur.» denilmektedir.
«İmam Muhammed Asi da : Vasî tayini batıldır» demiştir.
Alimler bu sözün manasında ihtilaf etmişlerdir: «bu, bütün suretlerde hakimin ibtal etmesi île batıl
olur.», «Velayeti olmadığı için, kölenin dı...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 26 Ocak 2010, 21:31:12 Gönderen: Neslinur
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
26 Ocak 2010, 21:30:15
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Reddü´l Muhtar / Vasiyetler
«
Yanıtla #9 :
26 Ocak 2010, 21:30:15 »
İ Z A H
«Vasinin... satması câizdir.» Meselenin izahı şudur: ölünün borcu ve vasiyeti bulunmaz, vârislerde
büyük ve hazır olurlarsa vasi hiçbirşey satamaz. Şayet gaib iseler sadece taşınır malları satabilir.
Şayet varislerin hepsi küçük iseler taşınırları da taşınmazları da satabilir. Bazıları küçük bazıları
büyük ise, Ebû Hanife´ye göre yine aynıdır. (taşınırı da taşınmazı da satabilir) Sahibeyne göre ise
taşınmaz da olsa küçüklerin hissesini satar. Büyüklerin hissesini satamaz. Ama büyükler gaib
iseler taşınırları satabilir. Sahibeynin görüşü kıyasının icabıdır ve biz onu benimsiyoruz.
Şayet ölünün borcu olur veya para vasiyet eder ve terikede para bulunmaz. varisler de büyük ve
hazır olurlarsa Ebû Han´rfe´ye göre terikenin hepsini satar. Sahibeyn´e göre ise sadece borç
mikdarı kadarını satar. Gâyetü´l-Beyan´dan özetle. O da Ebu´l-Leys´in Nüketü´l-Vesâya´sından
almıştır.
«Borç veya... halinde taşınmazı satabilir.» Ancak bu ibare, hükmün büyüğün gaip olması hali ile
kayıtlı olduğu izlenimini vermektedir. Ama geçtiği üzere böyle değildir.
İnâye´de şöyle denilmektedir: «Büyük varislerin gâib olmaları ile kayıtlanmıştır. Çünkü onlar hazır
iseler, vasînin terikede asla tasarruf hakkı yoktur. Ancak ölünün borcu veya vasiyeti olur, varisler
bunları kendi mallarından ifaya yanaşmazlarsa müstesna. O takdirde vasi; borç terikenin tümünü
kaplıyorsa malın hepsini, tümünü kaplamıyorsa borca yetecek kadarını satar. Sahibeynin hilafına,
Ebû Hanife´ye göre borç mikdarından fazlasını da satmaya hakkı vardır. Vasiyeti ise terikenin üçte
biri kadarını satarak yerine getirir. Vasiyeti yerine getirmek için, terikeden o mikdar birşey satarsa
ittifakla caiz olur. Fazlasında ise borçtaki ihtilaf burada da geçerlidir.»
Edebûl-Evsıyâ´da: «Sahibeynin görüşleri ile fetva verilir. Hafızıyye, Gunye ve başka kitaplarda da
böyledir.» denilmiştir. Bunun aynısı Bezzâziye´de de vardır.
BİR UYARI
Kınye´de şöyle denilmektedir: «Vasî, yetimin nafakası için evinin muayyen bir parçasını satın alacak
birisini bulursa, şâî bir bölümünü satamaz. Çünkü şâî bir bölümünü satmak kalan kısmı
ayıplandırır.»
«Esah olan, taşınmazı satamamasıdır.ı» Yâni helakinden korkulması durumunda.
«Çünkü o nadirdir.» Yâni taşınmazın helaki nadirdir.
Mi´râc´da şöyle der: «Bazıları vasinin buna malik olmadığını söylerler. Bu esahtır. Çünkü gaibe göre
taşınmaz mal helak olmaz. Hükümler nadir üzerine değil, gaib üzerine bina edilir.»
«Küçük çocuğun taşınmazını satabilir.» Selef ulema küçüğün taşınmazını satabilmesini her hangi
bir kayda tabi tutmamışlardır. Sonraki âlimler ise bunu. haşiyede anılan şartlarla kayıtlamışlardır.
Hâniye ve başka eserlerde böyle denilir.
Zeylaî şöyle der: «Sadruşşehid; sonraki âlimlerin dedikleri ile fetvâ verilir, der.»
Eşbâhtaki; «o, önceki âlimlere göre caiz değildir.» tarzındaki ifade. kalem hatasıdır. Dikkatli ol.
«Kendisine değil...» İbn. Kemâl şöyle demektedir: «Yabancı demeleri, kendisinin satın almasının
caiz olmadığına işaret etmektedir. Çünkü taşınmaz mal, en değerli maldır. Kendisine satın alması
durumundaki töhmet açıktır.»
Bu ifadeden anlaşılıyor ki; eğer, kıymetinin iki katı ile satın alırsa töhmet söz konusu olmaz. Her
halde kayıt ittifakidir. (söz gelişi söylenmiştir.) Hindiye´deki şu ifade de bunu teyid etmektedir:
«Şayet vasi, yetimin taşınmaz malını, -bazılarına göre- kıymetinin iki katı ile kendisine satın alırsa,
caizdir.» Bunu Sâihânî söylemiştir. Bunun benzerini, Edebu´1Evsıyâ´dan nakletmiştik. Hindiye´nin
«bazılarına göre» sözü, cevaz için değil, «iki katı ile satın alması» sözünün kaydıdır. Daha önce
söylediklerimizden böyle anlaşılmaktadır.
«Çocuğun nafakası ilh...» Yâni değer fiatına veya birazçık aldanma ile de olsa. T,
Ben derim ki: Bunu birincisi için delil kılmasından anlaşıldığı üzere, sonrakiler içinde aynısı
söylenebilir.
«ÖIünün borcu ilh...» Yâni, taşınmazı satmadan, karşılığı olmayan borç. Hâniyye. Şu kadar varki,
müftabih olan görüşe göre ancak borç miktarı kadarını satabilir. Vasiyette de durum aynıdır.
«Mürsel vastyet...» Bunun tefsiri. Üçtebir, dörtte bir gibi bir kesjrle kayıtlı olmayan diye geçmişti.
Bu, mesela yüz lira vasiyet ettiği zaman gibidir.
«Harab olmasından... korkulması» Gaib olan büyüğün taşınmaz malını esah olan görüşe göre böyle
bir sebepten dolayı satamıyacağı geçmişti. Ama aynı şey burada söylenemez. Çünkü burada
gözetilecek olan, küçüğün menfaatıdır. Bu yüzden, büyüğün taşınmaz malında yapılması caiz
olmayan bazı şeyler küçüğün taşınmazında yapılabilir. Düşün.
«Yahut da bir zorbanın elinde olması hallerinde...» Vasînin ondan geri alıp, elinde beyyine
olmaması ve zorbanın eskiden elinde olmasına dayanarak geri almasından korkması halinde,
yetimin parasına ihtiyacı olmasa bile vasinin o malı satması caizdir. Haniyye´nin büyü bahsinde
böyle denilmektedir.
«Bu vasi anne veya kardeş tarafından tayin edilen bir vasî olmadığındadır.» Yâni, baba, dede ve
hakimin haricinde, diğer akrabalar tarafından tayin edilen vasi olmadığında.
Bu konuda geniş bilgi, bölümün sonunda gelecektir.
«Mutlak olarak». Yâni bu istisnalarda bile şayet (vasi: baba, dede ve hakimden başka birisinin
vasisi olur ve) buna ihtiyaç duyarsa meseleyi hakime götürür. T.
«Satıcı baba olur ve... satması caiz olur.» Çocuk baliğ olduktan sonra bu satışı bozamaz. Çünkü
baba çocuk için tam bir şefkâta sahiptir. Bu duyguya, başka bir duygu karşı gelemez. Dolayısıyla
satış çocuğun menfaatını gözetmek için yapılmıştır. Ama baba kötü birisi olursa o zaman çocuğun
taşınmaz bir malını satamaz. (Satmışsa) çocuk, baliğ olunca akdi bozabilir: Muhtar olan budur. Ama
böyle bir baba malı, değerinin iki misline satmışsa müstesna. Çünkü burada bu duyguya başka bir
duygu karşı gelmiştir.
Kötü baba çocuğunun taşınır malını bir rivayete göre satabilir. Parasını emin birine teslim eder. Bir
rivayete göre ise ancak değerinin iki katı ile satarsa caiz olur. Fetvâ bu (ikinci) görüş ile verilir.
Camiu´l-Fusûleyn. Çeşitli meseleler başlığı altında tekrar gelecek.
BİR UYARI
Buradaki sözlerin zahirinden anlaşıldığına göre; babanın, çocuğunun taşınmaz bir malını
satabilmesi, vasî de anılan tecviz edici sebeplere muhtaç değildir. Hamevî, Eşbâh´ın haşiyesinde
vesaya bahsinden şöyle nakletmiştir: «Baba vasi gibidir. Çocuğunun taşınmaz malını ancak anılan
durumlarda satabilir. Nitekim Tanutî böyle fetvâ vermiştir.» Ben, hocalarımızın hocası Molla Ali
Türkmânî´nin mecmasında, Hamevinin anılan ibaresini nakledip sonra şöyle dediğini gördüm: «Bu,
Fûsûl ve başka eserlerdeki mutlak ifadelere aykırıdır. Hanûtî bu fetvasında sahih bir nakle
dayanmamıştır. Ama eğer vasînin satabilmesini caiz kılan şeyler, babanın satması halinde de
mevcut olursa iyi ve faydalıdır. Çünkü ittifakla olan hükmü almak daha uygundur. Üstadımız Şeyh
Muhammed Murad es-Sekâmi buna böyle dedi.»
M E T İ N
Vasi yetimin malı ile kendisi için ticaret yapamaz. Şayet yaparsa kârını tasadduk eder. Yetimin
malında yetim için ticaret yapması ise caizdir. Tamamı Dürer´de dir.
İ Z A H
«Şayet yaparsa kârını tasadduk eder.» Yâni Ebû Hanife ve Muhammed´e göre. Sermâye´yi de öder.
Ebû Yûsuf´a göre ise kâr kendisine ait olur. Hiçbir şey tasadduk etmesi gerekmez. Hâniye.
Yine Hâniye´de şöyle denilmektedir: «Vasi yetimin malını borç olarak veremez. Şayet verirse zamin
olur. Hakim ise borç verebilir. Sahih olan görüşe göre baba hakim gibi değil, vasi gibidir. Vasî´nin
yetimin malını kendisinin borç olarak alması da caiz değildir. Alırsa üzerine borç olur. imam
Muhammed: Ben, ödeme gücüne sahipse onun borç almasında bir mahzur olmayacağını umarım,
der.»
Câmiu´l-Fusâleyn´de de şöyle denilmiştir:
«Hakim, yetime gelir sağlamak için satın olacak bir şey bulamadığında (yetimin parasını) borç
olarak verebilir. Ama satın alacak bir şey veya parayı çalıştırıp kârından hisse verecek birisini
(mudarib) bulursa veremez.»
Havî ez-Zahidi´de şu sözler yer almıştır: Hakim vasiye; yetim malında ticaret yapmasını ve ortaklık
yapmasını emredebilir. Kâr için muamele yapmamasını (tasarrufta bulunmamasını) ise emredemez.»
Remlî´nin ifade ettiğine göre: Bazı hakimler, önce bir defa tasarruf edildiği zaman bir daha malında
muamele yapmadan (yetim için) kâra hükmediyorlar ve bunda mezhepte sözleri önemsenmeyen
bazı kişilere dayanıyorlar. O hakimler câhillerdir ve hükümleri de diğer dinlerde ribadır, yetimi
gözetme namıyla bazı kötü hayallere dayanmaktadır. Hiç Allah´ın haram kıldığı bir şeyde gözetme
olur mu?!.. Bu, büyük bir delaletten başka birşey değildir.
«(Yetimin malında yetim için ticaret yapması) caizdir.» Bu, vasinin yetimin malı ile ticarete ve onda
tasarrufta bulunmaya zorlanamıyacağını ifade eder. Nuru´l-Ayn bu Mecmâu´l-Fetâvâ´dan naklen
açıkça belirtilmiştir. Birî: «V...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa:
1
[
2
]
3
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...